10,076.99 TRY BIST 100 BIST 100
4.96 CNY CNY CNY
35.77 USD USD USD
37.25 EUR EUR EUR
0.13 CNY CNY/EUR CNY/EUR
38.10 TRY Interest Interest
76.59 USD Fossil Oil Fossil Oil
30.85 USD Silver Silver
4.26 USD Copper Copper
104.56 USD Iron Ore Iron Ore
339.00 USD Shipbreaking Scrap Shipbreaking Scrap
3,177.82 TRY Gold (gr) Gold (gr)

Piyasalara "Çin İşkencesi" Sürüyor

Çin'de pay piyasalarında son bir ayda yaşanan sert düşüşün, küresel pay ve emtia piyasalarına negatif yansıması endişeleri artırdı.

 Piyasalara "Çin İşkencesi" Sürüyor

Çin'de geçen yılın mayıs ayında başlayan ve bir yıl boyunca yükseliş trendine giren pay piyasalarında son bir ayda yaşanan düşüş, gündemin odak noktasına yerleşirken, söz konusu düşüşün küresel ve emtia piyasalarına negatif yansıması endişeleri artırdı.

Çin hisse senedi piyasaları, her ne kadar son dönemde yaşanan değer kaybıyla gündemin üst sıralarında yer alsa da, geçen yılın mayıs ayından bu yılın ikinci yarısına kadar etkili olan yükseliş trendi ile yüzde 150'yi aşan kazanç elde etmişti.

Analistler, bir yılı aşkın bir süre devam eden yükseliş trendiyle ilgili bir gerekçe bulmakta zorlanırken, piyasada aşırı değerlenme olduğunu ve hisse senedi fiyatlarında oluşan balonun patlayabileceğini dile getirdi.

Bu süreçte ABD Merkez Bankası'nın (Fed) para politikalarında normalleşme hamleleri, Avrupa'da yaşanan ekonomik kriz, Yunanistan'ın borç sorunu, jeopolitik gelişmeler ve dolardaki yükseliş gibi yurt dışı kaynaklı olumsuzlukların yanı sıra, yurt içinde zayıf ekonomik veriler ve bu yönde büyümeye ilişkin endişelerin artması Çin piyasasındaki yükselişe haziran ayına kadar engel olamadı.

Her olumsuz gelişme sonrasında Çin hükümeti ve ülke merkez bankasının müdahaleleriyle pay piyasaları desteklenirken, her olumlu gelişmede ise piyasadaki yükseliş ivme kazandı.

Piyasadaki düşüşün altında yatan gerekçe

Japonya'yı geçerek 2010 yılında ABD'nin ardından dünyanın en büyük ikinci ekonomisi haline gelen Çin'de, 2. çeyrek büyüme rakamlarının yüzde 7 ile hedeflerin altında kalması yatırımcıların endişelerini artırırken, şeffaflık ve bilgi akışındaki kısıtlamalar nedeniyle ekonomik gidişatın tam anlamıyla mercek altına alınamaması da risk algısını yükseltti.

Öte yandan dünyanın en büyük ihracatçı, aynı zamanda  ikinci büyük ithalatçı ülkesi konumunda bulunan Çin'de, Avro Bölgesi'ndeki ekonomik buhran, küresel ekonomideki toparlanma sürecinin yavaş ilerlemesi ve dış talepteki daralma nedeniyle dış ticaret rakamları da hedeflenenin gerisinde kaldı.

Japonya'nın düşük yen politikası karşısında yuanın değerinin yükselmesiyle zor durumda kalan Çin'de, kredilerdeki artış ve bu yılın başındaki halka arz dalgası sonrasında likidite krizi yaşanması da karar alıcıların karşı karşıya kaldığı bir başka sorun olarak öne çıktı.

Hükümet ve ülke merkez bankası, bu zorluklar karşısında piyasaya likidite enjekte edilmesi, hisse alımı, faizlerde artırıma gitme, halka arzlara kısıtlama ve kredilerde denetimin artırılması gibi canlandırmaya yönelik yollara başvurdu.

Yapılan müdahaleler, hükümetin büyüme hedefi doğrultusunda gerekli önlemleri artıracağı beklentilerini yükseltirken, tüm bunların endekste son bir ayda yaşanan düşüşün önüne geçememesi piyasadaki volatilitenin gerekçesine ilişkin soru işaretleri oluşturdu.

Çin'de Şanghay bileşik endeksi, bu yılın haziran ayında 5.166 puanı görmesi sonrasında sert düşerek, 3.373 puana kadar indi. Bu süreçte endekste yaklaşık yüzde 35 değer kaybı yaşanırken, şirketlerin piyasa değerindeki gerilemenin 4 trilyon doları aştığı belirtiliyor.

Bazı analistler pay piyasalarının yaklaşık bir yıllık yükseliş sonrasında düzeltme sürecine girdiğini belirterek, büyümeye yönelik endişelerdense likidite sorununun söz konusu düşüşte çok daha etkili olduğunu savunuyor.

Şanghay bileşik endeksindeki sert düşüşe karşın, piyasanın hala geçen yılın mayıs ayına göre yaklaşık yüzde 85 yukarıda bulunması da pay piyasasındaki gerilemenin devam edebileceği beklentilerini beraberinde getiriyor.

Borsadaki düşüşün reel ekonomiye etkisi

Çin borsasında yapılan işlemlerin yüzde 80'ine yakınının ülke vatandaşları tarafından gerçekleştirilmesi, hisse senedi piyasalarındaki düşüşün reel ekonomiye etkilerinin ağır olacağı endişelerini de beraberinde getiriyor.

Vatandaşların hisse senedi dışında yatırımlarını çoğunlukla konut alımıyla değerlendirdiği ülkede, emlak piyasasında da yapısal sorunların bulunması bu endişelerin artmasına yol açıyor.

Ülke vatandaşlarının hisse senedi fiyatlarındaki düşüşten dolayı varlık seviyelerinin azaldığını, bunun yurt içi yatırım ve tüketim harcamalarını negatif etkileyeceği görüşü öne çıkarken, bu durumun büyümeye yönelik endişelerin devam ettiği ülke için önemli bir sorun teşkil ettiği, ancak hükümet müdahalelerinden dolayı etkisinin "ılımlı" olacağı öngörülüyor.

Comments

No comment yet.

Only +plus subscribers can access this content.

SUBSCRIBE now to share your thoughts on the markets and get more comments.
SUBSCRIBE If you already have an account Sign In

Most read news

Trade volume between Türkiye and Egypt to reach 10 billion dollars in 2025

Tuesday, January 28, 2025

Türkiye and Syria start a new period in trade relations

Sunday, January 26, 2025

US industrial production exceeded expectations last month

Saturday, January 18, 2025

Minister of Energy and Natural Resources Bayraktar met with the Minister of Investment in the UAE

Tuesday, January 14, 2025

Important visit from Syria to Türkiye

Tuesday, January 14, 2025
Follow List
Expand
Your watch list is empty

Add your favorite commodities for quick access and don't miss the latest price change news.


There are no news categories you follow
Edit Notification Preferences
E-bulletin subscription
Sign up to receive the latest news and daily iron prices by e-mail and sms
Become a Plus Subscriber Now!
Try it free for 3 days!
Subscribe Now
Neutral Prices
Be informed
Provincial Iron Prices
Comments and Analysis
Subscribe Now