Galex steel Dış Ticaret Müdürü Genco Bolaca şirketin faaliyetleri, çelik tedarik süreci, ihracat yaptığı ülkeler ve küresel ticarette karşılaştığı zorlukları SteelRadar’a anlattı.
Galex steel kimdir ve ne iş yapar? Bize biraz bahseder misiniz?
Galex Steel; Çin, Hindistan, Vietnam, Türkiye ve UAE ofisleri üzerinden çelik ticareti yapan uluslararası bir şirkettir. Ağırlıklı olarak yassı çelik ticareti yapmaktayız ve uluslararası çelik ticaretinde 20 senenin üzerinde deneyimimiz mevcut. Çelik ticareti, başta malzeme bilgisinden, finansmana, bölgesel risk analizinden taşımaya kadar birçok konuda bilgi birikimi gerektirdiğinden ekibimiz bu alanlarda uzun yıllar deneyime sahip gerçek profesyonellerden oluşuyor. Uzakdoğu ofislerimiz dahil olmak üzere, ekibimizin önemli bölümü çelik üretiminden gelmektedir. Uzun yıllara dayanan üretim ve uluslararası çelik ticareti deneyimimizi güçlü finansman olanaklarıyla birleştirerek, müşterilerimizin taleplerini büyük bir titizlikle karşılıyor ve kaliteden ödün vermeden, rekabetçi fiyatlarla en uygun ülkeden tedarik sağlıyoruz.
Çelik tedariğini nasıl sağlıyorsunuz?
Çelik tedarik ederken, öncelikle müşterinin istediği malzemenin beklentilerini karşılayacak şekilde ona ulaşmasını sağlamak için doğru adımları atmak ve malzemenin yükleneceği ana kadar gerekli kontrolleri sağlamak gereklidir. Bu koşulları sağlamak adına, müşteri istediği malzemenin detaylı teknik bilgisine sahip olmasa dahi, gerekli teknik donanımı ile, malzemenin son kullanımına dair olması gereken mekanik ve kimyasal kompozisyonlara karar veren bir ekibimiz var. Nihai çelik mamülün kalitesi, ancak kullanılan hammadde kalitesi kadar iyi olacağından, uzak doğu ofislerimizdeki ekibimiz, alım tarafında yaptığımız kontratlarda istediğimiz çeliğin hammaddesinde kullanılan çeliği kontrol kabiliyeti ve deneyimine sahip. Bunun yanı sıra özellikle katma değerli çelik ürünlerinde daha fazla önem gerektiren, deniz aşırı seyahat için malzemeye özel paketleme ve taşıma biçiminin kararı gibi pek çok ayrıntı, Galex’in saç tedariğinden hemen öncesinde saptayıp karar verdiği önemli adımlardan bazılarıdır.
Özellikle malzeme Uzak Doğu'dan tedarik ediliyorsa, üretim esnasında mutlaka hem kendi çalışanlarımız hem de 3. parti gözetim atanır. Malzemenin nereden tedarik edildiği fark etmeksizin, yükleme esnasında malzemenin son durumunu raporlamak amacıyla yine 3. parti gözetim tutulur ve malzemenin yüklenmesi sağlanır. Özellikle Avrupa için aldığımız malzemelerde, rekabet şansı olduğu müddetçe önceliğimiz, ülkemizde üretilen çeliği yurt dışındaki müşterilerimizle buluşturmaktır.
Galex steel olarak hangi ülkelere ihracat yapıyorsunuz?
Avrupa, Güney Amerika, Ortadoğu ve Afrika ihracat yaptığımız öncelikli bölgelerdir. Malzeme tedariği konusunda, ülke bazında farklı alternatiflerimiz olduğu için, fiyat dalgalanmalarında müşterilerimiz ile mümkün olan bütün opsiyonları paylaşmaya dikkat ediyoruz.
Yaşanan savaşlar, ekonomik sorunlar ve küresel ticarette yaşanan nakliye sorunları sizi nasıl etkiledi?
Kızıldeniz’deki kriz, dökme ve konteyner yüklemelerimizi direkt ilgilendiriyor. Konteyner gemileri Yemendeki saldırılardan kaçmak için Ümit burnundan dolaşarak yeni rota çiziyorlar fakat bu çözüm hem navlun fiyatlarında hızlı artışa hem de termin sürelerinin 15-25 gün civarında artmasına neden oldu. Diğer yandan Çin’den yüklenen dökme gemiler hala Kızıldeniz üzerinden gelmekte. Bu da malzemelerin sigorta maliyetinin fahiş oranlarda artmasına neden oluyor.
“Çelik sektöründe en büyük sorun arz fazlalığı”
Şu an sektörde yaşadığınız en büyük sorun nedir?
Çelik sektöründe yapısal sorunların en büyüğü mevcut arz fazlası. Bunun kısa dönem tedavisi pek mümkün gözükmüyor zira %25 kadar bir arz fazlası mevcut. Bunun yanında, belki arz fazlasından daha zorlayıcı olan ise, yaşanan politik gelişmeler. Alınan siyasi kararlardan etkilenen dünya ticareti, global anlamda bütün oyuncuların sürekli risk analizi yapmasını gerektiriyor. Ukrayna -Rusya savaşı, Kızıldeniz’deki saldırıların getirdiği riskler, Israil- Filistin probleminin potansiyel büyüme tehlikesi gibi. Bunların ötesinde dünyada mevcut tüm ticari dengeleri ve global tedarik zincirini bir gecede değiştirebilecek ölçeğe sahip, Tayvan’ın Çin tarafından tümüyle Çin’e dahil edilme olasılığı da mevcut tabi. Bu şekilde problemleri yapısal ve siyasal olarak özetleyebiliriz.
Türkiye demir çelik sektörü zorlu koşullar altında ayakta kalmaya çalışıyor. Dünyadaki genel işleyiş hakkında ne düşünüyorsunuz?
Amerika’nın destekleyip önderliğini üstlendiği ‘Globalizasyon’ yine Amerika’nın önderliğinde De- Globalizasyon akımına sahne olmakta. Zira Amerika’nın başlattığı Globalizasyon, hem kendi ekonomisini büyütmek üzere, hem de o zamanki rakibi SSCB (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği) çöküşünü hızlandıracağını düşünerek bu kapalı ekonomi karsısında çok acık bir global Pazar yaratmak ve ele geçirmek suretiyle desteklenmiş ve aslen başlangıç noktasındaki objektifini gerçekleştirip, Sovyetlerin dağılmasını hızlandıran etmenlerden biri de olmuştur. Ama hesaplanamayan nokta, bugün Çin özellikle Mao’dan sonraki lideri Deng Xiaoping’in büyük katkısıyla, Globalizasyon adlı kurallarını Amerika’nın koyduğu oyunda , Amerika’yı bütün engellemelere karşın bir çok alanda geçmiş durumdadır. Çin’in durdurulamaz ilerleyişi, Amerika’nın bir evvelki stratejisini tamamen değiştirip, bugün kulağa hoş gelen ‘’korumacılık’’ adı altında, ticari engelleme ve yaptırımlara başvurarak desteklediği DE-GLOBALIZASYON’’ politikasını ve dolayısıyla tehlikeli bir kutuplaşmayı meydana getirmiştir. Çelik sektöründe dünya ticaretinin önemli bir paydaşı olarak bu kutuplaşmadan yaptırım ve arttırılmış gümrük vergileri başta olmak üzere, kutuplaşan ülkeler arası entegrasyon ilişki ve yatırımların azalması gibi sebepler ile birçok konuda oldukça negatif anlamda etkilenmektedir.
Türkiye olağanüstü dinamiklere sahip, potansiyeli yüksek bir ülke. İnsanlarımız ve dolayısıyla iş sahipleri ve yöneticiler krizler karşısında çok hasta gören doktor misali, kriz yönetimini gerçek hayatta sık sık deneyimleyerek öğrendiği için global yada bölgesel krizlerde ülkemizde yönetim katında bulunanlar hızlı ama yerinde karar alma becerisini genelde üst düzeyde geliştirmiş kişiler. Fakat ülkenin ve demir çelik sektörünün mevcut potansiyeline ulaşması krizler anında hızlı ve isabetli karar yetisinin ötesinde şirketlerde kurumsallığın geliştirilmesi mevcut teknoloji ve finansman alanında ki bütün araç gereçlerden yararlanmak için , nitelikli çalışan sayısının gelişimi (dolayısıyla eğitim reformu) gibi konularda atılım gerekmektedir.
Geçtiğimiz günlerde Umman’ın Başkenti Muskat’ta düzenlenen Mena konferansına konuşmacı olarak katıldınız? Konuşmanın ve konferansın detaylarından bahseder misiniz?
Ortadoğu sosyoekonomik olarak hızla değişmekte. Son zamanlarda her ne kadar Suudi Arabistan’ın bası çektiği bir değişimden sıkça söz edilse de, Birleşik Arap Emirlikleri’nin başardığı büyük pozitif dönüşüm diğer komşu ülkeler tarafından da örnek alınmakta. Bu beraberinde sayısız yatırımı da getiriyor. Galex olarak Ortadoğu’nun bizim için önemine uzun yıllar önce fark edip bu bölgedeki gelişimimize önem verdik. Konferans esnasında Çin ve Asya konusundaki deneyimimize istinaden bu bölgelere dair ve dünya ticaretine etkisi olacağını düşündüğümüz gelişmeleri paylaştık. Bunun yanında karbon salınımı konusunda yakın tarihte başlayacak uygulamaların Çin açısından çelik üretimi baz alındığında ekonomik olarak uygun olup olmadığı konusunu da değerlendirdik.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı