Pandeminin ikinci dalgasına hazırlıklı giren gayrimenkul sektörü mevcut inşaat yatırımlarının sorunsuz devam etmesi ve yeni projelerin devreye alınabilmesi için doğrudan birinci el konutlar üzerinden destek verilmesini bekliyor.
Yılın ilk çeyreğinde Covid-19 salgınının başlamasıyla birlikte büyük darbe alan gayrimenkul sektörü, kamu bankalarının sağladığı düşük maliyetli konut kredileri ile ayakta kalmayı başarmıştı. Bu fırsatı kullanarak birinci el konut alanlar, inşaat firmalarının bozulan mali yapılarına merhem oldu. Ancak kredilerin çoğunluğu ikinci el konutlarda kullanıldığı için bu desteğin etkisi sınırlı kaldı. Konut üreticileri, kamu bankalarının bu suretle verdiği desteğin ancak üçte birini alabildi. İkinci el konutlara kanalize olan kredilerin büyük kısmı, bireysel kazanç kapsamında kaldı ve ekonomi içine dahil olmadan tekrar alternatif yatırım araçlarına aktarıldı.
‘Birinci El Konuta Destek, Direkt Üretime Gider’
Haziran ve Temmuz aylarındaki kamu destekli düşük maliyetli konut finansman kredileri sayesinde, sektörün ayakta kalabildiğinin altını çizen İNDER Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım pandemi süreci, sektörü de sıkıntıya sokmuştur. Devletin bu süreçte sektörün yanında yer alması, sektörün ayakta kalmasını sağladı. Ancak sektörün sağlıklı bir şekilde, faaliyetlerine uzun soluklu olarak devam edebilmesi için sadece birinci elleri kapsayan benzeri uzun süreli bir desteğe ihtiyacımız var” açıklamasında bulundu.
Birinci El satışlarda kullandırılan kredilerin, doğrudan reel sektöre aktarıldığına vurgu yapan İNDER Yönetim Kurulu Başkanı Durbakayım “birinci el konut satışının artması inşaat sektörüne aktarılmak istenen ‘can suyunun’ gerçek hedefine ulaşması anlamını taşıyor. Devam eden projeler kapsamındaki arzın karşılanması olarak değerlendirdiğimiz satışlar, sektördeki finansal dengelerin yerine oturmasını sağlamaktadır. Dolayısıyla birinci el konut satışı olarak sektöre aktarılan krediler; inşaat firmalarının banka kredilerinin kapatılmasında, yaklaşık 250 yan sektörden kullanılan mal ve hizmet alımında, gerçekleştirilen konut üretiminde istihdam edilen çalışanlara aktarılıyor ve vergi gelirlerini artırıyor. Kısaca Birinci El konut için verilen kredi 4-5 ayrı sektörde çarkların dönmesini sağlıyor” şeklinde konuştu.
“Ancak Türkiye ekonomisinin tekrar eski gücüne kavuşması ve çarkların dönmesi için kamu bankaları vasıtasıyla devletin yaktığı kıvılcımı, aleve dönüştürmek için özel bankalar ve firmaların da destek vermesi gerekir. “
Sektörün ihtiyacı olan desteğin sadece düşük faiz ile sınırlı olmadığını ifade eden İNDER Başkanı;
“Tapu harç oranlarının azaltılması; KDV indirimi; firmaların vergi ve SSK Prim borçlarında faiz ve ceza afları ile birlikte uzun vadede yeniden yapılandırılmaları, tüm kamu borçlarının KDV alacaklarından mahsubu; banka kredi borçlarının uzun süre, makul faiz oranları ve makul teminatlar ile yeniden yapılandırılması gibi ekonomik tedbirlerin devreye alınması bu desteklerin başında geliyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, resmi gazetede yayınlanmış ‘’6306 Sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’’te kira yardımlarını 48 aya çıkaran değişikliğin tüm riskli binalar ve projeler olarak yaygınlaştırmasını sektöre daha da katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Bu değişikliğe paralel olarak, Tüketici Kanunu’nda yer alan 36 ay olan teslim süresinin, mücbir sebeplerin yanında Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile bir defaya mahsus en az bir yıl daha uzatılması gibi acil tedbirlerin de devreye alınmasını arzu ediyoruz.”
İNDER Başkanı Nazmi Durbakayım açıklamasını “devletin sağlayacağı bu teşvik ve desteklerin, beklemeye alınan taleplerin harekete geçmesi için tetikleyici olacağını, aynı zamanda Normale geçiş süreci’nde sektörün ihtiyaç duyduğu nakit akışına katkı sağlayacağını düşünüyoruz” şeklinde tamamladı.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı