Afrika’nın ihtiyacını bir nebze olsun karşılamak için Türkiye’den yardımseverlerin açtırdığı su kuyuları, her gün kilometrelerce uzaktan su taşımak zorunda kalan kadınların yüzünü güldürüyor.
Konuya ilişkin yapılan açıklamada, Diversity Farklılık Derneği Afrika Şubesi UICT’in (Universal Islamic and Cultural Trust) Nijer Temsilcisi İsmail Büyükbaş'ın, Afrika'da açılan su kuyularına ilişkin görüşlerine yer verildi.
Afrika halkı, yüzyıllardır batılı beyaz adamın sömürüsü altında yaşadığı için Türklere de şüpheyle yaklaştıklarını belirten Büyükbaş, Afrika’nın köylerine açılan su kuyularının, şüpheleri yavaş yavaş bertaraf ettiğini, kuyu açılan bir köye ikinci kez gittiklerinde orada yaşayan insanların kendilerini muhabbetle karşıladığını aktardı.
Nijer İktisat Bakanlığı'nda görevli bürokrat Hüseyin Namey de su kuyularının, toplumun sosyal dokusunu yeniden işlediğini ifade etti.
Bir bölgede su yoksa, insanların göç etmek zorunda kaldığını anlatan Namey, bölgelerinden göç etmeye başlayan insanlar Niamey’de tutunamazlarsa Avrupa ülkelerine doğru yolculuğun başladığını belirtti.
Diversity Farklılık Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Sosyolog Rıdvan Erdal da Afrikalılar'ın hem mazlum hem de mağdur bir halk olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"Afrikalılar, son derece kanaatkar, yarın endişesi taşımayan insanlar. Tevekkülleri çok sağlam. Küçücük manevi dünyaları olan bu halkın en çok ihtiyaç duydukları şey onurlarının incitilmemesi ve insani olarak kıymet verildiğini hissetmeleridir. Manevi ve gönül dünyalarını tamir edecek, kardeşlik ruhunu aşılayacak ve onlara küçük dokunuşlarda bulunacak bir duruşu olanların yardımına ihtiyaçları var. Biz de ab-ı hayat su kuyusu, yardım kumanyaları, sağlık programları ve sünnet programları tertip ediyoruz. 2016 yılı içinde Ab-ı Hayat Su Kuyusu Projesi kapsamında daha fazla su kuyusu açtırarak daha çok Afrikalı kadınının yüzünü güldürmeyi hedefliyoruz."
Comments
No comment yet.