Çin sadece kömür kullanımını azaltma çağrılarına direnmekle kalmıyor, aynı zamanda kömürü yeniden tanımlıyor. Çinli bir şirket, kömür madenciliği faaliyetlerinde yapay zekayı yoğun bir şekilde kullanarak şu anda çoğu yatırım bankasından daha fazla kâr elde ettiğini açıkladı. Kömür fiyatlarındaki düşüşe rağmen bu maden 2024 yılında %40 kâr marjı elde etti. Enerji güvenliği ve kârlılık gibi iki faktörün bir araya gelmesiyle, bu karar iklim taahhütleriyle çelişse bile, kömür Çin'in enerji karışımının önemli bir parçası olmaya devam edecek gibi görünüyor.
Kömür katmanlarını hassas bir şekilde yönlendirmek ve çıkarmak için yapay zeka kullanılırken, dronlar madenleri hızla denetliyor ve robotlar onarımları gerçekleştiriyor. Ayrıca, South China Morning Post'un haberine göre, “Yeraltı konumlandırma sistemleri tarafından yönlendirilen otonom makineler, kömürü yapay zeka donanımlı yıkama tesislerine taşımak için sisli ve tozlu tünellerde geziniyor ve burada bir işçi günde 1.100 ton kömür işleyebiliyor.”
Kömür çıkarma tekniklerindeki bu kârlı devrim, Çin genelinde yeni projelerin hızla onaylanmasıyla aynı zamana denk geldi. Global Energy Monitor ve Enerji ve Temiz Hava Araştırma Merkezi'nin istatistiklerine göre, 2024 yılında Çin tek başına dünyadaki kömürlü termik santral inşaat projelerinin %93'ünü oluşturdu. Geçtiğimiz yıl Çin hükümeti 66,7 gigavatlık yeni kömürlü termik santral kapasitesini onayladı. Bunu bir perspektife oturtmak gerekirse, büyük bir kömür santrali yaklaşık bir gigawatt enerji üretiyor.
Ancak Çin kömür üretimini azaltacağına dair hiçbir söz vermedi ve kömürlü termik santrallere olan bağlılığını gizlemek için hiçbir çaba göstermedi. Öte yandan, resmi açıklamalar Çin'in yakın gelecekte karbonsuzlaştırmadan tamamen vazgeçme niyetinde olmadığını göstermekte.
Aynı zamanda Çin, temiz enerjinin maliyeti ve gelişimi açısından rakipsiz bir şekilde ülkeler listesinin başında yer almakta. Uzmanlar, Çin'in 2030 hedefinden önce karbon emisyonlarının zirvesine ulaşacağını öngörüyor. Geçtiğimiz yıl Çin'in temiz enerji için yaptığı harcama, fosil yakıtlar için yapılan toplam küresel harcamaya eşdeğerdi. Ancak, yenilenebilir enerjinin entegrasyonu pratikte yeni kapasitenin büyümesinden çok daha yavaş olduğu için Çin'in enerji karışımının yaklaşık %70'i hala fosil yakıtlardan gelmekte.
Çin'in enerji kararlarının dünyanın geri kalanı için önemli etkileri olması beklenirken Çin şu anda “dünyanın en büyük enerji tüketicisi, en büyük kömür üreticisi ve tüketicisi ve en büyük karbondioksit üreticisi” konumunda. Küresel iklim hedeflerine ulaşmak için Çin'in temiz enerji sektörünü geliştirmeye devam etmesi ve aynı zamanda karbon ayak izini önemli ölçüde azaltması gerekmekte.
Ancak madenlerde yaşananlar sadece kömür ve karbon emisyonlarının ötesine geçti. Bu, Çin'de ve diğer ülkelerde büyüyen otomatik ekonomi hakkında daha geniş bir mesaj veren bir dönüşüm. Akıllı teknoloji, Batı ekonomileri ücret enflasyonu ile mücadele ederken bile aynı anda hem üretkenliği hem de karlılığı koruyabilir.
Comments
No comment yet.