Bildiride, sektörün 310 bin kişiye doğrudan istihdam sağladığı ve yıllık 130 milyar EUR ciroya ulaştığı belirtilirken, özellikle yüksek fırın-bazik oksijen fırını (BF-BOF) ile üretim yöntemiyle faaliyet gösteren tesislerin ciddi baskı altında olduğu vurgulandı.
Avrupa’da çelik üretimi 2023 yılında 126 milyon tona gerileyerek tarihi bir düşük seviyeye ulaşmıştı. Bildiriye göre, 2030’a kadar 14 AB ülkesindeki 25 tesiste yaklaşık 150 bin kişinin işini kaybetme riski bulunuyor. Artan ithalat baskısı, yüksek enerji maliyetleri ve karbonsuzlaştırma yatırımlarındaki belirsizliklerin sektörün geleceğini tehdit ettiği belirtildi. Küresel çelik kapasitesinin fazla olması nedeniyle fiyatların baskı altında olduğu belirtilirken, Avrupa’da sanayi elektriği fiyatlarının, ABD’ye kıyasla 2-3 kat daha yüksek olduğu vurgulandı. AB’de karbon maliyetleri artarken, serbest tahsislerin kademeli olarak kaldırıldığı duyuruldu. 2026’da yürürlüğe girecek yeni çevresel düzenlemelerin çelik üreticileri için ek maliyet yaratabileceği belirtildi.
Bildiride, ticaret savunma mekanizmalarının etkinleştirilmesi, damping ve sübvansiyon karşıtı tedbirlerin artırılması gerektiği ifade edildi. 2026 sonrası için yeni bir çelik koruma mekanizmasının tasarlanması, karbonsuzlaştırma projelerine yönelik teşviklerin artırılması ve enerji maliyetleri düşürülmesi vurgulandı. Avrupa iç pazarında çeliğe olan talebin artırılması gerektiği belirtilirken, AB çelik endüstrisinin rekabetçiliğini korumak için ticaret politikalarının güçlendirilmesi, yeşil dönüşümün desteklenmesi ve sanayi için sürdürülebilir bir finansman modelinin geliştirilmesi çağrısı yapıldı.
AB, çelik endüstrisini desteklemek için alınması gereken önlemleri üç aşamada belirledi
Kısa vadede ticaret savunma araçlarının etkin kullanımı sağlanmalı, damping ve sübvansiyon karşıtı soruşturmalar artırılacak ve çelik ithalatında menşe kuralları uygulanmalı.
Orta vadede 2026 sonrası yeni bir çelik koruma mekanizması tasarlanmalı, iç çelik talebini artıracak politikalar geliştirilmeli ve karbon sınır düzenlemesi (CBAM) ile kaynak kaydırma riskleri önlenmeli.
Uzun vadede hurda geri dönüşüm araştırmaları teşvik edilmeli, hurda ihracatına sıkı kontroller getirilecek ve yeşil kamu alımları desteklenmeli.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı