Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, doğum iznin artırılmasına ilişkin "Bunun 20 hafta olması konuşuluyor ama biz Bakanlık olarak iş dünyası ve sendikalarla beraberiz. Orada gördük ki bu kadının istihdamına bir avantaj değil dezavantaj olarak yansıyacak. Burada bu dengeleri doğru kurmamız gerekiyor. Bu nedenle de bu konu birinci önceliğimiz değil" dedi.
Çelik, çalışma hayatıyla ilgili gelişmeleri AA Editör Masası'nda değerlendirdi. 2013'ün Bakanlıkları açısında oldukça başarılı ve verimli geçtiğini ifade eden Çelik, geçen yıl yaklaşık 3 milyon kamu çalışanını ilgilendiren 2014-2015 toplu sözleşme görüşmeleri ile 200 bin kamu işçisini ilgilendiren toplu iş görüşmelerinin sonuçlandırıldığını ve milyonlarca çalışanı ilgilendiren asgari ücretin tespit edildiğini belirtti.
-"İşsizlik oranı 9,9"
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerinin de 2013'ün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı için başarılı bir yıl olduğunu gösterdiğini ifade eden Çelik, şu bilgileri verdi:
"Türkiye'de 2008'den bu yana 4,5 milyona yakın istihdam gerçekleştirdi. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin bize sorduğu soru 'bu başarıyı nasıl elde ettiniz' Bunun cevabı çok basit, bu başarı geleceğin okunması, muhtemel gelişmelerin an ve an takip etmesi neticesinde elde edildi. Bunun için kadınlar, gençler ve bölgeler için teşvik politikalarını önden devreye sokarak istihdamda yaşanacak olumsuz gelişmelerin önü alındı. Bu sayede bu düzeyde istihdam gerçekleştirildi. Çalışma çağındaki nüfusumuz 2004'ten bu yana yaklaşık 47 milyondan 55 milyona yükseldi. İş gücümüz yani çalışanlarla işsizlerin toplamı 22 milyondan 28 milyona ulaştı. İstihdamımız ise 19 milyondan 25 milyona çıktı. Böylece işsizlik oranına baktığımızda 2004'te 10,8 olan işsizlik oranımız 9,9 geriledi."
-"Kayıt dışı bitince sosyal güvenlik açığı da bitecek"
Türkiye'nin hem mevcut işsizlere yeni katılanlara iş bulduğunun hem de stoktaki işsizleri eritmek konusunda başarı gösterdiğinin altını çizen Çelik, iş gücüne katılma oranının yüzde 46'dan 51'e yükselmesine rağmen işsizlik oranın düştüğünü vurguladı.
Bakan Çelik, Türkiye'nin kayıt dışı istihdamla mücadelede de başarı elde ettiğinin çok rahat söylenebileceğini ifade ederek, "Bu konuda istenilen noktada olmadığımız da belirtmek istiyorum. 2008 ila 2013 yılları arasında 1 milyon 667 bin kişiyi, 96 bin 800 iş yerini kayıt altına aldık. Bu denetimlerle ve teftişlerle elde ettiğimiz bir başarı. Kayıt dışı istihdam da yüzde 52'den yüzde 37'ye geriledi. Yani 15 puanlık bir gerileme söz konusu. Bu elde edilen başarıların en önemlilerinden birisi. Türkiye kayıt dışı istihdamdan kurtulunca sosyal güvenlik açıklarından da kurtulacak. Bu yüzde 30'lara yüzde 25'lere gerileyince biz sosyal güvenlik açıklarını da konuşmayacağız" diye konuştu.
Türkiye'nin ana sorunlarından bir tanesinin mesleksizlik olduğunu belirten Çelik, hükümet olarak eğitimde getirdikleri 4+4+4 sistemiyle gelişme çağında çocukların mesleki eğitime yönlendirmeleri konusunda önemli bir kapı açtıklarını söyledi.
