Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Türkiye’nin anlaşmayı şu tarihe kadar onaylamayan tek OECD ve G20 ülkesi olduğunu hatırlatarak şunları söyledi:
“2020 yılında sona eren Kyoto Protokolü’nden sonraki süreçte küresel iklim rejiminin netleştiren Paris Anlaşması’nı şimdiye kadar 197 ülke imzalamış, 191’i onaylamıştı. Türkiye, 5 yıl önce imza attığı anlaşmaya taraf olarak süreci tamamladı ve anlaşmayı onaylayan 192’inci ülke oldu. Her ne kadar geç olsa da, zaman kaybı olsa da olumlu bir adım. Türkiye’nin dahil olması gereken çok fazla süreç, iyileştirilmesi gereken çok fazla şey var. Ülkemiz iklim krizini gerçekten bir kriz olarak görmeli ve bundan sonraki süreçte tüm taraflar aktif olarak çalışmalı. Anlaşmaya taraf ülkeler ulusal katkı beyanlarıyla kendi hedeflerini belirledi. Türkiye'nin yanıbaşında, Avrupa'da tüm sektörleri dönüştüren yatırımlar gerçekleşiyor.”
Ar-Ge yatırımı yapmadan inovasyon olmaz
Bu durumun tek bir kişinin tekelinde olmadığını anlatan Eskinazi’ye göre bütün paydaşların etkin rol alıp, karar süreçlerine dahil etmesi gerekiyor.
“Eleştirisellik, özgürlük, katılımcılık, çoğulculuk her alanda olduğu gibi iklim politikalarında en önemli kısımdır. Türkiye WIPO 2021 Global İnovasyon Endeksi'nde kalkınma düzeyi ile orantılı olarak 41’inci sırada. Almanya GSYIH'sinin yüzde 3,17'sini, Japonya GSYIH'sinin yüzde 3,28'ini, İsveç yüzde 3,39'unu, Kore ise yüzde 4,53'ünü Ar-Ge'ye ayrıyor. Türkiye ise GSYIH'sinin sadece yüzde 1'ini Ar-Ge'ye yatırıyor. Türkiye, OECD ülkeleri arasında 2020'de devlet bütçesinden Ar-Ge yatırımları payını azaltan tek ülke. Ar-Ge yatırımı yapılırsa inovasyon, inovasyon olursa nitelikli sürdürülebilir ekonomik büyüme olur. Yeşil yatırım seferberliği için gerekli katkı verilmeli ve Ar-Ge kaynağı fazlalaştırılmalı.”
Yenilenebilir Enerji Ekipman ve Hizmet İhracatçıları Birliği ve Karbon Emisyonu Piyasası Düzenleme Kurumu kurulmalı
İzmir'de Türkiye'nin ilk Yenilenebilir Enerji Ekipman ve Hizmet İhracatçıları Birliği'nin kurulmasına yönelik çalışmaları başlattıklarını açıklayan Jak Eskinazi, enerji verimliliği başta olmak üzere gerekli politikaların öncelenmesi ve hayata geçirilmesi gerektiği görüşünde.
“Türkiye'nin rüzgar enerjisi kurulu güç kapasitesi 10 bin MW'nin üzerine çıktı. Rüzgar, güneş ve yeşil hidrojen gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının teşviki, iklim politikalarının üst düzeyde müzakere edileceği, raporlama, karbon ayak izi bilgisi ve etiketleme gibi alanlarda ulusal inisiyatiflerin ortaya konulacağı mekanizmalar geliştirilmeli. Türkiye’de Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu gibi Karbon Emisyonu Piyasası Düzenleme Kurumu kurulmalı. İklim alanında yeni bir dönemin liderliğini yapmak istiyorsak özel sektörün bu mücadelede çok büyük bir görev üstlendiğini biliyoruz. Bu yüzden sürdürülebilirlik alanında yaptığımız projelerle, atılımlarla Türkiye’de İhracatçı Birlikleri arasında öncüyüz.”
EİB’te Sürdürülebilirlik Departmanı kuruldu
Eskinazi, “AB Yeşil Mutabakata uyum için ihracatçı sektörlerin uyum sağlama sürecine destek olmak, projeler geliştirilmesi için Ege İhracatçı Birlikleri’nde Sürdürülebilirlik Departmanı kurduk. Hem sanayi hem tarım sektörlerimizin çevreci ve düşük karbonlu kalkınmaya geçişini hızlandırmak için firmalarımıza Sürdürülebilir UR-GE projelerimizle destek veriyoruz. EİB olarak uzun süredir devam eden iklim krizi ile mücadeleye desteğimizin artarak süreceğini taahhüt ediyoruz.” dedi.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı