Yapılan ortak açıklamada, planın Avrupa çelik ve alüminyum endüstrisinin ham madde tedarikini güvence altına almak amacıyla korumacı bir yaklaşımla hazırlandığı ve açık pazarlara ciddi bir müdahale olduğu vurgulandı. Dernekler, bu tür kısıtlamaların, sürdürülebilir geri dönüşüm süreçlerine önemli yatırımlar yapmış Avrupalı geri dönüşümcüler ve metal tüccarları üzerinde olumsuz etkiler yaratacağını belirtti.
Açıklamada, AB'nin küresel ticarette açık pazarları savunması ve diğer ülkelerin ihracat kısıtlamalarını eleştirmesiyle çelişen bu tür önlemlerin, AB'nin iyi ticari ilişkiler içinde olduğu ülkelerle arasındaki ticaretin olumsuz etkilenmesine yol açacağı ifade edildi. Ayrıca, geri dönüştürülen tüm metallerin AB içinde işlenip Avrupa endüstrisi tarafından adil fiyatlarla satın alınacağının garantisi olmadığı, bu durumun da çelik ve metal geri dönüşüm endüstrisini ciddi şekilde tehlikeye atacağı vurgulandı.
BVSE ve VDM, ihracat kısıtlamalarının, geri dönüşüm sektöründeki şirketlerin düşen toplama oranları, ekonomik kayıplar, iş kayıpları ve inovasyon eksikliği gibi ciddi sorunlarla karşı karşıya kalmasına neden olabileceği uyarısında bulundu. Bu durumun, Avrupa ham madde güvenliğini de olumsuz etkileyeceği belirtildi.
Dış Ticarette Adil Rekabet İçin Üç Talep
Dernekler, dış ticarette adil bir rekabet ortamı oluşturmak için şu üç önlemin alınmasını talep etti:
- Metal Ticaretinde Karşılıklılık: Tüm malzeme akışları için eşit kurallar uygulanmalı, geri dönüştürülmüş ham maddelerin ihracatı kısıtlanırken yarı mamul ürünlerin ihracatı serbest bırakılmamalıdır. Bakır, alüminyum ve çelik gibi stratejik metallerin Avrupa'da kalması gerekiyorsa, aynı prensip işlenmiş formları için de geçerli olmalıdır. Aksi takdirde, piyasa bozulmaları yaşanacak ve tutarlı bir hammadde politikası oluşturulamayacaktır.
- "Avrupa'yı Satın Al": Avrupa'da üretilen geri dönüştürülmüş malzemelere öncelik verilmeli, ithal edilen malzemeler için de aynı standartlar uygulanmalıdır. Yüksek çevre ve sosyal standartlarda üretilen Avrupa geri dönüştürülmüş metalleri, daha düşük standartlarda üretilen yabancı malzemelerle rekabet etmemelidir. Bu, hem adil rekabeti sağlar hem de Avrupa'daki yüksek geri dönüşüm standartlarını korur.
- "İkincil Öncelik": Avrupa eritme tesisleri, geri dönüşüm ham maddelerini öncelikli olarak kullanmalı ve üretim süreçlerini buna göre ayarlamalıdır. Hurda ihracat kısıtlamaları, Avrupa'daki tüm hurdaların kullanılmasını sağlayacak bağlayıcı ve cezai yaptırımlı geri dönüşüm malzemesi kullanım kotaları ile desteklenmelidir. Ayrıca, tesisler teknolojilerini geliştirerek daha az talep gören hurda kalitelerini de işleyebilmelidir. Bu, hem geri dönüşüm oranlarını artırır hem de birincil ham madde kullanımını azaltarak çevreyi korur.
Dernekler, çelik ve metal hurdalarının ihracat kısıtlamalarının ekolojik ve ekonomik olarak kabul edilemez olduğunu, tek taraflı korumacı önlemler yerine tüm piyasa katılımcılarının sorumluluk alması gerektiğini vurguladı. AB'nin, serbest piyasa ekonomisi ve sürdürülebilir döngüsel ekonomi ilkelerini baltalamadan uzun vadeli ham madde güvenliğini sağlayacak tutarlı bir ham madde politikası izlemesi gerektiği belirtildi.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı