Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu'nun (PPK) yarınki kararı öncesinde faiz ve dolar düşüş eğiliminde.
Tahvil bono piyasasında güne yüzde 9,15'ten başlayan gösterge tahvilin bileşik faizi gün içinde gerileyerek son üç haftanın en düşük seviyesi olan yüzde 9,04'ü gördü. Yarın yapılacak PPK toplantısında ölçülü faiz indirim yapılabileceği beklentisinin masada olmasıyla gösterge tahvil faizindeki düşüş sürüyor.
Bugün bankalararası piyasa açılmadan önce 2,1815'i gören dolar/TL ise, gün içinde 2,17'in altına gerileyerek en düşük 2,1655'i gördü. Bugün doların gelişmekte olan ülke para birimleri ve emtialara karşı değer kaybetmesinin etkisi ve piyasalarda yarınki PPK toplantısında faizlerde indirim yapılmayacağı beklentisinin ağırlık kazanması TL'nin diğer para birimlerine göre daha fazla pirim yapmasını sağlıyor.
Analistler, piyasada faiz indirimi yapılmayacağı beklentisi ağırlık kazansa da sınırlı bir faiz indiriminin de masada olduğu beklentisinin, hem faiz hem de döviz piyasasında savunma amaçlı pozisyonların alınmasına neden olduğunu ifade ediyor.
Olası faiz indirimi durumunda gösterge tahvilin bileşik faizinin yüzde 9'un altına gerileyebileceğini ve yüzde 8,8 seviyesinin destek konumunda takip edileceğini belirten analistler, aksi durumda yüzde 9,30'lara kadar yükselişin görülebileceğini öngörüyor.
Analistler, dolar/TL'de geri çekilmelerde 2,1500 ve 2,1440 seviyelerinin destek olarak izlenebileceğini tahmin ediyor.
- 25 baz puanlık ölçülü indirim
Saxo Capital Strateji Uzmanı Cüneyt Paksoy, PPK kararı öncesinde yaptığı değerlendirmede siyasi tarafta bilinmezlerin bir bir çözülürken, cevabı aranan en önemli sorunun yeni kurulacak kabinede ekonomi yönetimiyle ilgili görev yapacak isimlerin belirlenmesi olarak kaldığını ifade etti.
Şu ana kadar Ali Babacan ve Mehmet Şimşek gibi isimlerin görevine devam etmesi noktasında pozitife yakın bir piyasa algısı izlendiğini belirten Paksoy, şunları kaydetti:
"Yeni olası isimler gelmesi durumunda genel seçime kadarki süreçte hangi ekonomik politikaların uygulanacağının bilinmemesi piyasalarda en azından kısa vadeli bir gerilim meydana getirebilir. Merkez Bankası yönetimi ilk olarak bu denklemin çözümüne odaklanacaktır. Mevcut süreçte içerideki siyasi denklem dışında yurt dışında özellikle Fed algısına paralel doların global ölçekte değer kazanımı, yeni olası global likidite koşulları ve TCMB yönetiminin dikkatle izlediği enflasyon verisinin hala yüksek kaldığı düşünüldüğünde rasyonel bir davranış olarak bekle-gör uygulaması beklenir."
Paksoy, Fed'in faiz artırımının başlangıcı anlamında kesin bir tavır koymaması ve ECB'nin eylül ayından itibaren Avrupa bölgesindeki büyüme sorunlarını baz alarak daha agresif genişleme politikaları uygulayacağı beklentisi çerçevesinde koşullar uygunken 25 baz puanlık ölçülü bir indirimin de sürpriz olmayacağının belirli oranda fiyatların içine girmeye başladığını dile getirdi.
Bu toplantı sonrası yukarıda sayılan olasılıklar içinde faiz ve kur tarafında fiyatlamaların fazla değişim göstermeyip global koşullara bağlı olarak yönünü aradığını aktaran Paksoy, olası bir sürpriz agresif faiz indirimi adımının fiyatlamasının özellikle kur tarafında kısa vade adına daha belirgin ve negatif olabileceğine dikkati çekti.
- Politika faizinde indirim beklemeyenler çoğunlukta
AA Finans'ın 20 ekonomistin katılımıyla gerçekleştirdiği PPK Beklenti Anketine göre 17 ekonomist politika faizinde (bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı) değişiklik beklemezken, 2 ekonomist 25 baz ve 1 ekonomist 50 baz puan indirim olacağını tahmin ediyor. İndirim bekleyen ekonomistlerin beklentilerin medyanı 25 baz puan oldu.
Ankete katılan ekonomistlerin tamamı piyasa yapıcısı bankalara sağlanan fonlama faiz oranında ve marjinal fonlama oranında değişiklik beklemiyor. Borçlanma faiz oranında 18 ekonomist değişiklik olmayacağı yönünde görüş bildirirken, 2 ekonomist de 50 baz puanlık indirimin olacağını tahmin ediyor.
TCMB'nin geçen ayki PPK toplantısında politika faiz oranı ve borçlanma faiz oranı 50 baz puanlık indirimlerle sırasıyla yüzde 8,25 ve yüzde 7,50 olmuştu. Açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranı yüzde 11,5'te ve gecelik marjinal fonlama oranı yüzde 12'de sabit kalmıştı.
İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, AA Finans'a yaptığı özel röportajda ise TCMB'nin yarın gerçekleştireceği PPK toplantısına ilişkin "Çok ölçülü bir faiz indiriminin mümkün olabileceğini düşünüyorum. Ama yaşanan bazı gelişmelere bağlı olarak bunu yapmamayı seçerlerse de şaşırmam" ifadelerini kullanmıştı.
Comments
No comment yet.