2019 YILI DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜ İÇİN NASIL GEÇTİ? YORUMLAYABİLİR MİSİNİZ?
Şöyle söyleyebilirim ki, 2018 yılındaki heyecan ve keyif 2019 yılında yoktu. Bunun başlıca nedeni nedir diye sorduğunuzda vereceğim cevap ilk olarak, Türkiye ekonomisinin kötü gidişatıdır derim. Bu yıl tüm sektörler için zorlu bir yıldı. Bir de bu olumsuzluğa sektörümüzde hiçbir gerçeğe uymayan haksız rekabet, haksız kazanç eklenince, düzgün çalışan firmaların işleri daha da zora girdi.Hatta durma noktasına geldi.
DEMİR SON GÜNLERDE HIZLI BİR YÜKSELİŞ TRENDİNDE VE HERKES MERAK EDİYOR. BU YÜKSELİŞ NE KADAR SÜRER? 2020 YILINDA DEMİR FİYATLARI İÇİN NELER SÖYLEYEBİLİRİZ?
Şu anda bile satılması gereken rakam 470 USD. Karşılığı TL. olması gerekirken, henüz satış fiyatları talepsizlikten oralara gelemedi hala, 450 / 455 USD. karşılığı TL ile malzeme satılmaya çalışılıyor. Dolayısıyla, fabrikalarında bu şartlarda para kazandıklarını hiç zannetmiyorum. Ancak bunu şu an için söyleyebiliyorum yarın bir gün bir şeyler düzelir de rakamlar değişirse o başka.
Ancak, yeni yeni hurda fiyatları, geciken taleplerin birdenbire gündeme gelmesi ve hava şartlarının bozulması nedeniyle beklenmedik bir hızla yükselince, demirdeki maliyetin artması ve satış fiyatlarına yansıması kaçınılmaz oldu.
İzabesi olan fabrikalar, hurda ihtiyaçlarının ancak %20’sini iç piyasadan karşılayabiliyorlar, kalan %80 ihtiyaç kaçınılmaz olarak ithal edilmek zorunda yani dışarıya bağımlılık… Bu arada, Türkiye’de gemi söküm tesisleri sadece İzmir’de olduğundan, fabrikalarda gemi söküm hurdasına rağbet oldukça yüksek olunca İzmir’deki fabrikalar arasında fiyat artışı yarışı başladı.
Türkiye’deki bazı üreticiler ŞUBAT-2020’ye bile hurda bulamaz durumdalar, düşünün daha ARALIK 2019 dayız. Genelde bağlantısı yapılan hurdalar ortalama bir ayda gelir. Bunları anlatmamın sebebi, fiyatların düşmesi beklenir mi? Sorusunun direkt cevabı niteliğinde, hayır düşmez.
Bunu biraz daha açalım, bugün 300 USD’ den bağlantısı yapılan hurda bir ay sonra sahanıza inecek ve siz üretime bu pahalı hurdayı vereceksiniz, bir taraftan da neredeyse sıklıkla olmaya başlayan elektrik ve doğalgaz zammı da gelirse buyurun hesabı siz yapın.
Bu arada yurtdışındaki hurda fiyatları da, taleplerin çoğalması ve hava şartları nedeniyle hurdacıların toplamakta zorlanması gibi sebepleri gündeme getirirlerse yine artış yapabilirler diye düşünüyorum. Dolayısıyla fiyatların ilk 2-3 ay düşmeyeceğini ve 470 USD. Karşılığı TL. olarak devam edebileceğini düşünüyorum.
İNŞAAT SEKTÖRÜNDE YAŞANAN DARALMA SİZİ NASIL ETKİLEDİ?
Çok etkiledi. Öncelikle acil ihtiyacı olanlar minimum seviyede de olsa sadece onu hallettiler. Zaten insanlarımız bence, geleceği kestiremedikleri için harcama yapmaya cesaret edemiyorlar, bir başka sebepte, alım gücünün kalmaması. Şöyle bir baktığımızda İzmir’de bile faal olan proje sayısı, bir elin parmakları kadar. Yani demire yeteri kadar talepte yok, ben son iki üç aydır satılan demirin toprağa da girdiğine (yani inşaat yapıldığına) inanmıyorum, tüccarlar arasında adres değiştiriyor diye düşünüyorum. İstanbul’daki 1,5 milyona yakın dairenin satılamaması ve yenilerinin yapılamaması. Aynı sebepler tabiki İZMİR içinde geçerli, İNŞAAT YOK…
2020’DEN BEKLENTİLERİNİZ NEDİR?
İlk altı ayından çok ümitsizim, herhangi bir iyileşme olacağını düşünmüyorum. Türkiye genelinde olağanüstü ama gerçek bir gelişme olursa, o da ikinci yarı inşallah. Beklenti, çok da ümit yok.
İRAN’DA CİDDİ BİR DEMİR ÜRETİMİ MEVCUT VE HER GEÇEN GÜN ARTIYOR. BU DURUM TÜRKİYE İÇİN TEHDİT MİDİR?
Evet, İran bir ara Türkiye de dengeleri bozdu, bol miktarda İRAN demiri özellikle DOĞU ve GÜNEY bölgelerinde söz sahibi olmaya başladı. Ancak, fiziksel ve kimyasal birtakım sorunları da beraberinde getirdi. Ucuz olduğu için de birçok depocu sahasına indirdi.
Ama müşterilerinden de tepkiyi aldılar. Daha sonra depocular TÜRK VE İRAN demirlerini karışık yükleyip müşteriye göndermişlerdi ki, demirden anlayan kullanıcılar bu seferde malzemeleri ayıklayıp, İran demirlerini iade ettiler. Bu tam bir karamizah öyküsüne dönmüştü. İran demir kalitesi şuan vetoyu yemiş gibi görünüyor. Şuanda İran demirinin Türkiye’de bir pazarı olduğunu sanmıyorum.
GENEL OLARAK DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜNÜN BAŞLICA SORUNLARI SİZCE NELER?
Neticede pazar ve satış sorunlarımız listenin en başında yer alıyor yani talepsizlik. Satışlardaki denetim yetersizliği de bir diğer sorun. Üreticilerden yana herhangi bir şikâyetimiz yok. Demirde kaliteli ürünü temin edeceğimiz çok başarılı üreticilerimiz var.
Ancak, pazarda oluşan sorunlar ticaretimizi derinden etkiliyor. İZMİR DEMİR ÇELİK SAN. A.Ş. deki bilgilerime dayanarak şunu söyleyebilirim ki, DÜNYA daki pek çok ülkenin standartlarında üretim yaparak, çok da güzel işlere imza atmıştır. Bir ara, ihracata biraz ara verin de iç piyasaya demir verelim diye takılıyorduk bile. Ama maalesef o dönemler geride kaldı ve iç piyasada yaşanan arz-talep dengesi doğrultusunda sektör şu sıralar zor günler geçiriyor.
Haber : Ayşe Nur Ustaoğlu
Editör : Nihal Özken
Comments
No comment yet.