“Günümüzdeki en önemli trendlerden biri şehirleşme. Şehirleşme trendi bütün dünyada yaşandı, yaşanmaya da devam edecek. Yapılan araştırmalara göre, 2050 yılında dünya nüfusunun üçte ikisinin şehirde yaşayacağı tahmin ediliyor. 1964 yılında yazar, fütürist Isaac Asimov, 50 yıl sonrasını dünya nüfusunun 6,5 milyara çıkacağını hayal ediyor. Yeryüzünün en önemli bir kısmı tarım, otlanma ve park alanlarına ayrılırken insanların yaşama alanları kısıtlanacak. Büyük kentler, mega kentlere dönüşecek. İnsanlar konut kıtlığı yaşayacaklar. Yer altında yapılan evlerde yaşayacaklar. Yeraltı evleri uzak bir ihtimal gibi görülüyor ama yazarın 50 yıl önce tarif ettiği duruma neredeyse gelmiş durumdayız. Türkiye de bundan nasibini alıyor Bundan 50 yıl öncesine baktığınızda Türkiye’de yüzde 20 kentte yüzde 80 kırsalda yaşıyordu, şuan ki durumu görüyorsunuz. 2050’de bu oranın yüzde 86’lara kadar çıkacağı tahmin ediliyor.”
Birleşmiş Milletlerin raporuna göre, totalde dünya nüfusunun 2/3 kentlerde yaşayacağı tahmin edildiğini aktaran Çelik, “2030’da dünyanın genelinde 43 tane mega kent olacağı tahmin ediliyor. Pasifik ve Asya’ya baktığınızda kentleşme trendinin daha ağır olduğu görülüyor. Hindistan’da Yeni Delhi, Şanghay, Tokyo, Kahire gibi mega kent sayılarının artacağı tahmin ediliyor. Güney Doğu Asya’da 10 milyonun üzerinde pek çok şehir var. Türkiye de bundan nasibini alacak. 2030 tahminlerinde İstanbul yine başta olmak üzere, Ankara, İzmir –ilk üç şehrimiz değişmiyor- gibi şehirlerimizde ciddi noktada nüfus artışları yaşanacağını görüyoruz.”
“Churchill’in bir sözü var, önemli bir siyasetçi olduğuna da dikkat çekme gerekirse; “Şehirlere biz şekil veririz fakat daha sonra onlar bizi şekillendirir” diyor Churchill. Şehirlerin bir parçasına dönüşüyoruz bir vakit sonra. Söz konusu barınma ihtiyacı olunca evlerimiz ve iş yerlerimiz zaman geçtikçe dönüşüyor ve geleceğin konutları da bizim ihtiyaçlarımıza göre şekilleniyor. Bugün dünya genelinde birçok şehrin nüfusu hızla, kontrolsüzce gelişiyor. Yer darlığı nedeniyle bazı bölgelerde nüfus yoğunluğu had safhada. Bu yüzden teneke evler gibi sonuçları oluyor bunun, şehirlerin belirli bölgelerini adeta vücutta gelişen bir kanser hücresi gibi istila ediyorlar özellikle Güney Amerika ve Asya gibi bölgelerde.”
“Buradaki temel problem BM kentleşme raporlarında da altı çizildiği üzere, gelişen nüfusa yetişemeyen yetersiz altyapı. 2050 yılına kadar kentlere göçün bu hızla devam edeceği öngörülüyor ve kentlerin yaşanabilir olması için nefes alınacak parklara, yeşil alanlara, şehri kirletmeyen toplu taşıma sistemlerine, her anlamda iyi şehirleşmeye ve güvenliğe ihtiyaç var. Ülkemiz adına da bir tespit yapmak gerekirse konut sektöründe kuralların iyi konulup sınırların iyi planlanması, teknolojiye ve yeniliğe açık işler yapılması ön plana çıkıyor. 45 yıllık deneyim ile geçmişte de pek çok yeniliğe imza attık. Geleceğe şekil verirken de pek çok yeni kavram üzerine ekibimiz çalışıyor. Bizim yaptığımız araştırmalar ve dünyanın gelecek trendleri açısından baktığımızda hangi kavramlar ön plana çıkıyor diye hızlıca üzerinden geçmek gerekirse; ‘sürdürülebilirlik’ önemli bir konu. Duyarlı mimari; insan ihtiyaçlarını daha iyi anlayan ayrı bir akım. Birlikte yaşama kültürü; şehirler büyüyor ve gelecekte de büyüyecek. İnsanların hayali her zaman daha geniş ve ferah evler üzerine ama şehirlerin getirdiği yenilikler önemli bir unsur. Teknoloji ayrı bir trend, teknolojiden kaçamıyoruz. Teknolojinin getirdiği yeniliklerden konut sektörü de nasibini alıyor. Yapay zeka çok önemli bir trend önümüzdeki yıllarda geleceğin konutlarında önemli bir unsur olarak önümüze çıkıyor. Akıllı ev teknolojilerinde yapay zekanın geldiği noktada bize ilham verecek pek çok ürün var.”
