Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen İzmir ve Kocaeli Şehir Hastaneleri Proje Finansman Töreni'ndeki konuşmasına başlarken, finansman anlaşmasının hayırlı olması dileğinde bulundu.
Şehir hastanelerinin, kendisinin 14 yıllık hayali olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Başbakan olduğum günden bu yana bu projeyi hayata geçirmek için çok çabaladım, mücadele verdim. Tabii bu hiç de kolay bir süreç olmadı. İnananlar vardı, inanmayanlar vardı. Acaba olur mu, olmaz mı, netice alabilir miyiz, alamaz mıyız? Sonunda yoluna girdi." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2005 yılından itibaren şehir hastanelerinin yasal ve bürokratik alt yapısını kurmaya başladıklarını belirterek, "Şehir hastaneleri için özel bir kanun dahi çıkarmak zorunda kaldık. Pek çok engeli teker teker aşarak nihayet 2013 yılında 15 hastaneyle ilgili imzaları attık ve projeye start verdik." dedi.
Türkiye'nin farklı bölgelerinde 21 şehir hastanesi projesinin ihalesinin yapıldığını veya sözleşmesinin imzalandığını ifade eden Erdoğan, "Bu projeler 9 bin metrekarenin üzerinde kapalı alana ve 30 bin 691 yatak kapasitesine sahip 22 milyar 237 milyon lira yatırım bedeli olan hastanelerin inşasını içeriyor. Halen ihale süreci devam eden 2, Yüksek Planlama Kurulu onayında olan 4 ve fizibilite çalışmaları süren 2 proje daha bulunuyor. Böylece toplamda 41 bin yatağa, 30 milyar lira yatırım tutarına sahip 29 projeyi hayata geçirmiş olacağız." değerlendirmesinde bulundu.
"2019 yılına kadar tüm hastanelerimizi hizmete almayı planlıyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şehir hastanelerimizin açılışlarına inşallah önümüzdeki aydan itibaren başlıyoruz. 2019 yılına kadar tüm hastanelerimizi hizmete almayı planlıyoruz. Tabi burada mesele şu, biz öyle hastaneler inşa edelim, kuralım ki buralarda benim vatandaşım hastaneye girdiği zaman hastanenin içinde, dışarıda, şurada, burada sedyelerin üzerinde dolaşmasın. Çocukluğumuzda hastanelere gittiğimiz zaman sedyeler üzerinde bir binadan başka bir binaya, bir yerde bakıyorsunuz sabah doktor sizi muayene ediyor, ondan sonra röntgen için bir başka binaya geçiyorsunuz, oradan bir başka binaya geçiyorsunuz, hep bunları yaşadık bu ülkede. Ama 'Artık bu böyle devam edemez' dedik, bunun bitmesi lazım. Girdiği zaman oradan her şey bitmiş olarak vatandaşım çıkmalı. İşte şimdi bu hamdolsun birçok hastanede başarıldı ama bunun daha da geliştirilerek devamının mücadelesini veriyoruz. Bu projelerin altında yatan gerçek bu."
Bugün İzmir ve Kocaeli gibi iki önemli şehrin şehir hastanelerinin 1,1 milyar dolarlık dış finansmanının yaklaşık 637 milyon dolarlık bölümüne ilişkin anlaşmanın imzalarına şahitlik edeceklerini vurgulayan Erdoğan, "Projenin yüzde 5 ortağı da olan 'General Electric' firması yetkilileri mart ayında ve geçtiğimiz ay Amerika'da yaptığımız görüşmelerde verdikleri sözleri tuttukları için ben de kendilerine şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum." dedi.
Yatırım bedeli 1,4 milyar dolar olan projenin finansmanının 1,1 milyar dolarının dış krediyle, kalanının öz kaynakla karşılandığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kocaeli Şehir Hastanesi'nin bin 180 yatağa sahip olacağını ve 6 ayrı hastaneden teşekkül edileceğini, İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi'nin ise 2 bin 60 yatağa sahip olacağını, 6 ayrı bloktan oluşacağını bildirdi.
Erdoğan, "İnşallah bu projeler de 2019 yılı bitmeden tamamlanıp, hizmete girecek. Şimdiden şehirlerimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum." ifadesini kullandı.
"Sipariş üzerine kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye'ye not vermeye kalkıyorlar"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Sipariş üzerine kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye'ye not vermeye kalkıyorlar. Kusura bakmasınlar, bunların hiçbirisi Türkiye için geçerli değil." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde İzmir ve Kocaeli Şehir Hastaneleri Proje Finansman Töreni'nde yaptığı konuşmada, şehir hastanelerinin kamu-özel sektör iş birliğinin en seçkin örneklerinin sergilendiği bir proje olduğunu belirtti.
Dünyada bu uygulamayı her ülkenin yapmadığını, bunun aynı zamanda bir istikrar ve güven projesi olduğunu ifade eden Erdoğan, bir ülkede güven ve istikrar varsa, o ülkede bu iş birliğinin görüleceğini, yoksa kimsenin oraya giderek yatırım yapmayacağını bildirdi.
Türkiye'nin yatırımlarda kamu özel sektör iş birliğini en başarılı uygulayan ülke olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bütün bu havalimanlarımızı neyle yaptık? İşte bunlarla yaptık. İşte bu anlayış olmasaydı, biz 26-27 havaalanını, havalimanını yapamazdık. Bunlar bu şekilde gerçekleşti" diye konuştu.
Bazı şehir hastaneleri ve köprülerin de bu şekilde yapıldığını, bunun çeşitlenerek devam edeceğini aktaran Erdoğan, kamu özel sektör iş birliğiyle inşa edilen Avrasya Tüneli'nin açılışını yapacaklarını kaydetti.
2015 verilerine göre, küresel düzeyde, kamu özel sektör iş birliği yatırımlarının yüzde 40'ının Türkiye'de gerçekleştiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun istikrar ve güvende Türkiye'nin önemini ispatladığını belirtti.
Türkiye'nin diğer ülkelerden farklı olarak yatırımları büyük oranda yerli şirketler aracılığıyla ve dış finansmanla hayata geçirdiğine vurgu yapan Erdoğan, bu yöntemin ülkeye teknik bilgi birikimi ve katma değer kattığını anlattı.
Kamu bankalarının son dönemde "Nazlanan"lar olunca devreye girdiğini, böylece dünyanın bir numarası olacak İstanbul'daki 3. Havalimanı'nda ilk adımın atıldığını ifade eden Erdoğan, bunun piyasayı hareketlendirdiğini bildirdi.
Kamu-özel sektör iş birliğiyle, devletin kaynak sınırlılığı sebebiyle uzun sürede yapacağı yatırımların kısa sürede gerçekleşmesine imkan sağlandığını anlatan Erdoğan, daha önce temeli atılıp tamamlanamayan inşaatlar varken, kendi dönemlerinde büyük oranda atılan temellere bitiş tarihi verildiğini ve o tarihlerde açılışların yapıldığını belirtti.
Kendisinin pek temel atma törenlerine katılmadığını hatırlatan Erdoğan, "Ne zaman açılacaksa, 'ben açılış törenine katılacağım' derim. Ve açılış merasimine katılırım. Çünkü milletimle aramdaki bu bağı hiçbir zaman zedelemek istemiyorum." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, takipçisi olduğu tamamlanan projelerin açılışlarında halkla beraber olduğunu kaydetti.
"Siyasi değerlendirmelere değil, reel duruma bakıyorlar"
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mevcut projeler daha ziyade dış kaynakla finanse ediliyor, finansman özel sektörü eliyle sağlandığı için kredi derecelendirme kuruluşlarının siyasi saiklerle açıkladığını notlardan da asgari düzeyde etkileniyor. Yine söylüyorum, sipariş üzerine kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye'ye not vermeye kalkıyorlar. Kusura bakmasınlar, bunların hiçbirisi Türkiye için geçerli değil.
Piyasanın gerçek oyuncuları siyasi değerlendirmelere değil, reel duruma bakıyor. Öyle olduğu için de bu tür projelerde hiçbir finansman sıkıntısı çekilmiyor. Yüksek büyüme potansiyeliyle istikrar ve güven ortamını titizlikle korumasıyla Türkiye, yatırım yapılabilir bir ülke olduğunu her fırsatta gösteriyor. Bugün de işte bu gerçeğin tezahürlerinden birini yaşıyoruz."
Şehir hastaneleri projesinin ülkede sağlık hizmetlerinin kalitesinin yükselteceği için yatırımı hak ettiğine işaret eden Erdoğan, sağlık hizmetlerinde yaşanacak ilerlemenin bu endüstrinin gelişmesini temin edeceğini vurguladı.
Bu şekilde Türkiye'nin bölgesinde ve dünyada söz sahibi olacağını kaydeden Erdoğan, bu yatırımların Türkiye'yi dünyada en ileri 5 sağlık merkezinden biri haline getirmesini hedeflediklerini bildirdi.
Bir yandan şehir hastaneleri, diğer yandan kamu ve özel sektör yatırımlarıyla gerçekten güçlü bir sağlık altyapısı kurma konusunda kararlılıkla ilerlediklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı şekilde nüfus artış hızının çok üzerinde, yılda yüzde 4-5 aralığında artan doktor sayısının da sağlıktaki yatırımların yeterli insan kaynağıyla desteklendiğini ortaya koyduğuna işaret etti.
Hastanelerde görevli 141 bin doktor bulunduğunu, tıp fakültelerinde ise 71 bin öğrencinin eğitim aldığını aktaran Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bunu daha da artırmanın gayreti içerisindeyiz. Bunlar için de farklı uygulamaları getirmek suretiyle, doktor yetiştirme noktasında inşallah çok daha gayretli olacağız ve çok daha bu işteki üretimimizi insan unsuru noktasında artıracağız. Yardımcı sağlık personeli olmak için eğitim görenlerin sayısı 100 binin üzerindedir. Türkiye her alanda olduğu gibi sağlık alanında da 2023 hedeflerine ulaşmak için kararlı adımlarla yürümeye devam etmektedir. Bütün bunları söylerken elbette ülkemizin içinde bulunduğu coğrafyanın zorluklarını, bunlardan kaynaklanan sıkıntıları göz ardı ediyor değilim. Burada özellikle batıdaki bazı kesimlerin almadıkları, anlamak istemedikleri husus şudur, Türkiye bu zorluklara rağmen, gündemindeki projeleri hayata geçirebilecek, ekonomik programlarını uygulayabilecek güce sahip bir ülkedir. Dört bir yanımızda savaş da olsa, kriz de olsa, biz kendi hedeflerimize odaklanmış bir şekilde yolumuza devam ediyoruz, edeceğiz. Elbette bu potansiyele kolay ulaşmadık. Geçmişte pek çok krizler yaşayarak, tökezleyerek kendimize bir yol açtık. Özellikle son 14 yıldır sıkı sıkıya sahip çıktığımız güven ve istikrar ortamı sayesinde iç ve dış kaynaklı her türlü sarsıntıya karşı güçlü savunma refleksleri geliştirdik. Eğer bu güçlü savunma reflekslerimiz olmasıydı, bu sıkıntının boyutu çok daha büyük olurdu."
Comments
No comment yet.