Ara eleman konusundaki eğitimde teşviğin ihmal edilmesiyle sanayi ve üretimin nitelikli elemandan yoksun kaldığını kaydeden Çelik, "Gelişmiş ülkelerde yüzde 60'ların üzerinde ara eleman yetiştirmeye dönük bir eğitim sistemi varken bizde yıllarca bu yüzde 30'larda tutuldu" değerlendirmesinde bulundu.
-"Eğitim oranı yükseldikçe kadın istihdam oranı artıyor"
Çelik, Bakanlığının ilk döneminde kadın ve genç istihdamıyla ilgili olumlu adımların atıldığını ve bu sayede yüzde 21'lerde olan kadın istihdamının yüzde 29'lara yükseltildiğini dile getirerek, "İş gücüne katılım yüzde 31'ler düzeyinde" dedi.
Eğitim sorununu hallettikçe, eğitim oranı yükseldikçe kadın istihdamının arttığına işaret eden Çelik, "Bu Türkiye'nin zaman içerisinde çözeceği bir hadisedir. Gelişmeler 8 puanlık bir artışı ortaya koymuş. Bu az bir rakam değil. Şimdi İstihdam Stratejini hazırladık. Hedefimiz bunu yüzde 38'lere, yüzde 40'lara taşımak. Diğer yandan gençlere teşvikimiz devam ediyor. Genç işsizliğimiz bizim yüzde 18'lerde, bu İtalya, Portekiz ve Yunanistan'ın genç işsizlik oranıyla kıyaslanmayacak kadar az. Yüzde 18 az değil ama birçok ülkeye göre oldukça düşük" diye konuştu.
Mevcutta 8 hafta doğum öncesi doğum öncesi 8 hafta doğum sonrası toplam 16 hafta olan doğum izni süresinin artırılması taleplerine de değinen Bakan Çelik, "Bunun 20 hafta olması konuşuluyor ama biz Bakanlık olarak iş dünyası ve sendikalarla beraberiz. Orada gördük ki bu kadının istihdamına bir avantaj değil dezavantaj olarak yansıyacak. Kadının çok izinli olması demek çok sayıda kadının istihdamı anlamına gelmiyor. Burada bu dengeleri doğru kurmamız gerekiyor. Bu nedenle de bu konu birinci önceliğimiz değil" ifadesini kullandı.
-"60 yaş emekliliği ilk kez 2028'de devreye girecek"
Çelik, 1991'de sosyal güvenlikte büyük bir tahribatın başladığını belirterek, genç yaş emeklilik sürecinin kademeli olarak 2030 ve 2036'lara kadar devam edeceğini dile getirdi.
Dünyanın hiçbir yerinde 49-50 yaş emekliliğinin olmadığını vurgulayan Bakan Çelik, şunları kaydetti:
"Ama bizde halen var ve her yıl bu kademeli olarak yükseliyor. 60 yaş emekliliği ilk kez 2028'de devreye girecek. Bakınız bütün ülkelere, hiçbir ülkede '60 yaşın altında emeklilik' diye bir şey konuşulmaz. Diğer bazı Avrupa ülkeleri bakanlarıyla görüşmelerimizde inanamıyorlar ve 'Nasıl sürdürebiliyorsunuz sosyal güvenlik sistemini' diyorlar. Türkiye'de 1991'deki erken emekliliğin tahribatını, 20 yıl geçmesine rağmen halen çözülemeyen, daha bir 15 yıla ihtiyaç duyulan ve 35 yılımıza mal olan yanlış bir kararın faturasını, Türkiye bugün 76 milyon olarak ödemek durumunda. Onun için gidişat hizmetler açısından, sağlık açısından ve bizzat en ücra noktadaki birimlere varıncaya kadar çok kapsamlı bir şekilde genişlerken açıklarımız da aynı oranda azalmaya doğru devam ediyor. Bu sevindirici bir gelişme."
Comments
No comment yet.