E-ticaret devi Amazon’un yakın zamanda tanıttığı ‘Alexa’ adlı akıllı ev sisteminin reklam filmine sunumunda yer veren Çelik, “Gördüğümüz gibi yapay zeka ile bir iletişim söz konusu sürekli. Geleceğin konut trendlerinde yapay zekanın rolü oldukça büyük olacak ancak burada dikkatimizi çekmesi gereken nokta sürekli olarak bir küçük mekanlarda sıkışma, yalnızlık ve giderek belki de bizi biz yapan değer ve alışkanlıklardan kopmuş olmak durumu söz konusu. Konumuz konut ve bir bu konuda genellikle yapılan eleştirilerin çoğunluğu, sektör olarak teknolojiyi çok yakalayamamış olmamız şeklinde. Ancak Amerika’ya da baktığımız zaman, inşaat konusunda Ar-Ge yatırımlarının hemen hemen aynı seviyelerde olduğunu görebiliriz. Mega kentlerde konut sorununun çözümünün iyi planlama ve düzenlemelerle aşılacağını düşünüyorum. Dünya nüfusu hızla kentleşiyor. Konut fiyatlarındaki artışın enflasyonun çok daha üzerinde artacağı öngörülüyor. Almanya’da da konut üretimini arttırmak üzere devletin pek çok teşviki var. Bu konuyla ilgili 2 önemli teknoloji devinin sözlerini gündeme almak istiyorum. Google, binaların hala 20.yy ortalarında yapıldığı gibi yapıldığını ifade etti yakın zamanda. Esasen bizim bir realitemizin de bu olduğunu düşünüyorum. Biz her projeyi bir kereye mahsus tasarlıyoruz, inşa ediyoruz ve bunu her seferinde tekrar ediyoruz. Süreklilik konusu, endüstriyel seri üretimler yine önemli oluyor bu noktada.
Geleceğin konut trendlerinde bir başka yenilikçi konu ise, üç boyutlu evler… Bugün pek çok yerde var, hatta Türkiye’de de bu konu ile ilgili çalışmalar var ve bunun en başarılı örneği Hollanda’da var.”
“Az malzeme ile çok daha farklı dizaynlara imkân veren ve büyük oranda fabrikada inşa edilecek evlerle karşı karşıya gelebiliriz. Geleceğin konut malzemeleri içinde biz ahşabın ön plana çıkacağını düşünüyoruz. Ahşap, çeliğe göre çok daha hafif, işlenebilir, kolay ve ağaç endüstrisinin de pek çok konuda inovasyonunu da yan yana koyduğumuzda ahşabın kullanımı ile ilgili alanın da ileride çok daha zenginleşeceğini düşünüyoruz.”
“Teknoloji şirketlerinin ev ve şehirler konusunda değişik yaklaşımları var. Amerika’da dünyanın önde gelen şirketleri kendi kendine yeten şehirler ve hatta kentsel mahalleler üzerinde çalışıyorlar. Bununla birlikte 3 teknoloji devinin birkaç çalışmasından bahsetmek istiyorum. Facebook, biliyorsunuz ki bir sosyal medya platformu. Kendi platformunun ana unsurlarını bir şehrin ana unsurları haline getirecek bir yer tasarlıyor. Google’ın çatı şirketi Alphabet, Toronto’nun sahil kıyısında bir gelecek şehri inşa ediyor. Yüksek teknolojili bir şehre dönüştürmeyi planlıyor o bölgeyi. Amazon da bir az önce izlediğiniz ve benzer ürünlerle akıllı ev pazarında yapay zekanın kullanılacağı ürünler dizayn ediyor. Şehir yaşamı yeniden hayal edilip tasarlanıyor. Şehirdeki insan sayısı arttıkça birbirimize daha çok yakınlaşıyoruz, ortak yaşam alanları artıyor ve projeler farklı kimlikler kazanıyor. Aileden koptuğunuz, şehirlerin büyüdüğü bir dünyada sizin dünyanın en pahalı şehirlerinden birisinde bilmem kaç pound fazla ödeyerek niye bir salonum mutfağım olsun gibi işin sosyal tarafını düşünmeniz gereken bir nokta. Biz de Sinpaş olarak 5 yıldır birçok yenilikçi proje tasarladık, yaklaşık yüz bin kişiye yakın insan şu an bizim projelerimizde yaşıyor. Yeniliklere imza atan bir kurumuz. Sadece konut sektöründe değil, inşaat malzemeleri sektöründe de pek çok endüstriyel üretimin de içerisinde olan bir kurum Sinpaş Holding. Bundan sonra da geleceğin trendlerini takip ederken bizi biz yapan değerlerle geleceğin konut tasarımı konusunda yine öncül olmaya devam edeceğiz.”
Comments
No comment yet.