Avrupa’da soğutma endüstrisi alanında çalışmalar yapan Enerji ve Çevre Ortaklığı (EPEE), pandemi dönemiyle önemi artan temiz hava konusuna öncelik verilmesini destekliyor. Enerji ve Temiz Hava Araştırmaları Merkezi (CREA) tarafından açıklanan son bulgular da pandemi döneminde hava kalitesindeki iyileşmenin sağlığa olan olumlu etkilerini ve hava kirliliğinden kaynaklı ölümlerin azaldığını gösteriyor. İç hava kalitesinin artırılması konusunda kritik rol oynayan iklimlendirme sektörü, aynı zamanda yeni nesil teknolojilerle enerji tüketimini azaltarak çevreye dost çözümler sunmak için çalışıyor. 2018 yılı sonunda güncellenen AB Enerji Verimliliği Direktifi ile 2030 yılına kadar hem birincil enerji tüketimi hem de nihai enerji tüketiminde yüzde 32,5'lik bir düşüş hedefi belirlenmesi, Avrupa'nın enerji tüketiminin neredeyse yarısını oluşturan iklimlendirme sektörünün sürdürülebilirlik alanında kaydedeceği önemli gelişmelere ışık tutuyor.
Klima santralleri sektörünün öncü global markası Systemair, dünya genelinde sağlıklı bir iç mekân iklimini mümkün olan en düşük çevresel etkiyle sağlamak üzere çalışıyor. Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen küresel sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda toplumsal, ekonomik ve çevresel kalkınma için çalıştıklarını söyleyen Systemair HSK Genel Müdürü Ayça Eroğlu; “Pandemi dönemiyle birlikte toplu alanlardaki havalandırma sistemleri ve iç hava sağlığı konusunun önemi çok daha iyi anlaşıldı. AVM, okul, ofis, havaalanı, hastane, restoran gibi toplu alanlarda iç mekânların nasıl havalandırıldığı ve iç hava kalitesi herkesin ortak endişesi haline geldi. Soluduğumuz havanın içinden geçtiği sistemi doğru seçmek ve çalıştırmak, sağlığımızı korumak için kritik öneme sahip. Systemair HSK olarak, sunduğumuz yenilikçi çözümlerle prestijli projelerin tercih edilen ve güvenilen bir çözüm ortağıyız. Her zaman olduğu gibi pandemi döneminde de iç mekân hava kalitesini artırmaya yönelik çalışmalarımıza hız kesmeden devam ettik” dedi.
“Uluslararası standartlara uygun üretim yapıyoruz”
Birleşmiş Milletler’in sürdürülebilir kalkınma için dünya liderleri tarafından kabul edilen ve tamamlanması 2030’u bulacak olan en iddialı küresel sürdürülebilirlik hedeflerini desteklediklerini ve Avrupa Birliği sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda çalıştıklarını söyleyen Eroğlu şunları aktardı: “Sürdürülebilir iklimlendirme teknolojilerinin geliştirilmesi çevre ve sağlığın korunmasında büyük bir rol oynuyor. Systemair olarak, sürdürülebilir kentler ve toplumlara katkıda bulunmak amacıyla enerji verimli ürünler geliştiriyor, güvenli materyaller kullanıyor, herkes için iyi iç hava kalitesi yaratmaya çalışıyoruz. Yine bu hedefler kapsamında sürdürülebilir tüketim ve üretim için fabrikalarımızda kullandığımız metallerin %14’ü geri dönüştürülmüş metallerden oluşuyor. Atık azaltımı yoluyla süreçlerimizde tüketimi minimumda tutmaya çalışıyor, tedarikçilerimizle de aynı hassasiyetle çalışıyoruz. Global ölçekte Avrupa standartları ve ErP direktiflerine uygun ürünler üreten markamız, Eurovent (Avrupa'nın İç Mekan İklimi, Proses Soğutma ve Gıda Soğuk Zincir Teknolojileri Endüstrisi), EVIA (Avrupa Havalandırma Endüstrisi Derneği) ve AMCA (Uluslararası Hava Hareketi ve Kontrolü Derneği) gibi çok önemli sektör ve sertifikalandırma kuruluşlarının bir çoğunda temsil ediliyor.
Bu doğrultuda, yeni gereklilikler konusunda sürekli olarak güncel bildirimler alıyor ve iklimlendirme sektörünün verimliliği giderek artan ürünlerle pozitif bir yönde ilerlemesinde aktif bir rol oynuyoruz. Yeşil Havalandırma (Green Ventilation) konseptiyle Avrupa’da 2000’li yılların başından bu yana yüksek verimli havalandırma cihazları konusunda pazarı yönlendiren Systemair, en küçük kanal fanlarından dev klima santrallerine kadar tüm ürünlerini Ecodesign 2018’e uyumlu olarak üretiyor. Dünya genelinde önümüzdeki yıllarda yürürlüğe girecek olan Ecodesign 2020 için de hazırız. Systemair HSK olarak ise Türkiye’de de iç mekân sağlığını korurken ileri düzeyde çevre hassasiyetiyle çalışıyor ve sürdürülebilirlik konusunda yüksek katma değer sağlıyoruz.”
“Ürün geliştirmeden geri dönüşüme kadar tüm süreçlerde odağımızda çevre var”
Sürdürülebilirlik üzerine yaptıkları çalışmalarda hem çevre üzerindeki etkileri hem de insanların giderek daha fazla zaman geçirdiği iç mekân iklimlerine yaptıkları olumlu etkiler bakımından ürünlere odaklandıklarını söyleyen Eroğlu, “Faaliyetlerimizin ve ürünlerin çevreye olan yükünü azaltmak için hiç durmadan çalışıyoruz. Yürüttüğümüz sürdürülebilirlik çalışması ürün geliştirme aşamasından başlıyor, üretim ve tedarik zincirinin tamamı boyunca devam ediyor. Bu kapsamda nakliye gereksinimini azaltmak üzere lojistik çözümlerini analiz ediyor ve son olarak ömrü tükenmiş ürünün en iyi nasıl bertaraf edileceğini inceliyoruz. Malzeme seçimi, üretim yöntemleri ve lojistik birbirlerine çözülmez bağlarla bağlı ve biz de sistemimizi bu doğrultuda kurguluyoruz” diye konuştu.
İklimlendirme sistemlerinin verimini artırarak işletme giderlerini düşürüyor
İklimlendirme sistemlerinde enerji verimliliği için kullanılan fanların ve ısı geri kazanım sistemlerinin yanı sıra doğru otomasyon ve kontrol sistemlerinin tercih edilmesinin de çok önemli bir faktör olarak öne çıktığını söyleyen Eroğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “İklimlendirme ürünlerinde verimli komponentler kullanılsa bile sistem doğru bir otomasyonla kontrol edilmediği sürece optimum verimlilik yakalanamıyor. Biz Systemair HSK olarak, yeni projelerin yanı sıra yaşı ve modeli ne olursa olsun geçmişte satışı yapılmış tüm iklimlendirme cihazlarının daha verimli hale gelmesini de sağlıyoruz. İşletmelerin çevreye katkı sağlaması için geniş bir çözüm yelpazesi sunuyoruz. Sunduğumuz ücretsiz keşif ve projelendirme sonrasında yeni bir sistem kurulumuyla işletme giderlerini düşürerek yüksek tasarrufa imkân tanıyoruz ve en düşük çevresel etki için katkı sağlıyoruz.”
Comments
No comment yet.