Yeşil demir üretiminde yüksek kaliteli demir cevheri kıtlığı risk yaratıyor

Dubai'de düzenlenen 2. Küresel Çelik Zirvesi'nde OECD Kıdemli Ekonomisti Gianpiero Mattera, "Yeşil Demir Devrimi: Yeni Kanıtlar Oluşturma ve Küresel Diyaloğu Teşvik Etme" başlıklı sunumuyla dikkat çekti.

Mattera, demir cevheri üretimi ve ihracatının dünya genelinde birkaç ülkeye odaklandığını belirterek, Avustralya ve Brezilya'nın bu alanda lider konumda olduğunu vurguladı. Ancak, MENA (Orta Doğu ve Kuzey Afrika) ülkeleri gibi oyuncuların doğrudan indirgenmiş demir (DRI) üretiminde önemli roller üstlendiğine dikkat çekti. Yeşil demir üretimine geçişin, yenilenebilir enerji ve yüksek kaliteli demir cevheri gibi yeni girdiler gerektirdiğini ifade etti.

Şirket stratejileri ve yeşil projeler

Mattera'nın sunduğu raporda, küresel çelik ve demir sektöründe faaliyet gösteren 18 büyük şirketin farklı bölgelerde yürüttüğü 133 proje haritalandı. Bu projelerin 51’i hidrojen bazlı, 21’i ise yenilenebilir enerji kullanarak yeşil demir üretmeye yönelik olarak belirlendi. Ancak, yalnızca 3 projenin tamamlandığı ya da tamamlanma aşamasında olduğu, geri kalan projelerin ise planlama veya duyuru aşamasında olduğu kaydedildi. Yeşil demir projelerinin 13'ü, şirket merkezlerinden farklı ülkelerde, genellikle bol yenilenebilir enerji kaynağına sahip veya demir cevheri madenlerine yakın bölgelerde yer alıyor ve enerji sektörüyle ortaklıklar içeriyor.

Yüksek kaliteli demir cevheri ve yenilenebilir enerjiye ihtiyaç

Sunumda, yeşil demir üretiminin başarısının, yüksek kaliteli demir cevheri ve bol yenilenebilir enerji kaynaklarına bağlı olduğu belirtildi. Ancak, maden seviyesindeki incelemeler, yeterli kalitede demir cevheri üreten sadece birkaç madenin olduğunu gösteriyor. Bu da DRI ve HBI üretimi için gerekli olan yüksek kaliteli demirin temin edilmesi adına büyük yatırımları zorunlu kılıyor.

Yeşil DRI ve HBI talebindeki artışın, yüksek kaliteli demir cevherine yönelik fiyat primlerini artırabileceği ve bu durumun, firmaları demir zenginleştirme çözümlerine yatırım yapmaya teşvik edebileceği öngörülüyor. Ancak, yüksek kaliteli demirin kıtlığı, rekabeti azaltarak bazı şirketlerin piyasa gücünü artıran koşullar yaratabilir.

Bu çerçevede, yeşil demir devrimi, sektör için önemli fırsatlar sunarken, beraberinde zorlukları ve riskleri de getiriyor.