Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi şubatta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5,8 düzeyinde artarak son 6 ayın en hızlı yükselişini kaydetti.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden derlenen bilgilere göre, takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi endeks değeri şubatta 116 olurken, bu rakam bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5,8 artışa işaret etti. Böylece takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretiminde gözlenen artış geçen yılın ağustos ayından bu yana en yüksek düzeyde gerçekleşti.
Öte yandan şubat ayında arındırılmamış sanayi üretimindeki artış da yüzde 8,5 ile geçen yılın ekim ayından bu yana en hızlı yükselişini kaydetti. Arındırılmamış sanayi üretimi geçen yılın ekim ayında yüzde 14,7 artmıştı.
Analistler, takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretiminin ocakta yıllık yüzde 5,5 artmasının ardından, şubatta da beklentilerin üzerinde yükseldiğine işaret ederek, bu durumun büyüme beklentilerine pozitif yansıyacağını dile getiriyor.
Takvim etkisinden arındırılmış endekse ana sanayi grupları bazında bakıldığında, en yüksek artışın şubatta yüzde 9 ile dayanıksız tüketim malı imalatında yaşandığına dikkati çeken analistler, ara malı imalatının da yüzde 7'lik artışla güçlü görünümünü koruduğunu kaydediyor.
Analistler, ara malı imalatının bu yıl güçlü bir görünüm sergilemesinde 2015 yılındaki gerilemeden sonra yaşanan toparlanma ve baz etkisinin belirleyici olduğunu, bu nedenle gelecek aylarda da bu kalemdeki artışın devam edebileceğini belirtiyor.
"Bu sene de yüzde 4'ün üstünde büyüyebiliriz"
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Destek Menkul Değerler Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Mergen, şubat ayı sanayi üretimi rakamlarının sevindirici ve geleceğe dönük umut verdiğini belirterek, "Küresel ekonomilerde büyüme kaygıları derinleşmişken, geçen yıl yüzde 4 büyümeyi yakalayan bir Türkiye, bu yılın ilk 2 ayında da aynı hızla büyüme yönünde yol alıyor demektir." dedi.
Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretiminin yüzde 5,8 arttığına işaret eden Mergen, büyümenin öncü göstergesi olan sanayi üretimindeki olumlu gelişmelerin martta da süreceği beklentilerini beraberinde getirdiğini söyledi.
Mergen, dayanıklı tüketim malı imalatındaki yükselişin, tüketici güveninin artışına ve uzun vadeli borç altına girmekten korkmadığına işaret edebileceğini aktararak, şu değerlendirmeleri yaptı:
"İmalat sanayinde en yüksek artışın yüzde 7,4'le bilgisayar ve elektronik ürünleri imalatında gerçekleşmesi olumlu sayılabilir. Teknolojik gelişmelere yola açabilecek tüketim Türkiye'de teknolojik alandaki üretime ve Ar-Ge çalışmalarına hız katacağından, diğer gelişmiş ülke ekonomilerini yakalama açısından da önemli sayılmalıdır. Ülke olarak yüksek katma değerli ürünlerin geliştirilmesi ve üretimi ve bunların ihracatımızda büyük yer tutmaya başlar konuma gelmesi ülkemizin geleceği açısından önem taşımaktadır.
Diğer yandan buna ek olarak elektrikli teçhizat imalatının da yüzde 5,6 ile ilk sıralarda yer alması giderek teknolojide ilerleyen bir ülke konumunu destekler mahiyette olup, olumlu bir gelişmedir. Bu durumda dünyada ekonomik düzelmelerin gerçekleşmesi halinde ülke olarak bu sene de yüzde 4'ün üstünde büyüme gerçekleştirebiliriz gibi gözüküyor."
"Yılın iki ayında dayanıksız ve ara malı üretiminin desteklediği bir tablo mevcut"
Halk Yatırım Başekonomisti Banu Kıvcı Tokalı da sanayi üretiminin 2016 yılına olumlu başlangıç yapmasının ardından, şubatta da yılın geneline ait büyüme görünümüne ilişkin olumlu sinyalleri güçlendirdiğini söyledi.
Tokalı, bir süredir ilk çeyreğe ait tablo netleştiğinde bu yıla ait büyüme tahminlerini yukarı çekebileceklerini belirttiklerini anımsatarak, "Mart ayına ait ilk sinyallerin de yine yıllık bazda güçlü bir artışa işaret ettiğini görüyoruz. Bu doğrultuda, 2016 büyüme tahminimizi yüzde 3,2'den yüzde 3,8'e yükseltiyoruz. Yılın iki ayına ait üretim gelişimine baktığımızda, takvim etkilerinden arındırılmış durumda yıllık bazda yüzde 5,5-5,8 bandında güçlü bir gelişim söz konusu. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırıldığında da üretim endeksi son üç aydır yükselişte." diye konuştu.
Üretimin ana dağılımında yılın iki ayında dayanıksız ve ara malı üretiminin desteklediği bir tablonun mevcut olduğuna dikkati çeken Tokalı, ancak yatırım eğilimini gösteren sermaye malı üretiminin hala zayıf kaldığını dile getirdi.
Tokalı, bu seyir ve zayıf küresel talebin, potansiyelin altında büyüme görünümüne dair görüşlerini korumalarına neden olduğunu ifade etti.
Dayanıklı tüketim mallarında ise mevsimsel hareketler korunduğunu vurgulayan Tokalı, sektörel bazda ise diğer sektörlere girdi sağlayan kimya ile inşaat ve otomotiv sektörlerinde iyileşmenin dikkati çektiğini sözlerine ekledi.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı