İzmir iş dünyasının temsilcileri, yeni yıla girerken 2020 yılını değerlendirerek, 2021 yılı beklenti ve öngörülerini paylaştı. İzmir’in en önemli STK’larının başkanları 2020 yılının pandemi ve ekonomide yaşanan iniş çıkışlar nedeniyle çok zor bir yıl olarak tarihe geçtiğine işaret ederek, 2021 yılında hukuk başta olmak üzere yıllardır hayata geçirilemeyen yapısal reformların yapılmasını isterken, bu ortamda yara alan kesimlere de desteğin artırılmasını talep ettiler.
BASİFED Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Küçükkurt:
“2021 yılında yaralarımızı hızla sarabiliriz”
Kabus gibi geçen 2020 yılını geride bırakıyor olmanın mutluluğu bize aynı zamanda 2021 yılına da umutla bakmamıza neden oluyor. Dünyayı etkisi altına alarak insanların canını alan Covid-19 salgını, sadece insanların sağlığını değil tüm küresel ekonomiyi de görülmedik bir şiddette sarstığı bir yıl oldu 2020. Halen devam etmekte olan salgın sebebiyle ekonomilere verilen hasarın onarımına başlanacak olması bile 2021 yılını iple çekmemize vesile oluyor diyebiliriz. Küçülen ekonomimiz yanında binlerce vatandaşımızı yaşamdan koparan bu pandeminin 2021 yılının ilk çeyreğinde aşı eliyle gerileteceğine inanıyor, genç bir nüfusa sahip ülkemizin diğer bir çok ekonomiye göre daha hızlı toparlanacağını düşünüyoruz.
2021 yılı bu anlamda Türkiye’nin yaralarını hızla sarabileceği bir yıl olma potansiyelini çok güçlü bir şekilde taşıyor. Ancak siyasal olarak başta ABD ve Avrupa Birliği olmak üzere çevre ülkelerle yaşanan krizler, bu potansiyelin üzerinde bir gölgenin oluşmasına neden olduğu da bir gerçek. Türkiye’ye güvenin yeniden tesis edildiği, hukukun üstünlüğüne saygılı bir Türkiye 2021 yılında Avrupa üretim ekonomisinin özel ilgi göstereceği bir ülke olacaktır. Zira pandemi nedeniyle tedarik zincirlerindeki onarılamaz kopukluklar, coğrafi olarak büyük avantajı olan ülkemizi ilgi odağı haline getirecektir. İşsizliğin yükseldiği, enflasyon baskısını üzerinde hissettiğimiz Türkiye ekonomisinin büyümeye, gelişmeye ve üretmeye ihtiyacı ve bunu başaracak gücü vardır. 2021 yılında bunu başaracağımıza inanıyor, tüm dünyaya ve ülkemize özellikle sağlıklı bir yıl diliyorum.
