Yeni Tip İmar Yönetmeliği’nde, ortak alanların emsal alanlarına dahil edilmesi, hem mal sahipleri hem de yatırımcılar açısından dezavantaj… Konunun ayrıntılarını ve İzmir’de kent dönüşümünü, Mimar Gülcan Bastıyalı ile www.insaatnoktasi.com takipçileri için konuştuk.
1 Ekim’de yürürlüğe girecek olan Yeni Tip İmar Yönetmeliği hakkında ne düşünüyorsunuz?
Yatırımcı açısından sıkıntılı olacağını düşünüyorum. Emsal alanlarında kısıtlamalar olacak. Balkonların emsal alanlarına dahil olması, yani kapalı alan gibi değerlendirilmesi inşaat alanlarının küçülmesine neden olacağı için sıkıntı yaratabilir. Eski yönetmeliğe göre balkonlar, kat bahçeleri gibi ortak alanlar emsal alanlara dahil değildi. 1000 metrekare yere brütte 1.600 metrekarelik ruhsat alınabiliyordu. Yeni yönetmelikle yüzde 30’u geçemiyorsunuz. Yani artık 1000 metrekareye en fazla 1300 metrekarelik ruhsat alınabilecek. Bu durum en çok müteahhitleri etkileyecek. Elbette kentsel dönüşüm projelerinde yeri olan mal sahipleri de etkilenecek. Eskisi kadar büyük alanlara sahip olamayacaklar.
Kentsel dönüşüm nasıl etkilenecek?
Kentsel dönüşüm alanları zaten daralıyordu. Bir merdiveni olan yere iki merdiven oluyordu. 1.50’ye 1.50 olan asansör 1.90’a yükseltildi. Zaten bunlarda kayıplar vardı. Yeni yönetmelikle ortak alanların da emsal alana dahil edilmesiyle inşaat yapılabilecek alanlar küçülecek. Bu da kentsel dönüşümde yer sahibi için sıkıntı olacak. Yeni yönetmeliğin insani açıdan faydaları var. Yaşam alanları açısından bazı artıları var. Engelli girişleri, kat hollerinin genişlemesi gibi. Onun dışında yatırımcı olarak bakarsanız dezavantajlı.
İzmir’de gayrimenkul sektörünü nasıl görüyorsunuz? Beğendiğiniz projeler var mı?
İzmirli yatırımcıların İstanbul’da proje hazırlatmalarına üzülüyorum. Şehrimizde çok iyi proje üreten insanlar var. Bunlara daha fazla şans verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bunun dışında İzmir’in kıymetlendiğini düşünüyorum. Daire fiyatları yükseldi. Yeni projelerle birlikte iyi tasarımlar ortaya çıkınca gayrimenkuller değerlendi. Artık eskisi gibi sıradan apartman daireleri üretmiyoruz. Hep bir artı katmaya çalışıyoruz. Yenilik ve farklılık oluşturmaya çalışıyoruz. Ortak alanlar tasarlıyoruz. Tüm bunlar, projelere artı değer katıyor. Hem gayrimenkul satış fiyatları yükseliyor hem de insanlara konforlu yaşam alanları sunmuş oluyoruz. Çünkü insanlar iyi şeylere layıklar. Mimari açıdan düşünürsek de fark yaratmak haz veriyor.
İzmir’de son yıllarda büyük projeler üretilmeye başlandı. İş Bankası’nın Bayraklı’da inşa ettirdiği İş GYO Kuleleri’ni beğeniyorum.
İzmir’de yeterli arsa üretilmediğine dair eleştiriler var. Buna ne diyorsunuz?
Çünkü yeni yerleşim yeri yok. Varsa da kent merkezinin çok uzağında. Dolayısıyla insanlar eski binaları yıkıp yenilerine yapmaya mecbur kalıyor. Kentsel dönüşüm deniyor ama ortada gerçek anlamda bir dönüşüm yok. İnşaat sektörü ‘yık-yap’a kayıyor ne yazık ki. Bunun nedeni ise kentsel dönüşüme şehir bazında değil, bina bazında bakılması. Bence ada bazında düzenleme yapılmalıydı. Belki 1-2 kat yüksek verilebilirdi ama tabanda çok şey kazandırırdı. Yeşil alanlar artırılabilirdi. Şu an sadece binalar yenileniyor; şehri yenileyemiyoruz.
Haber: Nihal ÖZKEN
Comments
No comment yet.