Ortadoğu coğrafyasında yaşanan krizler petrol fiyatlarında geçmişte olduğu gibi artışa neden olmazken, uzmanlar artık petrol fiyatlarında yeni merkezlerin oluştuğuna işaret ediyor. Özellikle son dönemde Suriye’de yaşanan kriz, Rusya’nın bölgeye askeri müdahalesi, IŞİD'in faaliyetleri ve son olarak dünyanın en önemli petrol ülkelerinden İran ve Suudi Arabistan arasındaki gerginlik, piyasalarda geçmişte olduğu gibi petrol fiyatlarında bir artış yaşanacağı beklentisi oluşturmuştu. Ancak, petrol fiyatlarındaki düşüş eğilimi aksine hız kazanırken, Brent petrolün varil fiyatı da son 12 yılın en düşük seviyesi olan 32 dolara kadar indi.
Konuya ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Enerji Piyasaları ve Politikaları Enstitüsü (EPPEN) Başkanı Volkan Özdemir, petrol fiyatlarındaki dengenin artık finansal piyasalara kaydığını belirtti. Geçmişte fiyatların fiziki piyasa, yani arz-talep dengesine, endeksli olduğunu belirten Özdemir, “Eskiden, OPEC daha etkin ve ABD ile Suudi Arabistan fiyatlar üzerinde daha belirleyici roldeydi ancak yeni dünyada mali piyasalardaki dengeler daha etkin ve Suudi Arabistan kaybedenler arasında” ifadelerini kullandı.
Yuanın konvertibl olmaya başlaması, güçlü dolar ve neredeyse diğer tüm emtia ve borsaların değer kaybının, mali piyasalarda işlerin iyi gitmediğini gösterdiğine işaret eden Özdemir, şu ifadeleri kullandı:
“Düşük fiyatlar nedeniyle ABD kaya petrolü üretiminde günlük 500 bin varil, diğer yerlerde de aynı oranda düşüş bekleniyor ama bu durumu yaptırımların kalkmasıyla İran'ın günlük 1 milyon varil üretim artışı dengeleyecek. Talep kısmına baktığımızda ise Çin'in yüksek büyüme temposundaki yavaşlama ve belirsizlik arz fazlasının yıl sonuna kadar devam edeceğini gösteriyor. Bu sebeplerle kısa vadede petrol fiyatlarında ciddi yükseliş beklenmezken, benim öngörüm 50 doların üstünün ancak 2017'de görülebileceği.”
Fiyatlarda OPEC etkisi
BNP Paribas Emtia Piyasaları Müdürü Harry Tchilinguirian ise tüm jeopolitik gerginliğe ragmen petrol fiyatlarındaki düşüşün devam etmesinin, OPEC’in kasım 2014’te pazar payını korumak için üretimini kısmaması nedeniyle gerçekleştiği görüşünü savundu. OPEC’in petrol piyasalarındaki karar verici konumunu bırakmaya çalışarak pazarın kendi fiyatını oluşturmasını istediğini vurgulayan Tchilinguirian, piyasalarda tüketilenden çok petrol pazarlanmaya çalışıldığını belirtti.
'Fiyatlar artacaktır'
Tchilinguirian, Suudi Arabistan öncülüğündeki OPEC’in tek bir amacı olduğuna işaret ederek, “Bu amaç, yüksek maliyetli petrol üreticilerinin pazar dışında bırakılmasıdır” dedi. Bu sürecin de zaman alacağını belirten Tchilinguirian, şu ifadeleri kullandı: "Yüksek maliyetli üreticiler pazarın dışına itildiğinde piyasalar tekrar dengelenecek ve fiyatlar artacaktır. Şimdilik, arz fazlası ve Ortadoğu’daki üretimde ciddi bir risk bulunmaması, piyasaların aşırı tepki vermesini önlüyor. ABD’nin kaya petrolü üretimine daha çok odaklanması da bunun örneğidir."
Kaynak: Dünya
Comments
No comment yet.