Avrupa Komisyonu, koruyucu önlemlerin genişletilme ve ayarlama ihtiyacının birkaç faktörden kaynaklandığını belirtti. Bunlar arasında yüksek düzeyde küresel çelik kapasite fazlası, Çin'den üçüncü ülkelere yapılan ihracatın artışı ve AB ülkelerinde talepte yaşanan düşüş yer alıyor. Özellikle Çin'den Asya'ya yapılan ihracatın artması, bu ülkelerden AB'ye olan çelik ihracatını da artırdı. Üçüncü ülkelerin uyguladığı ticaret önlemleri ve diğer kısıtlamalar da AB iç pazarında rekabeti zorlaştırdı.
Avrupa Çelik Birliği (EUROFER), AB'nin bu hamlesini memnuniyetle karşıladı ancak küresel aşırı üretime uzun vadeli bir çözüm bulunması gerektiğini vurguladı. EUROFER CEO'su Axel Eggert, Avrupa'nın aşırı karbon yoğun kapasite açısından gözde bir ihracat pazarı haline geldiğini ve bu durumun AB'nin karbondan arındırma çabalarını tehdit ettiğini ifade etti. Eggert, "Bu, geçişimizin çok önemli bir anında tüm AB temiz teknoloji değer zincirinin varlığını tehdit eden yapısal bir sorundur," dedi.
EUROFER'e göre, 2021'den bu yana çelik ithalatının AB'ye nüfuzu, 2018'de koruyucu önlemlerin başlamasından önce kaydedilen seviyeyi bile aşmış durumda. Bu durum, Avrupa çelik endüstrisini olumsuz etkiliyor ve küresel kapasite fazlası 2019'dan 2023'e neredeyse 50 milyon ton artarak yılda 36 milyon tona ulaşmış durumda.
İtalyan çelik ticaret birliği Assofermet ise, açıklanan önlemlerin bloktaki çelik tüketicileri için önemli bir risk oluşturduğu konusunda uyarıda bulundu. Kuruluşa göre, yıllık açığın 1,63 milyon tonun üzerinde olması ithalatçıların ve işleyicilerin maliyetlerini artıracak ve rekabet güçlerini olumsuz etkileyecek. Assofermet, 31 Mayıs 2024'ten önce imzalanan sözleşmelerin %15'lik sınırdan muaf tutulması çağrısında bulundu ve bu önlemlerin hafifletilmesini savundu.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı