Kamuoyunda "Tam Gün" yasası olarak bilinen, kamu ve üniversite hastanelerindeki hekimlere muayenehane yasağı getiren düzenlemenin yarın TBMM'de ele alınması bekleniyor.
2010 yılının ocak ayından bu yana bir çok kez yargıya götürülen yasayla ilgili Anayasa Mahkemesinin son iptal kararı 1 Temmuz 2013 tarihinde yürürlüğe girdi ancak bugüne kadar yeni bir düzenleme yapılmadı.
Tam Gün: Uzun ince bir yol
"Tam Gün Yasası" Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylandıktan sonra 30 Ocak 2010 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlandı.
Düzenlemenin tam gün çalışmaya ilişkin hükümlerinin bu tarihten itibaren üniversite hastanelerinde bir yıl, Sağlık Bakanlığı hastanelerinde ise 6 ay sonra yürürlüğe girmesi kararlaştırıldı.
Bunun üzerine CHP yasanın bazı maddelerinin iptali için Anayasa Mahkemesine dava açtı.
Yüksek Mahkeme, 16 Temmuz 2010 tarihinde başvuruyu karara bağlayarak 5947 sayılı Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un bazı hükümlerini iptal etti.
Yüksek Mahkeme, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun değiştirilen 36. maddesinin 2. fıkrasının 1. tümcesinde yer alan "Öğretim üyesi, kadrosunun bulunduğu yükseköğretim birimi ile sınırlı olmaksızın ve ihtiyaç bulunması halinde görevli olduğu üniversitede haftada asgari 10 saat ders vermekle yükümlüdür" ibaresini anayasaya aykırı bularak oy çokluğuyla iptal etti.
Kanunun 6. maddesiyle, 2547 sayılı yasaya eklenen geçici 57. maddenin "Bu süre içerisinde talepte bulunmayanlar istifa etmiş sayılır" biçimindeki son tümcesini de oy çokluğuyla iptal eden Anayasa Mahkemesi, tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanların sadece bir sağlık kurum ve kuruluşlarında mesleklerini icra etmelerine izin veren yasa hükmünü de oy çokluğuyla iptal edip yürürlüğünü durdurdu.
Yüksek mahkemenin kararı sonrası, iptal edilen hükümlerin kapsamıyla ilgili tartışma başladı.
İptal kararının verildiği gün Sağlık Bakanlığının internet sitesinden yapılan açıklamada, 5947 sayılı yasa ve bu yasa hakkındaki Anayasa Mahkemesi kararına göre üniversite öğretim üyeleri dışında kamuda çalışan tüm doktorların muayenehane açmaları ve özel sağlık kuruluşlarında çalışmalarının mümkün olmadığı ve bu uygulamanın 30 Temmuz 2010’dan itibaren başlayacağı duyuruldu.
Bu açıklamayla ilgili Türk Tabipleri Birliği, Danıştay’a dava açtı.
Danıştay Beşinci Dairesi, 21 Temmuz 2010 tarihinde, Türk Tabipleri Birliğinin açtığı dava üzerine, internet sitesindeki bu açıklamayı "düzenleyici işlem" kabul ederek yürütmesini durdurdu.
Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 27 Temmuz'da valilikler aracılığıyla il sağlık müdürlüklerine gönderdiği genelgede de üniversite hastaneleri hariç diğer kamu kurumlarında uygulama tarihi 30 Temmuz 2010 olan kanunun yürürlüğe girmesi ile kamuda çalışan tabiplerin yalnızca kamuda meslek icrasında bulunabileceği bildirildi.
Sağlık Bakanlığı, ayrıca Danıştay Beşinci Dairesinin bu kararına itiraz etti.
Bu başvuruyu 13 Ocak 2011 tarihinde karara bağlayan Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Sağlık Bakanlığının internet sitesindeki Tam Gün Yasası ile ilgili basın açıklaması ve üniversite öğretim üyeleri dışında kamuda çalışan tüm doktorların muayenehane açmaları ve özel sağlık kuruluşlarında çalışmalarının mümkün olmadığına ilişkin işleminin yürütmesinin durdurulmasına yapılan itirazı kabul etti.
Danıştay Beşinci Dairesi, 6 Nisan 2011 tarihinde de TTB’nin açtığı davada esasa ilişkin kararını açıkladı.
Sağlık Bakanlığının "Tam Gün Kanunu" ile ilgili işleminin, "Kamuda görevli hekimlerin muayenehane açamayacaklarına" ilişkin bölümünü iptal eden daire, işlemin, "Kamuda görevli hekimlerin özel sağlık kuruluşlarında çalışmalarının mümkün olmadığına" ilişkin bölümünün iptal istemini ise reddetti.
Sağlık Bakanlığı da Danıştay Beşinci Dairesinin bu kararıyla ilgili Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz isteminde bulundu.
Bakanlığın temyiz isteminin Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunda sonuçlanması beklenirken 26 Ağustos’ta yayımlanarak yürürlüğe giren 650 sayılı Adalet Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 28’inci maddesinde düzenlemeye gidildi.
Bununla memurların, mesleki faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunmak üzere ofis, büro, muayenehane ve benzeri yerler açamayacağı, gerçek kişilere, özel hukuk tüzel kişilerine veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir iş yerinde veya vakıf üniversitelerinde çalışamayacağı hükme bağlandı.
Bu düzenleme sonrası öğretim üyeleri, yükseköğretim kurumlarında yalnızca eğitim ve araştırma faaliyetlerinde bulunmak ve döner sermaye faaliyetleri kapsamında gelir elde edilen hizmetlerde çalışmamak kaydıyla mesai saatleri dışında yükseköğretim kurumlarından başka yerlerde mesleki faaliyette bulunabildi, meslek veya sanatlarını serbest olarak icra edebildi.
Yükseköğretim kurumlarından başka yerlerde çalışan öğretim üyelerine döner sermayeden ek ödeme yapılmadı.
CHP tarafından bu düzenlemenin iptali için de Anayasa Mahkemesine dava açıldı.
650 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ikinci kez getirilen tam gün yasası Anayasa Mahkemesi tarafından 18 Temmuz 2012 tarihinde "yetki yönünden" iptal edildi.
İptal kararı Resmi Gazete’nin 1 Ocak 2013 günlü sayısında yayımlandı. Bu kuralların 6223 Sayılı Yetki Yasasının kapsamında yer almadığı, bu nedenle bu alanının KHK ile düzenlemeyeceği belirtilen iptal kararının yürürlüğü 1 Temmuz 2013 tarihine ertelendi ancak bu tarihe kadar tam gün ile ilgili yeni bir düzenleme yapılmadı.
TBMM'de görüşülecek yeni düzenlemenin yasalaşmasıyla bu iptal kararının yürürlüğe girmesiyle oluşan yasal boşluk giderilmiş olacak.
Comments
No comment yet.