Fosil yakıtların ısınma amacı ile konutlarda kullanımı sera gaz salınımında önemli bir yer tutmaktadır. Isı pompaları şebekeden çektikleri her 1 kWh enerji karşılığında 4 kWh’a kadar doğada (hava, su, toprak) bulunan yenilebilir enerjiyi veya atık enerjiyi evlerimize transfer edebilmektedir.
Isı pompaları özellikle yenilenebilir birincil enerji ile de entegre edilmeleri halinde net sıfır enerjili binalar (nZEB) ve yaklaşık sıfır enerjili binalar için (nnZEB) ideal bir çözüm ortağı oluşturabilmektedir.
Avrupa Birliği 2050 yılına kadar net karbon salınımını sıfırlamayı hedeflemekte ve ısı pompaları bu hedefe ulaşmada önemli araçlardan biri olarak görülmektedir. Avrupa devletleri tarafından eski (mazot, elektrik, LPG vb.) ısıtma sistemlerini ısı pompasına dönüştüren kullanıcılara ciddi oranlarda teşvikler verilmektedir.
2017-2018 yılları arasında Havadan Suya ısı pompası satışları Avrupa’da % 27 oranında artış göstermiştir. Emniyetli olmaları (gaz kaçağı riski dolayısı ile patlama riski bulunmamakta, propan ve LPG gibi yakıt depolamaya ihtiyaç göstermemekte, CO gibi zehirli gaz emisyonu salmamaktadır), mimaride yer kaplayan baca yapı bileşenine gerek duymaması, sadece bir düğmeye basarak ve uzaktan online olarak emniyetli şekilde çalıştırılabilmesi, mahal ısıtma-mahal soğutma-sıcak kullanım suyu ihtiyaçlarının tek bir sistemle çözülebilmesi ısı pompalarının avantajlarından bazılarıdır.
Isı pompalarının en verimli şekilde hizmet edebilmeleri için proje, kapasite, tip seçimi ve işletilmelerinde bazı hususlara dikkat edilmelidir
Comments
No comment yet.