Güneş Enerjisi ve Teknolojileri Fuarı "Solarex İstanbul", 7-9 Nisan tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi'nde (İFM) gerçekleşti. 300'e yakın firmanın katıldığı fuar, 27 bin metrekarelik dört salonda yapıldı. Biz de yenilenebilir enerji sistemleri konusunda Ekinler- Eurosol'ün genel müdür yardımcısı Cem Güvenli ile küçük bir söyleşi gerçekleştirdik.
Fuar izlenimleriniz neler?
Gelen misafirlerin ellerinde daha net projeler var daha net yol haritaları var. Daha bilinçli geliyorlar. Her sene daha iyiye gidiyor.
Ekinler- Eurosol olarak Güneş enerjisi sektöründe nasıl bir yol izliyorsunuz?
Biz kurulum ve distribütörlük yapıyoruz.
Güneş enerjisinden elektrik üretimi nasıl sağlanıyor? Nerelerde kullanılıyor?
Hem çatılar, hem tarlalarda on ve off grid olarak enerji üretilebiliyor. Biz on grid tercih ediyoruz, yani şebekeye bağlıyoruz. Üretilen enerjiyi şebekeye basıyoruz. Oradan dağıtılıyor.
Bu geri dönüşümün doğaya katkıları neler?
Biz hiçbir yakıt kullanmadan enerji elde edebiliyoruz. Kurulumu bir kez gerçekleştirdikten sonra uzun yıllar -kırk elli yıla kadar- bu sistemden faydalanma imkanımız var. Enerji geri dönüşümü yaklaşık bir buçuk yıl. Yani otuz sene, kırk sene kullanıyorsunuz, bir buçuk yılda enerjiyi geri almış oluyorsunuz. Yatırımın geri dönüşümü altı yedi yıl. Sekiz seneden sonra bir kuruşun altında enerji üretebiliyoruz. En önemli noktası da hiçbir şey yakmadan enerji elde etmemiz. Yenilenebilir enerjinin ana fikrini uyguluyoruz.
Sektörün durumuyla ilgili neler söyleyebilirsiniz?
Türkiye'de enerji sektöründe yine değişiklikler yapıldı. Dünyada her pazarda politik makamlar enerji piyasasını belirler, biz de onun doğrultusunda hareket ederiz. Türkiye'de güneş enerjisinin önünü çok çabuk kapatmaya başladılar. Yani şu an daha 400 MW'lık bir kurulum oldu. Sınırlamalar, vergiler umduğumuzdan çok hızlı geldi. Daha yeni yeni piyasa canlanmaya başlıyor ve bunun önünü kapatmaya bakıyorlar.
Türkiye güneş enerjisi alanında dünyada nasıl bir yere sahip?
Potansiyel olarak yüksek, ilk sıralarda geliyor. Özellikle güney kısımları bu konuda çok elverişli. Antalya örneğin, hemen hemen 350 gün güneş alan yerler var. Potansiyel olarak yüksek. Kurulum olarak sıfır. 400 MW hiçbir şey değil. Güneş enerjisi bakımından bu kadar elverişli olan bir ülkenin kurulumunun bu kadar az olması utanç verici.
Türkiye'de yapılacak nükleer santralle ilgili düşünceleriniz ne yönde?
Tehlikeli, hiçbir faydası olmayan şu anki egoistçe davranışların sonucu olan bir olay. Şu anki kısa vadeli enerji ihtiyacını karşılamak için gelecekteki kuşaklar düşünülmeden o santrali oraya kurmaya karar verildi. Santral mutlaka enerji üretiyor ama enerji üretme meblağı çok yüksek. Peki kullanım süresinden sonra bu santral ne olacak? Bunun oradan yok edilmesi kurulumundan daha pahalı. Çöpleri ne olacak? Şu ana kadar kimse bunları konuşmuyor. Dünyanın en tehlikeli çöpü üretilecek orada. Rusya o atıkları yakıyor evet, ama bizden alır mı almaz mı bilmiyoruz. Alsa bile atığın Rusya'ya gidişi çok tehlikeli. Maalesef karar verilmiş.
Güneş enerjisinin önü açılsa, biz gelecek kuşakları tehlikeye atmadan, hiçbir riski olmadan temiz enerji üretebiliriz. Nükleer santral eski bir teknoloji. Türkiye'nin bu teknolojik düzeyde nükleer santral kuracak olması, dezavantajı. Herkes nükleeri bırakmaya bakıyor. Şu anda İsviçre, Almanya gibi ülkeler nükleer santrallerini bırakıyorlar. Umarım Türkiye'de de gerekli önlemler alınır ve bu nükleer santral hiçbir zaman faaliyete geçmez.
Bu potansiyel ve bunun ülkeye faydasının yakın zamanda görüleceğine inanıyorum. Bir kişiden çok büyük bir enerji elde edileceğine, binlerce kişiden bu enerjinin elde edilmesi çok daha mantıklı olacaktır. Sonuçta bu santral gelir dağılımını etkileyecek. Bir kişi milyarlar kazanacağına binlerce kişi bu işten ekmek yiyecek. Milyonlarca kişi belki de. Almanya'da şu an bir buçuk milyonluk kurulum oluyor. Bunlar hem kendi enerjilerini sağlıyor hem de para kazandırıyor. Bunu üç dört tane enerji şirketine bırakacağınıza halkınızdaki bir buçuk milyon insana bırakıyorsunuz. Dilerim bunun farkına varırlar ve güneş enerjisinin önünü biraz daha açarlar.
Comments
No comment yet.