Çelik İhracatçıları Birliği tarafından açıklanan 2018 yılı Ocak-Mart dönemi verilerine göre; Türkiye’nin miktar bazındaki çelik ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5,1 azalışla 4,9 milyon ton olurken, sektörün değer bazındaki ihracatı yüzde 21 artışla 3,6 milyar dolara ulaştı. İhracat miktar bazında düşüşe karşın değer bazındaki yükselişini sürdürdü.
Çelik sektörünün direkt ihracatına, diğer birliklerin faaliyet alanına giren demir çelik ürünleri de eklendiğinde Türkiye’nin 2018 yılının ilk üç ayındaki toplam çelik ihracatı; miktar bazında 5,1 milyon ton, değer bazında ise 4,2 milyar dolar oldu.
Ocak-Mart 2018 döneminde miktar bazında en çok ihraç edilen çelik ürünü yüzde 15,7’lik düşüşe rağmen 1,6 milyon ton ile inşaat çeliği oldu. İnşaat çeliğini 778 bin tonla yassı sıcak, 473 bin tonla dikişli boru, 422 bin ton ile filmaşin ve 417 bin tonla profil izledi.
Çelik sektörünün Mart ayı ihracatı 1,3 milyar dolara ulaştı
Çelik İhracatçıları Birliği verilerine göre; 2018 yılı Mart ayı ihracatı ise 2017 yılının aynı ayı ile kıyaslandığında miktarda yüzde 15 azalış ile 1,7 milyon ton olurken değerde yüzde 11 artış ile 1,3 milyar dolara yükseldi.
Çelik ihracatının yılın ilk çeyreğindeki performansını değerlendiren Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci, şunları söyledi: “Küresel çelik sektörü açısından kritik bir yıl yaşıyoruz. ABD’nin Section 232’yi yürürlüğe alması diğer ülkeleri bu karara karşı savunma durumuna geçirdi. Dünya Ticaret Örgütü kuralları çerçevesinde adil ticaretin engellenmeye çalışılması küresel ticarette taşları yerinden oynatıyor. En önemli pazarlarımızdan biri olan ABD’de kan kaybetmeye başlayan sektörümüz şimdi de AB’nin koruma duvarları ile karşı karşıya. İhracatımızda kilit rol oynayan AB, Section 232’nin tetiklemesi ile oluşacak muhtemel arzın kendi iç piyasasına zarar verebileceğine dair isabetsiz hesaplarıyla 26 Mart 2018’de 26 ayrı çelik ürün grubunda bir Korunma Önlemi Soruşturması (SafeGuard Investigation) başlattı.
Avrupa Birliği’nin ayrılmaz bir parçası olan Türkiye bugüne kadar AKÇT ve Gümrük Birliği kapsamında üzerine düşeni yapması sebebi ile bu uygulamanın dışında tutulmalıdır. ABD’nin NAFTA kapsamında Kanada ve Meksika’yı Section 232’den muaf tutması gibi, AB’nin de Türkiye’yi muaf tutmasını bekliyoruz. Hatta Gümrük Birliği ülkesi olarak AB’nin bizi de kendi yanında değerlendirerek üçüncü ülkelere karşı birlikte hareket etmemize imkân tanıması gerektiğini düşünüyoruz. Çelik İhracatçıları Birliği olarak hem ABD hem de AB’nin çelik sektörünü hedef alan tavırlarına karşı sektörümüzü korumak için elimizden gelen gayreti göstermeye devam edeceğiz”.
Comments
No comment yet.