EGSD Yönetim Kurulu Başkanı Hayati Ertuğrul:
“Evrensel ilkelere bağlı bir Türkiye çizgisi yakalamak zorundayız”
Sağlık konusunda büyük endişelerin ve kayıpların yaşandığı 2020 yılını geride bırakırken yıl boyu işçisinden işverenine, zengininden yoksuluna hepimizin odağı ekonomik anlamda var olanı korumak ve sağlığımızı muhafaza etmek oldu. Küresel bir krizin sebebi olan Covid-19 pandemisinin aşı eliyle bertaraf edileceğine olan inanç 2021 yılına tüm dünyanın umutla bakmasına vesile oluyor. Bu anlamda 2020 yılı ekonomik anlamda küçülen, istihdam kaybı yaşadığımız, döviz karşısında TL’nin aşırı değer kaybettiği bir yıl oldu. Küresel olarak yaşanan pandemi hazır giyim ve tekstil sektörünü de etkilemiştir. Pandeminin ilk aylarında yavaşlayan ihracatımız devam eden aylarda olağan hızına kavuşmuştur. İç piyasadaki sıkıntılı süreç ne yazık ki halen devam etmektedir. Düğünlerin iptal olmasıyla gelinlik, damatlık ve abiye sektörleri büyük sıkıntı içerisindedir. Dünyada ve ülkemizde sektörel fuarlar iptal edilmiş ya da ertelenmiştir. Bu da dijitalleşmeye uyum sağlamayı beraberinde getirmiştir. Pandemi, hazır giyim ve tekstil sektörünün uzun süredir yoğunlaştığı sürdürülebilirlik konusuna dikkatlerin çekilmesini sağlamıştır. Ülkemiz 2021 yılında yatırım alan bir ülke olmak durumundadır. Üretimin ve ihracatın arttığı, ülkeye döviz girişinin yukarı yönlü bir grafik çizdiği bir 2021 beklentimizi gerçekçi hale getirmek istiyorsak dış ilişkilerde yapıcı bir ülke ve başta hukuk olmak üzere evrensel ilkelere bağlı bir Türkiye çizgisi yakalamak durumundayız. 2021 yılının yapısal reformların yılı olmasını arzuladığımızı bir kez daha söylemek isterim. 2021 yılı tüm ülkemize sağlık ve mutluluk getirmesini diliyorum.
İZİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Betül Sezgin:
“Türkiye küresel dinamikleri ıskalamamalı”
Covid-19 salgınının esir aldığı dünyada küresel ekonominin eşi benzeri görülmedik bir güç kaybına uğradığı bir yılı geride bırakıyoruz. 2018’in ikinci yarısında ülkemizin girdiği ekonomik darboğazın etkilerinden kurtularak atağa kalkmayı beklediğimiz 2020, dünyada milyonlarca insanın canına mal olan bir pandemi ile bambaşka bir şekilde seyretti. Sağlığın öneminin ön plana çıktığı 2020 bu anlamda hem ekonomik olarak hem de kelimenin gerçek anlamıyla hayata tutunma yılı oldu. Yediden yetmişe herkesin bitmesini dilediği bu talihsiz yılı geride bırakırken, 2021 yılına her anlamda umutla bakmaya devam ediyoruz. Covid-19 aşısının yapılmaya başlanması ile 2021 yılının ilk çeyreğinden sonra küresel bazda da ulusal bazda da bir ayağa kalkma, istihdam başta olmak üzere ihracat ve üretimde hızlı bir toparlanma bekliyoruz. Zor bir yılı geride bırakırken özellikle ülkemizin piyasalardaki güvenilirliğini arttıracak başta hukukun üstünlüğü olmak üzere yapısal reformların artık uygulanmasını umuyor, bekliyor ve diliyoruz. Küresel dünyaya entegre bir Türkiye’nin küresel dinamikleri ıskalamadan, dış finans piyasalarının ülkemize bakışına sırtını dönen değil Türkiye’nin de çıkarına olan adımları atmanın önemine bir kez daha vurgu yapıyor, 2021 yılının ülkemize barış huzur ve refah getirmesini diliyoruz.
EGİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Duha Baran:
“Refah dolu bir Türkiye diliyoruz”
Pandemi ile sınandığımız 2020 yılı her anlamda insanoğluna zarar yazan bir yıl oldu. Bir yılın geride kalmasını sanıyorum dünyadaki her insan hiç bu kadar çok istememiştir. Ekonomik anlamda bakarsak büyük bir daralma ile sınanan ekonomik yapı, ayakta kalmak için mücadele verdiği bir yılı geride bırakıyor. Pandemiden kurtuluşun aşıya bağlandığı bu dönemde aşılamanın dünyada başlamış olması, bizim de yakında bu aşılamaya başlayacak olmamız 2021 yılını en başta umut dolu bir yıl haline getiriyor. Ekonomik olarak dünya ile paralel küçüldüğümüz, bir çok küçük esnafın kepenk kapatmak zorunda kaldığı, Türk Lirası’nın her para birimi karşısında değer kaybetmesinin de getirdiği yükle iş dünyası son derece kötü bir 2020 geçirdi diyebiliriz. Bu anlamda 2021 yılının kesinlikle 2020 yılından iyi olacağına inanıyor ve diliyoruz. Aşılama ile gerileyecek olan Covid-19 salgını sonrası Türkiye’nin hızlı büyüyeceğini, işsizlik rakamlarının etkili bir şekilde aşağı yönlü seyredeceğini, ekonomi idaresindeki değişiklikle Türk Lirası’nın değer kazanacağı en önemli sağlıklı olacağımız bir 2021 yılı beklentimizi canlı tutuyoruz. Bu anlamda kadına yönelik şiddetin de azaldığı, daha refah dolu Türkiye dileğiyle, tüm vatandaşlarımızın yeni yılını kutluyorum.
KESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Seçil Beydemir Kaynak:
“2021’de Yeni iş yapma biçimleri daha da gelişecek”
2019 yılı biterken büyüyen, gelişen ve her anlamda ivme yakalamış bir Türkiye hayali kurarken, dünyayı etkisi altına alan pandemi tüm hesapları ve beklentileri boşa çıkararak kabus gibi bir 2020 yılını bizlere yaşattı. 2020 yılını bitirmiş olmanın mutluluğunu yaşarken Covid-19’u bitirecek olan aşılamanın başlaması ile 2021 yılına umutla bakabiliyoruz. Milyonlarca insanın canını alan Covid-19, ekonomilere de büyük bir darbe vurdu. Ayakta kalmaya çalıştığımız bu süreçte her ülke gibi büyük kayıplar yaşadığımız da bir gerçek. Dünya Bankası’nın açıkladığı verilere göre, Türkiye'de 1,5 milyonluk yeni bir yoksullar katmanı oluşmuş durumda. Türkiye’de yoksul hane oranı yüzde 10,4’ten yüzde 14,4’e çıktığı vurgulanırken, başta küçük esnaf olmak üzere bir çok iş kolu dükkanlarını kapamak zorunda kaldı. Bu sürecin tek olumlu yanı belki de oluşan yeni iş yapma biçimleri oldu. Özellikle dijitalleşme de atılmak zorunda kalınan adımlar başta online alışveriş kültürünün gelişmesine, dijital pazarların büyümesine neden oldu. 2021 yılının bu anlamda yeni iş yapma biçimlerinin de üzerine koyarak pandemiden arındırılmış bir dünyada hızlı gelişen bir yıl olacağına inanıyorum. Ülkemizin de özellikle dinamik yapısı ve Avrupa piyasalarına yakınlığı nedeniyle büyük bir avantajı olduğunu düşünüyorum. İstihdamın arttığı, enflasyon baskısından kurtulmuş bir Türkiye, hızla büyüyerek etkili olduğu piyasalarda gücünü yeniden tesis edeceğine inanıyor, 2021 yılının herkese sağlık, mutluluk, refah ve huzur getirmesini diliyorum.
İKKB Yönetim Kurulu Başkanı Huriye Serter:
“Dış ilişkilerimizin daha iyi bir noktaya gelmesi temennimiz”
Kabus gibi bir yılı 2020’yi geride bırakmanın mutluluğu, 2021 yılını ayrı bir ışıltılı hale getiriyor dersek sanırım ruh halimizi en iyi şekilde anlatmış oluruz. Sağlık sektörünün çökme noktasına geldiği, her gün yüzlerce vatandaşımızın Covid-19 nedeniyle öldüğü 2020 yılını “kabus” kelimesinden daha iyi anlatacak bir kavram bulamıyorum. O sebeple bu kötü yılı geride bırakıyor olmaktan dolayı mutluyuz. Ayrıca Türkiye’nin temel problemlerinden olan kadın cinayetlerinde rekor kırılan bir yıl olan 2020 her anlamda bizi olumsuz etkiledi. 2021 yılının kadınlar açısından da yeni bir başlangıç yılı olmasını diliyorum.
Tabi pandemi koşullarında ekonomimiz büyük yara alırken, online sistemlerin geliştiği, uzaktan eğitim ve konferans uygulamalarının daha fazla kullanıldığı bir dünyada yaşamak durumunda kaldık ve buna kendimizi uyarladık. Belki de 2020 yılının bize olumlu tek katkısı bu dijitalleşme olmuştur diyebiliriz. 2021 yılına gelirsek, ekonomik anlamda küresel bir köy olan dünyada güçlü bir Türkiye olarak yer almak istiyorsak, öncelikli eğilmemiz gereken konunun Türkiye’ye olan güveni yeniden inşa etmek olmalıdır. Bunun yolu da hukukun üstünlüğü, kişisel hak ve özgürlükler, insan haklarına saygılı bir yönetim biçiminin tesis edildiği bir ülke olmaktan geçiyor. Özellikle siyasal açıdan dünya ile ilişkileri daha olumlu bir mecrada yürütmek, bu güveni tesis etmede birincil öncelik gibi duruyor. 2021 yılının Türkiye açısından dış ilişkilerde olumlu bir yönelime girmesi en önemli beklentimiz.Pandemi nedeniyle tedarik zincirlerindeki aksaklıklara bağlı olarak değişen üretim biçimleri ve lojistik anlamda kritik bir noktada bulunan Türkiye’nin yapısal olarak yapacağı reformlar, ülkemizi etkili bir ilginin odağına oturtacağını düşünüyor, 2021 yılının ülkemize refah, sağlık ve mutluluk getirmesini diliyorum.
TÜGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Melih Sebastien Durmuş:
“2021 yılından her şeye rağmen umutluyuz”
Geçtiğimiz yıl bu günlerde ekonomimizin büyüyeceğini, başta ihracat ve üretim rakamlarının yükseleceği, istihdamın artacağı bir 2020 beklentisi ile 2019 yılını geride bırakıyorduk. Ancak Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkarak tüm dünyayı hem sağlık hem ekonomik anlamda kırıp geçiren Covid-19, son derece zorlu bir 2020 yılı geçirmemize neden oldu. Dünya sağlık sisteminin çöktüğü, milyonları geçen ölümler ile ciddi bir sağlık krizi olan bu pandemi şartlarında ekonomilerin de sarsılmaması beklenemezdi, öyle de oldu. Ancak özellikle dijitalleşme konusunda 3 4 yılda atılabilecek adımları 6 ayda atılmasına vesile olan pandemi, iş yapma şekillerini de güçlü bir şekilde dönüştürdü. Evden çalışma, uzaktan eğitim ve online satış kanalları her kesimin gündemine taşındı. Bu süreçte ekonomiler de kendilerini yeni duruma göre revize etmek durumunda kaldı. Ancak yine de yükselen işsizlik oranlarının yanında enflasyon ile mücadele etmek durumunda kalan Türkiye, 2021 yılına yine de umutla girmeyi başarıyor. Aşı eliyle hayatımızdan çıkması beklenen covid-19 sonrası Türkiye’nin hızlı bir toparlanma sürecine gireceğine inanıyor, özellikle 2021 yılının ikinci yarısından itibaren istihdamı artan, sanayi ve tarımda üretim oranı yükselen, hizmetler sektöründe pandeminin açtığı yaraları sararak katlanarak büyüyen bir Türkiye beklentimiz gerçekçi olarak ortada duruyor. Siyasal konjonktürün olumsuz bir etki yapmadığı takdirde Türkiye ekonomisinin bu süreci sağlıkla götüreceğine inanarak ülkemize özellikle sağlıklı bir yeni yıl diliyorum.
Comments
No comment yet.