Bugüne kadar ağır kayıpların yaşandığı deprem felaketleri, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğini bizlere her seferinde acı bir şekilde hatırlatıyor. Yüzölçümünün yüzde 92’si deprem kuşağı içinde yer alan ülkemizdeki konut stoğunun yaklaşık %40 gibi önemli bir kısmının, riskli, yapı ömrünü tamamlamış, sağlıksız ve ruhsatsız yapılaşmadan oluştuğu ifade ediliyor. 2015 yılı verileriyle 78,7 milyonluk Türkiye nüfusunun yüzde 95’lik bölümünün, deprem kuşağı üzerine kurulmuş kentsel alanlarda yaşadığı göz önüne alındığında, depreme dayanıklı yapılaşmanın önemi iyice anlaşılıyor.
Kentsel Dönüşüm Önemli Bir Fırsat
Türk Ytong Genel Müdürü Gökhan Erel, Türkiye’de oturulamaz durumdaki 6,5 milyon konutun yenilenmesi için, kentsel dönüşümün önemli bir fırsat olduğunu vurguluyor. Kentsel dönüşümün; düzensiz yapılaşma, düşük yapı kalitesi, plansız kentleşme, ulaşım ve altyapı alanlarının yetersizlikleri gibi sorunların giderilmesi için de iyi bir düzenleme fırsatı olduğunu belirtiyor.
Kentsel dönüşüm sürecinde en önemli kavram olan yapı güvenliğinin, özellikle ülkemiz için depreme karşı alınması gereken önlemler açısından büyük önem taşıdığını ifade eden Erel, “depremlerin neden olduğu can kayıplarını incelediğimizde, düzensiz yapılaşmanın ve düşük yapı kalitesinin kötü sonuçlar doğurduğunu görebiliyoruz” diyor.
Kentsel dönüşümün sadece yapısal bir iyileştirme ya da sağlam bina inşa etmek olarak algılanmasının yanlış olacağını belirten Erel, sosyal, kültürel ve fiziki dönüşümün bir arada ele alınmasının önemine de değiniyor. Bu noktada vatandaşların da büyük bir rol üstlendiğini belirten Erel, “Kentsel dönüşüm sürecindeki vatandaşların, başta mimari ve teknik olmak üzere, karşılaşacakları temel konular hakkında ayrıntılı olarak bilinçlenmesinin önemine inanarak, İstanbul Serbest Mimarlar Derneği (İstanbulSMD) işbirliğinde “SARI IŞIK: KENTSEL DÖNÜŞÜME HAZIRLAN” Projesi’ni başlattık. Bu önemli sosyal sorumluluk projesi kapsamında, İstanbulSMD üyesi mimarların ve konusunda uzman teknik insanların katkılarıyla 97 sayfalık bir rehber hazırlanarak vatandaşlara ücretsiz olarak dağıtıldı. Rehber kritik karar noktaları için vatandaşları hakları ve sorumlulukları konusunda önceden bilgilendiriyor. Ayrıca tüm bu bilgi ve içerikleri www.kentseldonusumehazirlan.com internet sitesinden ve projenin sosyal ağlarından da paylaşıyoruz. İstanbul’da düzenlediğimiz sokak etkinliklerinde binlerce kişiye rehberi de ulaştırdık. Önümüzdeki günlerde yeni etkinlikler de planlıyoruz” dedi.
Depreme ve diğer tüm doğal afetlere dayanıklı, sürdürülebilir ve güvenli yapıların inşası için, inşaat sektöründeki yönetmelik ve teknik standartlar arasındaki ilişkiyi güçlendirecek, çelişkileri sonlandıracak bir genel yönetmeliğe ihtiyaç olduğunu da belirten Erel, “Üyesi olduğumuz Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD)’ın yürüttüğü Ulusal Bina Yönetmeliği Projesini çok önemli buluyor ve destekliyoruz” diyor.
Sadece deprem değil yalıtım da düşünülmeli
Yenileme sırasında binaların depreme dayanıklı olduğu kadar ısı yalıtımlı, çevreye duyarlı ve olabildiğince hafif yapı malzemeleri ile inşa edilmesi gerektiğine dikkat çeken Türk Ytong Genel Müdürü Gökhan Erel, “Depreme dayanıklı yapılaşmada en hayati rolü inşaatta kullanılan malzemenin oynadığını unutmamalıyız. Malzemeler hafifliği ile binaların toplam ağırlığının, dolayısıyla depremde maruz kalacağı kuvvetlerin azalmasına yardımcı olmalıdır. Bu noktada kentsel dönüşüm büyük bir fırsat ama bu dönüşüm sırasında kullanılacak malzemelerin seçimi hayati önem taşıyor…” dedi.
Türk Ytong AR-GE laboratuvarlarında geliştirilen malzemelerin yapılara sınıf atlattığını belirten Erel, yeni ürünleri Ytong 0.09’a ilişkin şunları söyledi: “Dünyanın ve Türkiye’nin önde gelen gazbeton üreticisi olarak son yıllarda özellikle malzemenin ısı yalıtım performansına yönelik önemli inovasyonlar gerçekleştirdik. Odak noktamız olan ısı yalıtımı ve enerji tasarrufu alanında 2014 sonunda Ytong duvarların ısıl iletkenlik hesap değerini %15 daha iyileştirerek geliştirdiğimiz Ytong Blok 0,11’i sektöre tanıtmıştık. Şimdi bu ürünü daha da ileri taşıyarak ısı yalıtım performansını %30 daha artırdığımız “Ytong 0,09”u sektörle buluşturuyoruz. Sektörde yine bir ilk olan ve devrim niteliği taşıyan “Ytong 0,09”un ısı yalıtım performansı piyasadaki standart gazbeton blok ürünlerine göre yüzde 30 daha fazladır. Ytong 0,09 standart gazbeton bloklardan yüzde 13 daha hafif bir ürün olması nedeniyle, binaya daha az duvar yükü binmesini sağlıyor. Binanın hafiflemesi ise deprem güvenliği açısından yapılara hayati kazanımlar sunuyor” dedi.
Ar-Ge çalışmaları sürüyor
Ytong’un donatılı duvar, döşeme ve çatı panelleri ile oluşturulan yapı sisteminden de bahseden Gökhan Erel, “bu yapılar depreme ve yangına karşı son derece dayanıklı, iklimlendirme masrafları en aza indirilmiş yapılardır. Marmara Depremi ve Van depremi sonrasında yapılan incelemelerde, bu yapıların depremi hasarsız atlattığı tespit edilerek, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nın raporuyla belgelendi.
Üyesi olduğumuz Türkiye Gazbeton Üreticileri Birliği (TGÜB), İTÜ ve ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümleri ile birlikte, Gazbeton Yapı Sistemi ile İnşa Edilmiş Binalar için Depreme Dayanıklı Tasarım Kuralları oluşturulması için önemli bir Ar-Ge çalışması yürütüyor. 2014 yılında başlayan bu araştırma ve deneyler sonucunda elde edilecek veriler, ülkemizde yapıların deprem güvenliğinin artırılmasına önemli katkılar sağlayacak” dedi.
Comments
No comment yet.