Suudi Arabistan, sahip olduğu 2,5 trilyon dolarlık keşfedilmemiş maden rezervleri ile madencilik sektöründe küresel bir güç olma yolunda ilerliyor. Devlete ait Ma’aden şirketi, bakır, demir, kurşun ve çinko gibi mineraller için yeni madencilik sahaları geliştirirken, aynı zamanda yerli elektrikli araç üretimi ve yenilenebilir enerji projelerine yatırım yapıyor. Sanayi ve Maden Kaynakları Bakanı Bandar Alkhorayef, önümüzdeki 10 yılda kritik mineraller için 6 trilyon dolarlık yatırım ihtiyacı doğacağını belirterek, Suudi Arabistan’ın bu sürecin öncüsü olabileceğini vurguluyor.
Birleşik Krallık da Kritik Mineraller Stratejisi doğrultusunda, bu alandaki tedarik güvenliğini sağlamak için Suudi Arabistan ile iş birliğini genişletiyor. İngiltere Sanayi Bakanı Sarah Jones, yapay zeka, temiz enerji ve ileri teknolojiler için kritik minerallerin giderek daha önemli hale geldiğini ifade ederken, bu anlaşmanın hem ekonomik hem de stratejik açıdan büyük bir fırsat sunduğunu belirtiyor. Öte yandan, İngiliz madencilik şirketi Vedanta Resources, Suudi Arabistan’da 2 milyar dolarlık bir bakır işleme tesisi kurma kararı alarak, bölgedeki sanayi dönüşümüne katkı sağlamayı hedefliyor.
Birleşik Krallık ve Suudi Arabistan'ın, küresel kritik mineral tedarik zincirlerini güçlendirmek ve ekonomik iş birliklerini derinleştirmek amacıyla önemli bir Riyad'da düzenlenen Future Minerals Forum kapsamında önemli bir anlaşmaya imza atmıştı. Bu anlaşma, bakır, lityum ve nikel gibi stratejik minerallerin tedarikini güvence altına almayı hedefliyor. Suudi Arabistan, Vision 2030 çerçevesinde ekonomisini çeşitlendirme çalışmalarını hızlandırırken, Birleşik Krallık ise yeşil enerji dönüşümü ve sanayi teknolojilerinde ihtiyaç duyduğu kritik hammaddelere erişimi sağlamayı amaçlıyor
Suudi Arabistan, Asya, Afrika ve Orta Doğu’nun kesişim noktasında olması sayesinde, kritik minerallerin tedarikinde bölgesel bir merkez olma potansiyeline sahip. Bu doğrultuda, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Mısır, Fas ve Türkiye gibi ülkelerle madencilik iş birliklerini güçlendiriyor. Uzmanlar, Suudi Arabistan ve Birleşik Krallık ortaklığının, hem küresel tedarik zincirinde güvenli ve sürdürülebilir bir ekosistem oluşturma hem de yeni yatırımları çekme açısından kritik bir adım olduğunu belirtiyor.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı