Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's (S&P), Türkiye'nin yabancı para cinsinden kredi notunu "BB+", yerel para cinsinden kredi notunu "BBB-" olarak teyit etti ve not görünümünü "negatif"ten "durağan"a yükseltti.
S&P'den yapılan açıklamada, Türkiye'nin yabancı ve yerel para cinsinden kredi notlarının sırasıyla "BB+" ve "BBB-" olarak korunduğu belirtildi.
Açıklamada, Türkiye 2015'te seçim döngüsüne, Çözüm Süreci'nin sonlanmasına, artan bölgesel dengesizliklere ve gelişen piyasalardaki zayıf yatırımcı algısına dirençli olduğuna dikkat çekilirken, bu nedenle Türkiye’nin görünümünün "negatif"ten "durağan"a yükseltildiği ve kredi notlarının teyit edildiği ifade edildi.
Türkiye ekonomisinin bölgedeki yüksek istikrarsızlık ve gelişen ekonomilerdeki düşük yatırımlara rağmen dirençli olduğunun altı çizilen açıklamada, 2015 yılında güçlü tüketici talebinin düşük petrol fiyatları ile desteklendiği kaydedildi.
Cari açığın 2015 yılında GSYH’nın yüzde 4,5 seviyesine kadar gerilediğinin vurgulandığı açıklamada, Türkiye ekonomisinin 2016 yılında yüzde 3,4 oranında büyümesinin beklendiği belirtildi.
"Türk ekonomisinin 2016 yılında yüzde 3,4 oranında büyümesini bekliyoruz"
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's (S&P), Türk ekonomisinin 2016 yılında yüzde 3,4 oranında büyümesinin beklendiğini açıkladı.
S&P, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin yabancı ve yerli para cinsinden kredi notlarını sırasıyla "BB+" ve "BBB-" olarak korunduğunu ve not görünümününün "negatif"ten "durağan"a yükseltildiğini bildirirken, Türk ekonomisine ilişkin beklentilerine de yer verdi.
Cari açığın 2015 yılında GSYH’nın yüzde 4,5 seviyesine kadar gerilediği hatırlatılan açıklamada, Türk ekonomisinin 2016 yılında yüzde 3,4 oranında büyümesinin beklendiği belirtildi.
Açıklamada, belirsiz küresel ekonomik ortamın ve ABD’de faiz oranlarının artma olasılığının, Türkiye’de reel faiz oranlarında yükselişe neden olduğunun düşünüldüğü kaydedilirken, Türkiye’nin cari açığının bu yıl yüzde 4,2, gelecek yıl yüzde 4,1, 2018’de 3,7 ve 2019’da yüzde 2,9 seviyesinde olmasının beklendiği ifade edildi.
Not görünümünün "durağan" olarak belirlenmesinin, Türk ekonomisinin dış şoklara ve politik risklere karşı dirençli olmaya devam edeceğinin bir göstergesi olduğu yorumuna yer verilen açıklamada, 2016-2018 yılları için planlanan orta vadeli ekonomik programın uygulanmasının bu yıl yavaşlayabileceği uyarısı yapıldı.
Açıklamada, 2016 yılında Türkiye'de yeni bir parlamento seçimi veya referandum yapılabileceğine dikkat çekilirken, şöyle devam edildi:
"Geçen yılki siyasi belirsizliğin bu yıl da devam etmesi durumunda ekonomik büyümeye ilişkin beklentiler azalabilir. Anayasa'da yapılacak değişikliklerin reformların önüne geçmesi risk oluşturabilir. Yine de Anayasa'daki düzenlemelerin çok fazla siyasi değişikliğe neden olmasını ve bunların yabancı yatırımcıların Türk ekonomisine sağladığı katkıyı olumsuz etkileyeceğini düşünmüyoruz. 6 Kasım 2015'te yaptığımız yüzde 3,1'lik büyüme beklentisine karşı, Türk ekonomisi geçen yıl yüzde 4'lük bir büyüme yakaladı. Düşük petrol fiyatları ve net altın ihracatı, düşen turizm gelirlerine karşı, bütçe açığının daralmasına neden oldu."
Açıklamada, düşük petrol fiyatlarının geçen yıl tüketici talebini özellikle otomotiv sektöründe artırdığına dikkat çekilirken, Türkiye'de bulunan yaklaşık 3 milyon göçmenin toplam nüfusun yüzde 4'ünü oluşturduğuna ve ülkede toplam harcamalara katkı yaptıkları belirtildi.
Vergi gelirlerindeki artışın bütçenin üzerinde yapılan harcamaları dengelediği bildirilen açıklamada, bütçe açığının gayrisafi yurtiçi hasılaya oranının yüzde 1,2 seviyesinde sabit kaldığı kaydedildi.
Comments
No comment yet.