Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) ve Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas, "Sektör olarak vatandaşlık hakkı ücretleri düşürüldüğünde, kendimize koyduğumuz hedef orta vadede 10 milyar dolardı. Ancak potansiyel olarak 25 milyar dolara ulaşabileceğimizi öngörüyoruz." dedi.
Elmas, 8. Türkiye İnovasyon Haftası kapsamında düzenlenen "Hizmet İhracatında İnovasyon" başlıklı panelde konuştu.
Sektördeki 1,2 milyar dolarlık payı 6 milyar dolara kadar çıkardıklarını belirten Elmas, "Sektör olarak vatandaşlık hakkı ücretleri düşürüldüğünde, kendimize koyduğumuz hedef orta vadede 10 milyar dolardı. Ancak potansiyel olarak 25 milyar dolara ulaşabileceğimizi öngörüyoruz. Türkiye, birçok sorun ve sıkıntıya rağmen hala bir cazibe merkezi." dedi.
İnşaat sektörünün aslında hizmet ihracatı içinde yer almadığını aktaran Elmas, "Biz öyle görüyoruz ama düzenlemelerimiz o noktada değil. Biz yurt dışına konut satmak için hiçbir reklam, pazarlama, dış fuar ya da dışarıda açtığımız satış ofisleri ile alakalı herhangi bir destek alamıyoruz. Örneğin, Sur Yapı olarak, bir sene önce Almanya'da satış ofisi açtık. Bu sürecin yüzde 70'i pandemi dönemine denk gelmiş olsa da bu ofisi açtığımız için son derece memnunuz." ifadelerini kullandı.
Yabancılara konut satışında yeni bölgelerin varlığına dikkati çeken Elmas, şunları kaydetti:
"Doğu Karadeniz Bölgesi, bundan 5 sene öncesine kadar hiçbir yabancının bilmediği, gelmediği bir bölgeydi. Bazı gayretlerle şu an yabancılar için önemli konut satışlarının yapıldığı bir bölgeye dönüştü. Özellikle Körfez ülkeleri büyük bir ilgi duyuyor. Kapadokya ise özellikle Uzak Doğu ülkelerinden ilgi görüyor. Burası sadece turist anlamda değerlendiriliyor ama konut satışı da yapabiliriz. Yani farklı bölgelerde farklı pazarlama yöntemleri ile satış yapma olanağına sahibiz. Diziler, satışlar için büyük bir araç. Çünkü Türkiye'yi cazip hale getiriyor. Biz ülke olarak başarıları yüksek ve potansiyelleri başarılı şekilde değerlendirebilen bir yapıya sahibiz. Fakat söz konusu kolektif hareket olduğunda yeteri başarıyı gösteremiyoruz ve bir araya gelmekte sorunlar yaşıyoruz."
Elmas, sektörün dijitaldeki varlığını daha da güçlendirmeye çalışacaklarını ifade ederek, "Bu anlamda önemli bir altyapı oluşturduk. Yabancıya satışta dijitalin yarattığı avantajın büyüklüğünü pandemide gördük ve görmeye devam ediyoruz. Şu anda mevcut yabancı satışlarımızın yüzde 70'ine yakınını online olarak gerçekleştiriyoruz. Özellikle de Uzak Doğu ile artık tamamıyla dijitalden irtibat halindeyiz. Yine Arap coğrafyasında hatırı sayılır bir orana ulaştık." şeklinde konuştu.
"Dijital satışlar sektöre can suyu oldu"
Altan Elmas, konut satışında sektör olarak hedefledikleri 10 milyar doların salgınla sekteye uğradığını belirterek, "Ulaşımın, erişimin düşmesi ile satışlar epeyce düştü. Fakat bu dönemde şöyle bir avantaj yakaladık. Çin, Vietnam ve Tayvan'ın dahil olduğu Uzak Doğu ülkelerinin pandemiye erken yakalanıp erken çıkması bize nisan, mayıs aylarında olumlu yansıdı. Dijital platformlar üzerinden satışlar gerçekleştirdik, sözleşmeler imzaladık, para tahsil ettik. Tabii, bu durum sektör için can suyu oldu." dedi.
İstanbul'da satılan özellikle markalı birinci el konutların yaklaşık yüzde 20'sinin yabancıya satışa dönüştüğünü aktaran Elmas, bunun çok ciddi bir rakam olduğunu vurguladı.
Elmas, "Sur Yapı olarak da satışlarımızın yüzde 20'si yine yabancı bazlı satışlardan oluşuyor hem İstanbul'da hem de Antalya'daki projelerimizde. Yabancılara konut satışının faydasını özellikle 2018-2019 yıllarında ciddi şekilde hissettik. Faizlerin yükselmesi ile iç talep azalmıştı." diye konuştu.
Döviz fiyatlarının yükselmesiyle konut fiyatlarının makul hale geldiğini belirten Elmas, "Şu anda İstanbul gayrimenkul piyasasının, eş değer metropollerle kıyaslandığında, çok ucuz olduğu görülüyor. İstanbul'da metrekare fiyatları ortalama 1.000 doların altında seyrediyor. Bu çok kelepir bir rakam. Dünyanın ilk 30'da yer alan hiçbir metropolünde bu rakamları görmek mümkün değil." dedi.
Comments
No comment yet.