Altın Emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun, ülkemizin içinde bulunduğu koşullardan ötürü bu uygulamanın çok büyük önem taşıdığını ve azami dikkat gösterilmesi gerektiğini söyledi. Erilkun konuya ilişkin görüşlerini şu sözlerle ifade etti: Bu uygulama öncelikle ABD, İngiltere, İspanya gibi 12 (oniki) ayrı ülkede büyük bir titizlikle uygulanmakta. Resmi Gazetede yayınlanan bu uygulama ile Türkiye’de en az 2.000.000 USD tutarında sabit sermaye yatırımı gerçekleştirdiği Bakanlık tarafından tespit edilen yada en az 1.000.000 USD tutarında gayrimenkul alımı yaptığını Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na beyan eden, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na Türkiye’de en az 100 (yüz) kişilik istihdam sağladığını tespit ettiren veya 3.000.000 USD tutarındaki mevduat yatırımını /devlet borçlanma araçlarını en az 3 (üç) yıl süresince Türkiye’de tutanlara TC vatandaşlığı veriliyor. Buradaki amaç döviz girişini sağlamak ve likiditeyi dengede tutmak. Bu nedenle Ekonomi Bakanımızın ‘kaderdaş’ olarak nitelediği bu yabancılara vatandaşlık verilmesi olumlu ve çağdaş bir uygulamadır, ekonomiyi besler, emlak ve inşaat sektörünün yolunu açar. Ancak ülkemizin içinde bulunduğu fazlasıyla kozmopolit yapı nedeniyle bu tetkikin sadece mali koşullara dayalı değil farklı kıstaslarla bütünleştirici ve kademeli geçişi sağlayan bir uygulama olması gerekirdi’ diye konuştu.
Kişilerin Türkiye’den yapacakları en az 1.000.000 USD tutarındaki gayrimenkulü 3 (üç) yıl süreyle satamama şerhi konulmasının bu kademelerden biri olduğunu ancak yeterli olmadığını belirten Erilkun Portekiz, Yunanistan gibi ülkelerde bu hakkın sadece oturumla sınırlandırıldığını, dolaşım hakkı konusunda taviz verildiğini, vatandaşlık boyutu için uzun dönemleri kapsayan bir şartlar silsilesi olduğunu zira burada ticaretin değil ülke bütünlüğü ile ilgili çok önemli bir durumun sözkonusu olduğunu söyledi.
Comments
No comment yet.