Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya ile Ege İhracatçı Birlikleri’nde www.insaatnoktasi.com takipçilerine özel röportaj yaptık.
Pandeminin doğal taş ihracatını etkilerini değerlendiren Kaya, doğal doğal taşta İran tehdidi, işlenmiş doğal taşın ihracatının sektöre katkıları, sektörde doğru bilinen yanlışlara kadar birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu.
Mevlüt Kaya ile yaptığımız röportajın tamamını youtube videomuzdan izleyebilirsiniz…
- Pandemi koşullarında geçen 2020 yılını Ege madencileri olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?
2020’de pandemi döneminde tüm sektörler mart-nisan aylarında etkilenmeye başladılar. Maden sektörü ihracatımızın yüzde 40’lara varan kısmını Çin’e yapıyorduk. Çin’in bir anda yüzde 40’lık ihracatımız 0’a indi. Bir şey küçülebilir ama biz sıfıra indik. İnanılmaz sarsıldık. Bu arada Eximbank ve Ticaret Bakanlığı’nın katkılarla bu travmaya biraz atlattık. Çok hızlı bir şekilde de araştırmaya başladık. Her şeye rağmen yüzde 7’lik küçülmeyle 2020’yi atlattık. Ege Maden özelinde yüzde 7 büyüme kaydettik. Bunun nedeni de bloktaki düşüşün farkını işlenmiş üründe çok hızlı bir şekilde pazara yönelerek yeni pazarlarla birlikte. İşlenmiş doğal taşta yüzde 7 büyüme yakaladık. Kaygılı ve korkuyla başladığımız yılın sonuna geldiğimizde diğer sektörleri yakaladık.
- İşlenmiş doğal taş ihracatında nasıl bir yol katettiniz?
Bundan 30 sene önce İtalya blok mermer ihracatı yaparken, Türkiye’nin pazara girmesiyle İtalya bizimle rekabet edemeyeceğini anladığı anda makas değiştirdiler. Hızlı bir şekilde uç ürünlere, projelere, tasarımlara yöneldiler. Bu örneği çok veriyorum; İtalyan yüz kilo malı verip bin dolar alırken, biz bin kilo malı verip 100 dolar alıyoruz. İtalyanlar bunu çok hızlı görüp bu değişikliği yaparak hem miktarda değerde yüksek ürün sattılar. Bizim de şu anda aynı durumda olan İran ile çok benzeyen ürünlerimiz var. Şu anda İran pazara giriyor. Bizim de İtalyanlar’ın yaptığı gibi uç ürünleri, tasarımları ve mimarlarımızla birlikte bu değerleri çok iyi fiyatlarla pazarlamamız gerekiyor.
Tasarım ve mimarlarla yaptığımız yarışma olan AMORF’ta 400 tasarım yarışmaya katıldı. Mimarlarla çok iyi diyaloğumuz var artık. Ben değil bizi büyüterek İtalyanlar’ın başardığını bizim de başaracağımıza inanıyoruz. Bununla ilgili AMORF Tasarım Yarışması’nın ikincisini yapmayı planlıyoruz.
- İşlenmiş üründe katma değer ne kadar artıyor?
Neden blok satıyoruz, satmayalım demek kolay değil. Biz bloğu şunun için satıyoruz Çin, siz 10 dolar dahi deseniz bir ürünün metrekaresini Çin’e satamazsınız. Çin sadece blok olarak alıyor. İhracatınızın da yaklaşık yüzde 40’ını alıyor ve bunun yerine başka bir ülke de yok. Diğer ülkeler hiçbir zaman Çin’in potansiyelinde blok almıyor. Eğer biz oraya blok satmazsak, o boşluğu dolduracak çok hızlı dolduracak ülkeler var.
Çin sizden alıyor bloğu ve Türkiye’ye dönüp işlenmiş olarak satıyor diye inanılmaz bir bilgi kirliliği var. Hiçbir firma iş insanı böyle bir şey yapmaz.
- 2021 yılından beklentileriniz nedir?
2021 yılında hiç ummadığımız bir darbe yemezsek, 2020’nin acısını çıkaracağımıza eminim. Hem sektör hem de ülke adına ciddi bir çıkış yakalayacağımıza inanıyorum. İşlenmiş doğal ihracatında artış yüzde 60 iken, doğal taş ihracatındaki artış yüzde yüzde 22 oldu.
- Doğal taş sektöründe yaşadığınız sorunları anlatır mısınız?
Dünyanın yüzde 38’ine varan doğal taş rezervine sahibiz. Dünyanın neresine giderseniz gidin havaalanında o ülkenin taşına ayağına basarsınız. Mesela İsrail’de bir mimar projeyi belediyeye götürdüğünde eğer projesinde en az yüzde 20 bölge ve ülke taşı yoksa belediye o projeye onay vermiyor. İspanya aynı şekilde. Biz bunu bütün belediye başkanlarımızdan rica ediyoruz. Ülke olarak Uluslararası Ticaret nedeniyle böyle bir karar alamıyoruz. Fakat belediyeler kendi yerel kaynaklarını korumak adına böyle bir hakkı var. Maalesef düşünün Afyon mermerin başkenti ama en büyük hastanesinde ithal taş kullanılıyor. Danıştayın binası yapılıyor ithal taş kullanılıyor. Dünyada şampiyonlar liginde oynuyorsunuz, dünyanın en büyük 3 fuarından birini yapmayı başarmışsınız. Ama kendi ülkenizde amatör kümede bile değilsiniz. Bunun en büyük nedeni de proje yapan firmanın Bayındırlık birim fiyatlarıyla bizden ürün almaları gerekiyor. Fiyatı belli olan bir ürün üzerinde istediği gibi hareket edememenin getirdiği bir kaygı diye düşünüyoruz. Bu bizim montajlı iş yapma geleneğimizi azaltıyor. Dünyada gidip aynı zamanda montajını da üstlenebilecek fırsatı elimizden alıyor.
Türk müteahhitler dışarıda yaptıkları projede Türk taşını kullanıyorlar. Büyük projelerin bir açmazı var. Mimar bir projeye bir taşın adını yazdıysa onun dışında bir şey kullanamıyorsunuz. Dünyada şu anda 22 milyar dolarlık kayıtlı doğal taş pazarı var. Türkiye olarak biz bunun sadece 1,5 milyar dolarını yapıyorsunuz. 1 kuruş dahi ithal girdisi olmayan bir kaynağımız var. Madencilik sektörünün koyduğu 2023 yılındaki 15 milyar dolar ihracat hedefini çok gerçekçi buluyorum.
Haber: Nihal Özken
Comments
No comment yet.