Türkiye yapı kimyasalları sektörünün öncü firması Kalekim, geliştirdiği ürünler ile her türlü yapının su yalıtımı ile korunması için teknik çözümler sunmaya devam ediyor. 1999 Marmara Depreminin yıldönümünde, su yalıtımı-deprem ilişkisini vurgulayan bir açıklama yapan Kalekim Genel Müdürü Altuğ Akbaş, “17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nden sonra yapılan kontrollerde, korozyon tehlikesi somut olarak ortaya çıktı. Çünkü binaların büyük oranda korozyona uğradığı için çöktüğü tespit edildi. Su yalıtımı bulunmayan binaların taşıyıcı sistemi, korozyon (paslanma) nedeniyle 10 yıl içinde başlangıçtaki taşıma kapasitesinin yüzde 65’ini kaybediyor. Oysa su yalıtımı yapılmış bir bina hem korozyona karşı senelerce direniyor hem de depreme karşı korunmuş oluyor” dedi.
Yapılara sızan suyun yol açtığı korozyon nedeniyle yapıların depreme karşı dayanıksız hale geldiğine dikkat çeken Altuğ Akbaş, “Türkiye’deki bütün binaların su yalıtımı ile koruma altına alınması konusunda her kesimin sorumluluk alması gerekiyor. Sektörün öncü kuruluşu olarak sunduğumuz ürünlerimizle birlikte, ustalara yönelik düzenlediğimiz seminerlerle yalıtımın önemine dikkat çekmeyi görev edindik. Depreme dayanıklı yapılara sahip olmamız için, tüm binalarımızda su yalıtımı uygulaması şart” diye konuştu.
Korozyonun olumsuz etkilerinin ülkeye her açıdan önemli kayıplar yaşattığının altını çizen Altuğ Akbaş, şunları söyledi: “Binalara sızan su, korozyonla birlikte, insan sağlığına zararlı küf, mantar ve benzeri organik maddelerin oluşumuna da sebep oluyor. Gerek yapı güvenliği, gerekse sağlık ve konfor şartları açısından binalarda mutlaka standartlara uygun malzemelerle su yalıtımı uygulanmalı. Ayrıca su yalıtımı yapılırken, malzeme ve uygulamaların standartlara uygunluğu da sıkı bir şekilde denetlenmeli.”
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı