Açılış konuşmasını Ekinciler Holding Yönetim Kurulu Eş Başkanı Namık Ekinci’nin gerçekleştirdiği, Moderatörlüğünü Kocaer Çelik Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Çakmur'un üstlendiği etkinlikte, çelik sektöründe ithalat ve ithalatın sektör üzerindeki etkileri konuşuldu.
Türkiye’de tabu olarak kabul edilen ithalatı tartışalım istedik diyerek sözlerine başlayan Mehmet Çakmur, “İthalatı kimse kullanmak istemiyor ve isimlerinden çıkarmak istiyorlar. Bizim çelik sektörümüz ithalat ve yarı mamul ithalatı ile bu günlere geldi. Ve şuan da önemli bir sanayi haline gelmiş durumdalar. Türkiye’de ithalatı konuşurken birkaç ülke var sürekli kötülenen bunlar Ukrayna ve Rusya. Her zaman için kötülendi. Rusya ve Ukrayna Türkiye için iyi bir komşu oldular. Her zaman yarı mamul verip Türk sanayisinin gelişmesini sağladılar. İthalat her zaman bizim sektörümüzde önemli olmuştur. Bu ithalat karşısında demir çelik üreticilerimiz şikayetçiler. Yarı mamul imalatı korunan tek ülkeyiz." Dedi.
İthalat yapılmasına karşı olduğunun altını çizen Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Veysel Yayan, Biz hiçbir zaman ithalat yapılması iyi olur gibi bir düşünce içerisinde olmadık. Her zaman yurtiçi tedariğine öncelik verilmesini istiyoruz. Türkiye'de üretim kapasitesi olduğu halde ithal ettiler. Biz bu ülkenin kaynaklarını kullanıyoruz. Buna başka ülkeler izin vermiyor."Dedi.
MetKim Metal Genel Müdürü Osman Türeyyen, “İthalatın tamamını kötülemek değil. Türkiye’nin özellikle ithalat konusunda sınıflandırılması gerektiğini düşünüyorum. Hammadde, ara madde ve mamul olarak sınıflandırılmalı. Fabrikalar yassı ve kangal imalatına başladılar. Türkiye’nin çelik yapısal durumuna bakmalıyız. Sadece hurdadan mamule giden üretim yok.”
CIEC Group Orta Doğu Genel Müdürü Hüseyin Ocakçı “2023 yılında ithalat maalesef arttı. Çin’in de en büyük pazar Türkiye’ydi. Firmamızın rekor seviyede satış yaptığı ve minimum karla kapattığı bir seneydi. Daha önce uzun üründe ihracatımız yüksekken şu anda sıcak saçta kaybettik. Ülkeler arası ikili ilişkilerimizi artırmamız gerekiyor. Bu dönemde Türkiye’de fiyatlar arttığı zaman başka ülkelere yönelim oluyor.” Dedi.
Hammaddelerde fiyatların rekabetçi olması gerekiyor
Ülkemizde kapasite artışı yüksek diyerek sözlerine başlayan Sektör Danışmanı ve YK Üyesi Asuman Gürsoy, “ Ucuz hammaddeye ulaşmak ithalatı etkileyen büyük etkenlerden biri. Hammadde teslimatında gecikme oluyor. Hem %50 kapasite ile çalışırken hem de nasıl gecikme oluyor? 2023 yılını çok baz almamak lazım. İnsanları sıcak sac alımına yönlendirdi. Ben ithalatın giderek azalacağını düşünüyorum. Hammaddelerde fiyatların rekabetçi olması gerekiyor. Galvaniz ve boyalı için söylüyorum. Hindistan, Çin ve Rusya’ya ithalatı engellemek için soruşturma açıyoruz. Olumlu sonuçlandırılır mı bilmiyorum. İthalat, şartlar zorlaştığı için yapılıyor”
"İthalatı ürün bazında değerlendirmemiz gerekiyor"
Çelik ithalatının neden arttığını tartışırsak bir yere varamayız diyen Çelik Boru İmalatçıları Derneği Genel Sekreteri Mehmet Zeren, “İthalatı ürün bazında değerlendirmemiz gerekiyor. Türkiye’de HRC üretim 2022 yılında 10.5 mt. tüketim 13.0 milyon ton, 2023 yılında 10.6 milyon üretim yapıldı. Bunun 1,5 mt’u ihraç edilmiş. 4,5 mt. ithalat yapılmış. Bunun asıl nedeni üretimin tüketimi karşılayamaması. Başka sebep ise termin süresi. Bu da ithalata yönlendiriyor. Termin veriliyor ama zamanında teslim edilmiyor. Bir diğer neden inşaat demiri. Gerek yöntem gerek hammadde açısında yassı mamul üretimi ile aynı yöntemle üretmesine rağmen HRC satışları dolarla, inşaat demiri TL ile yapılıyor. Bu da dezavantaj yaratıyor. Bir de Türkiye'de HRC’ ye uygulanan vergi oranı yüksek. %15 oranında vergi uygulanıyor. Diğer çelik üretici ülkelere baktığımızda bu kadar yüksek uygulayan yok. Çoğu ülke vergi uygulamıyor. Bir de bunun üzerine damping soruşturması açılıyor. Bizim hammaddeye ulaşım açasından sıkıntılarımız oluyor. %15 gümrük vergisi uyguladığınız yurtiçinde de fiyatlar yükseliyor. Yurt dışında daha çok Çinli, Hintli firmalarla rekabet ediyoruz. Onlar hammaddeyi ucuza temin ettiği için bizden avantajlı konuma düşüyorlar. Slaba gelen vergiyi defalarca Bakanlığa ilettik ama bir faydası olmadı. Sanırım Slab ithalatına uygulanan vergi dünyada sadece Türkiye’de var”
Borçelik İç Satış Direktörü Ozan Faik Tumba , “CRC’ler olarak çok zor zamanlar yaşıyoruz. Rusya- Ukrayna savaşı antidamping davaları. Bunlar sektörü kötü etkiledi. İthalat oranını, toplam kapasite üzerinden bakarsak yanıltıyor. Yassıda atıl kapasiteler ve gelmekte olan kapasiteler olarak değerlendirmek gerekiyor. Yeni kaynaklar yaratılıyor. Bazı firmalar kapasitelerini artırmak üzere bir plan içerişinler. Soğuk sac-galvaniz sac ithalat vergileri yeniden %13’e geldi. İthalat yapılan üzerine eklenen vergiler olmasına fiyatlar Türkiye piyasanın altında kalıyor. Şuandaki koruma yöntemleri sıcak ve galvaniz sacın yukarı çıkmasına sebep oldu. Serbest ticaret anlaşması olan ülkelerden ithalat devam edecektir diye düşünüyorum. Dedi.
"Türk çelik sektörü de bir dönüşüm içerisinde"
Bilecik Demirçelik Genel Müdürü Muammer Bilgiç "Artan tüketimimizin %50’sini ithalatla karşılamak garip. Bizim iç taleple çelik yapılanması arasında bir fark var. Türk çelik sektörü de bir dönüşüm içerisinde. Nervürlü çubuk mutlaka bir gün liderliğini yassıya ve diğer ürünlere yöneltecektir. Çünkü yeni yatırımların büyük kısmı yassı üründe. Nervürlü çubuk önemini kaybediyor. Düşük katma değerli ticari ürünlerde rekabet avantajımızı yitireceğimiz çok büyük bir gerçek. Bu ürünlerde sıkıntıya düşeceğiz. İç talepte bir artış var. Almanya ve Japonya düzeyinde çelik türeten bir toplumuz. Ancak üretimle tüketim tam birbirini karşılamıyor Ve sanki biz bunun sancılarını yaşıyoruz. Bizim kaçıncı olduğumuz kaç milyon ton olduğumuz, geride bırakılması gereken bir şey. Rekabetçi olmaktan oldukça uzağız. Bu sadece 2021’de oldu. İş modelimiz yanlıştı. Ucuz elektrikle yaptığımız çok yüksek üretim doğrudur, demek değildir"
“Enerji yönetimi bizim için en önemlidir”
Çelik sektörü çok önemli bir sektördür diyerek sözlerine devam eden Bilgiç, “ Nervürlü çubuğun değer zinciri en kısa olan değer zinciridir. Nervürlü sektörü uzun yıllar korundu hakkediyordu da. Şuandaki korunma önlemleri geçici. Ürün cinsi dönüşümünü gerçekleştirmezken geride kalacağız. Çelik sektörünün yeni bir tanımlamaya ihtiyacı var. Enerji yönetimi bizim için çok önemlidir. Ve önümüzdeki en önemli problemlerden bir tanesidir. Herkesin kendisini buna göre hazırlaması gerekmektedir. Türk çelik sektörü ürün cinsinde değişecektir. Buralarda çok ciddi yatırımlara ihtiyaç olacaktır. Dedi.
“İhracat ve iç talebin dengelenmesi gerekiyor”
POSCO Satış Mühendisi Mehmet Nuri Güngördü, Bu tartışmaları doğum öncesi sancılar olarak nitelendirdi. Son 50 yıldır inşaat sektöründe Türkiye'nin önemli artışlar yaşayarak öncü haline geldiğini belirten Güngördü, “Ancak bu süreci yassı çelik ile olacağını düşünüyorum. Çelik dökümünde 6-7. sırada olmak Almanya'yı geçmek Türkiye'nin belirleyici etkeni olmaması gerekiyor. Müşterilerimiz ithalat yapmadan ihracat yapamaz vaziyete geldi. İhracat ve iç talebin dengelenmesi gerekiyor. Kaplamalı üreticiler otomotive yönelemiyor.” Diyerek sözlerini tamamladı.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı