ESİAD Ekonomik Gözlem Grubu çalışmaları ışığında 2018 yılında ekonomik beklentilerin değerlendirildiği toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Fadıl Sivri, “Ülkemiz özellikle üçüncü çeyrekte gerçekleşen çift haneli büyüme ile dünyada en hızlı büyüyen ekonomilerden birisi oldu. Tabii ki bu büyüme oranında baz etkisini ve başta KGF olmak üzere çeşitli destek enstrümanlarının etkisini göz ardı etmemek gerek. Ancak, büyüme oranlarından çok büyümenin niteliği önem arz ediyor. Büyümede yatırımların katkısı 2,4 düzeyinden 3,6 düzeyine yükseldi. Bu olumlu gelişmenin devam etmesi gerektiğine inanıyoruz Türkiye’nin küresel pazar payını büyütmenin yolu daha fazla katma değer yaratmaktan, ara malı üretimindeki artışla ithalatın azaltılmasından geçiyor. 2018 yılında cari açık oranını düşürücü önlemler kısa vadede acilen hayata geçirilmeli. Buna örnek olarak, ara malı üretimi, petrokimya, teknoloji ürünleri, makine gibi sektörlere odaklanan yapısal desteklerin ve kümelenme alt yapısının başta mega yatırımlar için olmak üzere en kısa sürede sağlanması gerekiyor. Küresel rekabet içerisinde yer bulabilmek için sadece düşük maliyetli seri üretimle değil, katma değerli, inovasyona dayalı üretimle büyümemiz gerektiğini unutmamalıyız” dedi.
Kasım ayı enflasyon rakamları ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sivri; “Maalesef yüksek enflasyon ve yüksek büyüme bir arada sürdürülebilir kavramlar değil. Bu nedenle, 2002-2009 yılları arasında uyguladığımız mali disiplin, sıkı para politikası ve bunun sonucunda fiyat istikrarı odaklı ekonomi gündemimize bir an önce geri dönülmesi elzemdir” diye konuştu.
Açılış konuşmasının ardından ESİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Ekonomik Gözlem Grubu Başkanı Muhittin Bilget, Ekonomik Gözlem Grubu üyeleri Sıtkı Şükürer ve Saim Uysal “2018 Yılında Türkiye Ekonomisi: Beklentiler ve Öneriler” sunumunu geçekleştirdiler.
“Sürdürülebilir olarak %6 büyümeye ihtiyaç var”
Başkan Sivri’nin ardından söz alan ESİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Ekonomik Gözlem Grubu Başkanı Muhittin Bilget, “Ülkemizin 15 yıllık büyüme ortalaması 5,8. Son büyüme rakamlarına baktığımızda tarımın ülke ekonomisinde payının düştüğünü görüyoruz. Büyümenin kalitesinde ise dikkate değer bir iyileşme var. Maliye politikalarının gevşetilmesi ve Kredi Garanti Fonu’nun kullanımı her ne kadar katkı vermiş olsa da, büyüme kalitesinde sanayi üretimi ve ihracattan kaynaklanan bir iyileşme söz konusu. Ancak, işsizlik iki haneli kalmaya devam edecek gibi görünüyor. İşsizliği tek haneye çekebilmek için ülkemizin sürekli ve sürdürülebilir olarak en az %6 büyümeye ihtiyacı var” dedi.
Cari açığın dış ticaret açığından ve sanayinin dışa bağımlılığından kaynaklanan yapısal bir sorun olduğunu değerlendiren Bilget, bunun çözümünün hammadde ve ara malının Türkiye’de üretilmesini destekleyecek reformlar ile orta ve uzun vadede gerçekleşebileceğini ifade etti. “Cari açığın GSYH’nın %5’i veya altında tutulabilmesi için finansmanının doğrudan yatırımlar ile sağlanması gerekli” dedi.
“Tasarruflar artmalı”
ESİAD Ekonomik Gözlem Grubu Üyesi Saim Uysal ise, tasarrufların artması gerektiğine dikkat çekerek “Bizim son dönemlerde yaşadığımız enflasyon hem maliyet hem talep kaynaklı. Yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 12. Burada kur baskısı ve ÜFE’nin de rolünü görmeliyiz. Kur yükseldiği zaman girdilerin fiyatı yükseltiyor, o da ÜFE’yi yükseltiyor. ÜFE’deki artış da birkaç ay içerisinde TÜFE’ye yansıyor” dedi. Cari açık konusunda da değerlendirmelerde bulunan Uysal, “Üretimi artırmalı, aynı zamanda üretimde ithalatın payını düşürmeliyiz. Zira, hem cari açık hem de dış ticaret açığı verdiğiniz takdirde büyüme istediğiniz seviyede olmaz. 2017 yılında finansmanın dörtte üçünü sıcak para ile sağlayabildik. Cari açık sorunun ilacı ülke olarak tasarruf oranımızı artırmamızdır” dedi.
ESİAD üyeleri arasında gerçekleştirilen “Türkiye Ekonomisine İlişkin 2018 Yılı ESİAD Beklentileri” anketinin sonuçlarının da paylaşıldığı toplantı, yeni üyelere rozet takdim edilmesiyle sona erdi.
Comments
No comment yet.