Üst düzey bilişim, robot ve internet teknolojilerini ortak bir kesitte buluşturan Sanayi 4.0’ın, üretim teknolojilerini değiştirirken, işgücünün niteliğini ve meslekleri de değiştirdiğine dikkat çeken Yorgancılar, “Bakınız yapılan araştırmalar yaklaşık yakın zamanda mevcut mesleklerin yüzde 57’sine ihtiyaç olmayacağını, birçoğunun otomasyon ve robotlar aracılığıyla gerçekleştirileceğini söylüyor. Öyle ki havada uçuşan robotlar yani drone’ların bir günde 100 bin fidan dikimi ile çiftçiliğin boyut değiştireceği, yapay zekaların devreye girmesi ile gazetecilik gibi mesleklerin olmayacağı, ameliyatların robotlar ile gerçekleştirileceği, 3D printerlar ile inşaat yapımı gibi beden gücü gerektiren işlerin tamamen robotlara devredileceği bir sürecin içindeyiz” diyerek “Peki Türkiye olarak bu değişen düzene ayak uydurmak için ne yapıyoruz?” sorusuna yanıt aranması gerektiğini belirtti.
Ege Bölgesi Sanayi Odası olarak, uzun zamandır konunun öneminin altını çizerek, “Sanayi 4.0 için önce EĞİTİM 4.0” altyapısının hazırlanması gerektiğini vurguladıklarını kaydeden Yorgancılar, “Özellikle de yazılım sektörünün geleceği şekillendireceği ve bunun için de çocuklarımızın mutlaka KODLAMA eğitimi almasının önemini anlatıyoruz. Bizi mutlu eden bir gelişme oldu ve emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum. Milli Eğitim Bakanlığı’nın yeni eğitim döneminde müfredata Kodlama eğitimini almış olmasından büyük memnuniyet duymaktayız. Evet geç kalmış olabiliriz ama dijital çağda aradaki açığı kapayabilmek için çok daha kapsamlı ve uzun vadeli programlar hazırlamalı, kararlılık içerisinde gençlerimizi değişen dönüşen üretim sisteminin içine dahil edebilmeliyiz” dedi.
Demografik fırsat penceremiz
Yeni eğitim-öğretim dönemi başlamasına sayılı günler kala orta-lise ve üniversiteye gidecek 24 milyonu aşkın gencimiz bulunduğunu hatırlatan Yorgancılar şöyle devam etti, “Bu sayı şöyle çok kıymetli: Bugün; Hollanda, Belçika, Portekiz, İsveç, Çek Cumhuriyeti, İsviçre, İsrail, Hong Kong, Danimarka, Finlandiya, Norveç, İrlanda, Yunanistan, Romanya gibi birçok önemli ülkenin nüfusu bu sayının altında. O nedenle, “Demografik Fırsat Penceremiz” olarak gördüğümüz, bu hazine değerindeki beyinlere, alın teri ile birlikte akıl terini kullanabilmeyi ve gelecek dünyasında hayatlarını idame ettirebilmelerini sağlamalıyız. Diğer yandan, meslek liseleri için de mutlaka Avrupa’nın başarılı modelleri dikkate alınarak, güncel teknolojiye uygun ders programları, teknolojiyi takip eden öğretmenlerin olması ve 1 yıl fabrika stajını temel alan bir sistem kurgulanmalıdır. Bu kapsamda; yeni eğitim-öğretim döneminin, dünya gerçekleri dikkate alınarak, verimli bir şekilde geçmesini ümit ediyor ve gençlerimize başarılar diliyorum. Ulu Önderimizin dediği gibi “Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder.”
Comments
No comment yet.