17 Ağustos depreminin 18.yıldönümü geçtiğimiz günlerde çeşitli etkinliklerle anıldı. Türkiye'yi başka büyük bir depremin bekleyip beklemediği merak edilirken yetkililerden gelen açıklamalar, en kötünün henüz gelmediği yönünde..
Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener'e göre, İstanbul'da 7,2 büyüklüğündeki deprem olası.
Peki Türkiye'deki konutlar yeni bir depreme ne derece dayanıklı?
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki İstanbul'da 600 bin riskli yapı bulunduğunu söylese de Konutder Başkanı Altan Elmas, en az 1 milyon konutun riskli olduğunu savunuyor.
Elmas, 1999 yılı öncesindeki yapıların çoğunun zayıf olduğunu belirtiyor.
Konutder Başkanı konuya ilişkin şu açıklamalarda bulundu: "1999'dan önceki yapıların çoğunda zaten yönetmelik çok zayıftı. Yapı düzgün yapılmış olsa bile yönetmelik zayıf olduğu için riskli hale geliyor. Eski yapıların yüzde 90'ı yönetmeliğe uygun yapılmış değil. 2007'den bu yana yönetmelik 2 kere değiştirildi, şartlar ağırlaştırıldı. 2000 yılından sonra yapılan yapılar sağlıklı denilebilir. İstanbul'da şu an 4 milyon 150 bin konut var. 2 milyonu 2000 yılından sonra yapıldı. Dolayısıyla konutların yarısı sağlıklı diyebiliriz. Türkiye'de 22 milyon konut var. Bu konutların yaklaşık yarısı son 15 yılda yapılan konutlar."
İSTANBUL'UN EN RİSKLİ BÖLGELERİ NERELERİ?
İstanbul'un en riskli bölgelerine ilişkin ise Elmas, "Zemin açısından riskli alanlarımız var. Özellikle İstanbul'un Marmara kıyıları, Tuzla'dan başlayıp Avcılar'a kadar olan kıyı şeridinin zemini sağlıksız hem de yapı stokları çok eski. Çok ciddi risk var. Onun dışında çarpık yapılaşmanın olduğu biraz daha kuzeydeki ilçelerimizde de yapılarımız sıkıntılı" değerlendirmesinde bulundu.
"İSTANBUL'DA EN AZ 1 MİLYON RİSKLİ YAPI VAR"
İstanbul'da en az 1 milyon riskli yapının olduğuna dikkat çeken Elmas, kentsel dönüşümün hızlandırılması gerektiğini şu sözlerle açıkladı: "Yılda yaklaşık 1 milyon konut ruhsatı alıyoruz. İstanbul'da bu rakam 200 binler seviyesinde. Potansiyeli hızlıca kentsel dönüşüme doğru kaydırmamız lazım. Kaydırabilirsek yılda toplam Türkiye için 500 binli rakamlara erişmemiz lazım. Bunun 150-200 bin arası İstanbul'da olabilirse kentsel dönüşümün tamamlanması 15 yılı bulur."
"PARSEL BAZINDA DÖNÜŞÜMÜN ÖNÜ AÇILMALI"
Parsel bazındaki dönüşümün önemine vurgu yapan Elmas, "Parsel bazındaki dönüşümü kötü görmek doğru değil. Parselleri 2000-3000 metrekare gibi alanlara eriştirerek dönüştürmemiz lazım. Yeni kentsel dönüşüm yasasında işin bu kısmını da teşvik edecek mekanizmayı kurmak lazım. Sadece mahalle bazında dönüşümü ele alırsak bu işte geç kalırız. Bir mahalleyi dönüştürmeye kalktığınız zaman karşınıza binli rakamlarla ifade edilen hak sahipleri çıkıyor. Bu hak sahiplerini ikna etmek çok kolay değil. Parseller üzerinde bir çok hukuki sorun da bulunabiliyor. Bu sorunları temizleyip net bir alan haline getirip sonra da imar hukuklarını yürütmek zaman isteyen şeyler. Ülke olarak önümüzde çok uzun zamanlar yok. Bina bazlı dönüşümlerin de önünün açılması lazım. Başka türlü bu işi hızlandıramayız. İstanbul tüm Türkiye'yi ayağa kaldırabilir ama İstanbul yıkılırsa Anadolu, İstanbul'u kaldırmakta zorlanabilir. Büyük riskimiz var, bunu herkesin idrak etmesi lazım. Deprem çok net bir gerçek sadece zamanlaması tayin edilemiyor. Tüm veriler, fay hatlarımızın sürelerinin dolduğunu gösteriyor."
Comments
No comment yet.