Çatısı altındaki 30 federasyon ve 300’den fazla dernek üzerinden 50 bini aşkın şirket bulunan TÜRKONFED tarafından düzenlenen 24. Girişim ve İş Dünyası Zirvesi’nde konuşan TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, kamu, özel sektör, üniversiteler, siyaset ve sivil toplumun tüm paydaşlarını uzlaşma zemininde bir arada çalışmaya davet ederek, refahın her alanda yeşerdiği bir Türkiye’nin mümkün olduğunu söyledi.
Hayalimizdeki Türkiye” temasıyla düzenlenen zirvenin ikinci gününe Adana Valisi Dr. Süleyman Elban ile birlikte Türkiye’nin dört bir yanından yaklaşık 500 iş insanı ve kanaat önderleri katıldı.
“Daha dikkatli olmamız gereken bir döneme giriyoruz”
TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, açılış konuşmasında, küresel ekonominin beklenenden daha keskin ve tabana yayılmış bir yavaşlama yaşadığı bir dönemde, Türkiye’nin bir yandan yapısal sorunlarıyla yüzleştiğine diğer yandan da ‘enflasyon-faiz-kur’ sarmalı içerisinde olduğuna dikkat çekti.
Sönmez, “Belirsizlik; ekonomik ve mali istikrarın en büyük düşmanıdır. Üretim yatırım istiyor, yatırım da mali istikrar ve öngörülebilirlik arıyor. Ekonominin değişmez kuralı dışında geçici yollar arandığında, maalesef orta ve uzun vadede kalıcı bir devamlılıktan da vazgeçmiş oluyoruz. Bununla birlikte önümüzdeki dönemde seçim ekonomisi ile genişlemeci para politikası uygulamalarının kısa vadede siyasi ve politik avantajları olabilir. Ancak orta ve uzun vadede ekonomimiz ve toplumsal durum açısından dezavantaj yaratabileceğini düşünerek para ve maliye politikalarında daha dikkatli olmamız gereken bir döneme giriyoruz. Ekonomi bilimi çerçevesinde adım atmanın önemini bu vesileyle TÜRKONFED olarak bir kez daha vurguluyoruz” dedi.
"Uzlaşma zemininde bir arada çalışalım"
Sönmez şöyle devam etti; “TÜRKONFED olarak kamuyu, özel sektörü, üniversiteleri, siyaset ve sivil toplumun tüm paydaşlarını uzlaşma zemininde bir arada çalışmaya davet ediyoruz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken, aynı ufka ve hatta ötesine, yeniden bakmak mümkün. İnsanımızın emeğiyle onurlu şekilde yaşadığı, girişimcilik heyecanıyla ürettiği, her birimizin, aktif kurumsal vatandaş olarak, elini taşın altına koyduğu bir Türkiye mümkün. Kuralları, kurumları, demokrasi ve hukuk alanındaki olgunluğuyla, refahın her alanda yeşerdiği bir Türkiye mümkün. Gelin, ‘orta gelir, orta demokrasi ve orta eğitim’ tuzaklarından kurtularak, hayalimizdeki Türkiye’ye hep birlikte ulaşalım.”
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı