Endonezya’nın demir ve çelik endüstrisi, son yıllarda hızla büyüyor. 2019-2023 yılları arasında ihracat, yerel üretimin %35-40’ını oluştururken, iç pazarın ithalata bağımlılığı nedeniyle üretim tesisleri tam kapasite çalışamadı ve kullanım oranları %40-60 arasında kaldı.
Ham çelik üretim kapasitesinin, 2035 hedefi olan 25 milyon tonu aşarak 45 milyon tonun üzerine çıkması bekleniyor. Ancak bu büyümeye rağmen, kapasite planlaması ve teknoloji geliştirme konularında stratejik bir yol haritası bulunmaması, mevcut atıl kapasitelerin yeniden devreye alınmasını ve sektörde alt alanların geliştirilmesini engelliyor.
2020’de 14,7 milyar dolar olan temel metaller sektörüne yapılan yatırımlar, 2023’te 37,7 milyar dolara ulaştı. Yatırımlar, Endonezya’dan Gunung Steel Group, Çin’den Ansteel ve Delong Groups ile Güney Kore’den POSCO gibi büyük oyuncular tarafından yönlendiriliyor. Planlanan genişlemeler, çoğunlukla yüksek oksijen fırınları (BOF) ve yüksek fırınlar (BF) ile yapılacak ve çelik üretim kapasitesini %125, demir üretim kapasitesini ise %55 artıracak. Ancak bu yatırımlar, küresel ölçekte düşük karbon salınımı hedefleyen doğrudan indirgeme demir (DRI) ve elektrik ark ocağı (EAF) yöntemlerine ters düşüyor.
Vietnam, Filipinler ve Tayland gibi komşu ülkeler EAF teknolojilerini hızla benimserken, Endonezya’nın karbon yoğun BF-BOF sürecine bağlı kalması, karbon kilitlenmesi riskini artırıyor. Bu durum, Endonezya’nın iklim hedefleri açısından bir tehdit oluşturuyor.
Uzmanlar, çelik endüstrisinin daha rekabetçi hale gelmesi için yenilenebilir enerjiye dayalı karbonsuzlaşma süreçlerinin hızlandırılmasını ve bağlayıcı iklim hedeflerinin belirlenmesini öneriyor. Böyle bir yol haritası, sürdürülebilir yatırımları teşvik edebilir ve Endonezya’yı yeşil çelik üretiminde lider konuma taşıyabilir.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı