9,425.58 TRY BIST 100 BIST 100
38.07 USD USD USD
5.24 CNY CNY CNY
43.29 EUR EUR EUR
0.12 CNY CNY/EUR CNY/EUR
48.69 TRY Interest Interest
66.44 USD Fossil Oil Fossil Oil
39.72 USD Silver Silver
4.60 USD Copper Copper
98.08 USD Iron Ore Iron Ore
352.00 USD Shipbreaking Scrap Shipbreaking Scrap
4,071.20 TRY Gold (gr) Gold (gr)

Gayrimenkulde Çağı Nasıl Yakalarız?

‘Gayrimenkulde Tercihlerin DNA’sı Değişiyor mu?’ başlıklı üçüncü oturumda yeni kuşağın beklentileri ve geleceğin şehirleri mercek altına alındı...

Gayrimenkulde Çağı Nasıl Yakalarız?

Gayrimenkulde Tercihlerin DNA’sı Değişiyor mu?’ başlıklı üçüncü oturumda yeni kuşağın beklentileri ve geleceğin şehirleri mercek altına alındı. Bu oturumda ayrıca, gayrimenkulün de içinde olduğu birçok sektörü direkt etkileyen, temelleri internet ve mobil iletişime dayanan yeni nesil Blockhain ve Proptech uygulamaları da konuşuldu. Konuşmacılar, ayrıca ‘Temel yaşam alanları nasıl şekillenecek? Yaklaşımlar neler?’ sorularının cevabını aradı.

Y ile Z jenerasyonu arasındaki alışkanlıklar çok değişti
Günümüz tüketicisinin kullanım alışkanlıklarını anlamak gerektiğini belirten I-AM Türkiye Kurucu Ortağı Emre Kuzlu, “Pazarlama bize dört farklı hedef kitle tarif ediyor: Baby Boomers (50-60yaş), X (30-40 yaş), Y jenerasyonu. Y jenerasyonu son yıllarda hayatımıza giren ve herkesin bildiği bir kavram haline geldi. Öte yandan bir de 0-20 yaş aralığını tarif eden Z jenerasyonu da konuşulur hale geldi. Bu Baby Boomers ve X jenerasyonu dediğimiz kitle, gayrimenkul dünyasının daha fazla hedeflediği şu an merkezine oturtan bir kitle haline geldi. Ancak burada Y jenerasyonu ile Z jenerasyonu arasındaki geçişte alışkanlıkların müthiş bir şekilde değiştiğini ve farklılaştığını görüyoruz. Böylece değişen kitlelerin değişen ihtiyaçları mekanlardaki ihtiyaçlarda buna göre farklılık göstermeye başladı” dedi.

Farklı sektörlerde yeni jenerasyonların ihtiyaçlarının daha yakından takip edildiğini ifade eden Emre Kuzlu, şunları söyledi: “Özellikle teknolojiyle daha iç içe olan sektörleri sayabiliriz. Gayrimenkul ise biraz daha geriden takip ediyor. Bu kitlede şöyle bir durum var; eskiden biz bir eve sahip olmayı hep öncelik haline getirmiştik. İlk arabamızı almak bizim için önemliydi. Ama şimdi bu kitle için bir şeye sahip olmaktan ziyade yeni deneyimler yaşamak önemli hale geldi. Seyahat etmeyi seviyorlar. Farklı deneyimler yaşamak istiyorlar. Yerelleşmeye önem veriyorlar. Y ve Z jenerasyonunun maddiyatla ilgili dertleri var çünkü daha az para kazanıyorlar. Paylaşım ekonomisi önemli bir nokta haline geliyor, özellikle gayrimenkul tarafında. Şu an co working gibi konseptlerden bahsediyoruz. Onun için de stratejiler hayatımıza girdi. Tabii burada teknolojinin de mekanla birlikte işin içine girmesi önemli olmaya başladı. Uber ve Airbnb, bunlar için iki iyi örnek. Airbnb’nin aslında gayrimenkule ait bir örnek olduğunu söyleyebiliriz. Bu örneklerde paylaşımlı mekanların artık daha fazla öne çıktığını görüyoruz. Bir yandan sosyalleşme ön plana çıkıyor öte yandan yerelleşmeyi görüyoruz. Artık herkes dünyanın her yerinde gördüğü konseptler veya deneyimler yerine yerel unsurlarla bir araya gelmek istiyor.”

Herkes, merkezi bir lokasyonda olmak istiyor
Yotel CEO’su Hubert Viriot, “Yotel, otel işletmeciliğine odaklanmış bir şirket. Biz konaklama sektörünün, gelecekte uluslararası seyahatseverler için nasıl evrileceğini görüyoruz. Öncelikle tüm dünya genelinde şehir merkezlerinin, tarihi yerlerin yeniden canlandığını görüyoruz. Özellikle de ABD’de de bu konuda bir çaba var. Genç seyahat tutkunlarının yanı sıra aslında herkes şehirde ve aynı zamanda işe yakın olmak istiyor. Aynı zamanda barlara, kafelere, restoranlara, arkadaşlarına yakın olmak istiyor. Herkes, her yere yürüme mesafesinde ulaşabileceği bir yerde olmak istiyor. Tüm bunların çok büyük bir etkisi var. Çünkü şehir merkezlerine baktığımızda, tabii ki yerler kısıtlı, bu yüzden dikey binalar görüyoruz, bu yüzden buradaki fiyatlar önemli ölçüde artıyor. Dolayısıyla otellerin geliştirilmesinde nelere odaklanacağımız konusunda yeni kararlar almak gerekiyor. İkinci olarak en önemli trend, teknolojilik gelişmeler yani bilginin şeffaflaşması. Bu ne anlama geliyor: Artık tüketiciler 7/24 neler oluyor bunları biliyor. Bugünü dün ile karşılaştırabiliyor. Videolara bakabiliyor. Ne istiyor, nerelere gitmek istiyor bunun kararını verebiliyor. Bir üçüncü trend de var aslında. O da yine havayolu seyahati, yani bu tabii ki hayatımızda uzun süredir var ama insanlar artık daha fazla seyahat ediyor ve kısa süreliğine bir yerde kalıyorlar. Bu artık bir lüks değil. İnsanlar hızlı deneyimlerin peşinde. İstanbul’da 2 gün, Londra’da 1 gün, Los Angeles’ta 1 gün kalabiliyorlar. Kimse artık bir yerde 2-3 hafta kalmıyor. Tüm bunların bir kombinasyonu olarak da insanlar şehir merkezinde olmak, olan biteni görmek, duymak istiyor. Dolayısıyla ne bekleniyor otellerden? Şunun farkına vardık biz: Otelin iyi bir lokasyonda olmasını istiyorlar ama otele de çok fazla para harcamak istemiyorlar. Burada en önemli şey de diğer insanlarla tanışabileceğiniz yani deneyim yaşayabileceğiniz alanlar olsun. Biz de yeni bir otel modeli oluşturduk. Böylece küçük odalı, büyük ortak alanlı bir yapı dizayn ettik” diye konuştu.

İstanbul, Türkiye ve dünyamız için Yap-Kaç konut üreticiliği bitmeli
Galatasaray Üniversitesi Fransız Anadolu Araştırma Enstitüsü Sosyolog Dr. Jean François Perouse, son yıllarda Ege ya da Akdeniz kıyısına yerleşmek üzere İstanbul’dan ayrılan, yeni aldıkları konutları satmaya veya kiralamaya çalışan bir kitlenin söz konusu olduğunu belirterek, “Şu an yürüttüğüm proje, bu hanelere yönelik bir araştırma. Şu anda yaptığım görüşmelerden çıkan cevaplar, konu hakkında sizlere en azından bir fikir verecektir. Beş başlık altında topladığım bu araştırma kapsamında, izlenimlerimi beş başlık altında topladım. Buna göre, birincisi; uygulanan yeni toplu konut projeleri aşırı, yoğun yapılaşma etrafında sıkça olumsuz yorumlar ve şikâyetler var. Nefes almaya engel olacak kadar büyük konut projeleri sorgulanıyor. İkincisi; yoğunluk meselesinin ötesinde yükselen beklentilerin hiç karşılanmaması yönünde şikâyetlerin çok fazla olması. Dar ölçekli, yüzeysel ve kalıcı olmayan peyzaj çalışmaları artık artan çevre beklentilerine doyurucu bir şekilde cevap veremiyor. Üçüncüsü; ulaşım alanında ihtiyaçların karşılanmaması giderek daha da görünür hale geldi. Tamamen özel araca bağımlı olan yeni yerleşim yerleri çok açık bir şekilde artık istenmiyor. İş ile ev arasındaki mesafe sorun teşkil eden bir konuma geldi. Dördüncü olarak; belli bir sadelik beklentisi var. İç mimarlık olsun dış mimarlık olsun daha hafif, daha esnek bir yaşam ortamı ihtiyacı belirgin olmaya başladı. Beşincisi ise tüketime endeksli yaşam tarzını açık bir şekilde reddeden bir kitle var. Sıkça rastlanan AVM, rezidans gibi yapılar bazen olumsuz tepkilere neden oluyor. Özet olarak yatırım amaçlı konut kavramının bir nebze de olsa artık geriye atılması gerekiyor. Geliştiricinin ana kaygısı ‘yaşam’ olmalı. İstanbul, Türkiye ve dünyamız için Yap-Kaç konut üreticiliği bitmeli.”

Proptech, gayrimenkulü teknolojiyle buluşturuyor
KPMG Türkiye Şirket Ortağı İsmail Önder Ünal,“Yeni teknolojiler ile birlikte nasıl bir trend ve beklentiler gelecek?” sorusu üzerine, “36 ülkede 130’dan fazla sektör temsilcisiyle yaptığımız bir araştırmada öne çıkan bir kavram var: Proptech. Gayrimenkul sektörü, teknolojiyle yan yana getirilip analiz edildiğinde nispeten daha hantal bir sektör olarak görülüyor. Çünkü arz edilen ürün kullanım ömrü olarak bakıldığında 50 yıl ve üzeri süreleri kapsıyor. Dolayısıyla 50 yıl önce inşa etiğiniz yapının teknolojisini değiştiremiyorsunuz. Proptech de tüm teknolojik değişimleri yakalayıp gayrimenkul sektörüne adapte etmeyi hedefleyen bir yaklaşım. İlk 1980’lerde ortaya çıkıyor 1.0. Londra’da gayrimenkul araştırması hazırlanırken ortaya çıkıyor. Proptech 2.0 ise şu an içerisinde bulunduğumuz dünyayı ifade ediyor” dedi.

İsmail Önder Ünal, şunları söyledi: “Örneğin internetteki gayrimenkul sitelerindeki ilanlar söylenebilir. Bunun bir sonraki adımı Proptech 3.0’da da aracıların ortadan çıkarıldığı, doğrudan kişilerin alım-satım yapabildiği dolayısıyla tüm işlemleri ciddi şekilde hızlandıran bir döneme doğru gidiyoruz. Blockchain teknolojisiyle aslında aracıların ortadan çıkarıldığı, doğrudan kişilerin işlem ve alım-satım yapabildiği, tapu kayıtlarının dahi doğrudan bu sistem üzerinden yapıldığı bir yapı.”

21. yüzyıl şehirleri veriyi en iyi şekilde kullanacak
21. yüzyılda dünyayı verinin şekillendirdiğini belirten Microsoft Türkiye Yazılım Geliştirme Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı Cavit Yantaç, “Peki, verinin şekillendirmesi ne demek? Veriye ulaşabildiğiniz her yerde, veri üzerine karar verebildiğiniz her iş yapış şeklinde bambaşka şeyler yapabilmeniz demek. 21. yüzyıl şehirleri de, veriyi en iyi şekilde kullanabilecek şehirler olacak” dedi.

Konuyla ilgili Türkiye’den fütürist örnekler veren Cavit Yantaç, “ODTÜ’de kurulan bir projede, katı atık yönetim sistemi için bir yenilik planlanıyor; çöp konteynerlerine birer sensör yerleştiriliyor ve eğer konteyner yeterli dolulukta değilse çöp arabası orada durmuyor. Dolayısıyla şehrin dışında duran bir konteyner yüzde 2 seviyesinde doluysa İl Özel İdaresi oraya kamyon göndermiyor. Bu akıllı şehir üretiminin 21. yüzyıl akıllı şehirlerine verilebilecek en iyi örneklerden birisi bence. Türkiye’den çıkan akıllı verinin çok iyi kullanıldığı bir örnek. İkinci örnek bir startup. Binalara yerleştirilenin sensörlerle binanın neresinde ne kadar enerji tüketildiğini tespit ediyor ve buna göre binayı optimize ediyor. Veriyi binayı ucuz şekilde ısıtabilmek için kullanıyorsunuz. Binanın katı veya sıvı atığını doğru bir şekilde toplayabilmek için. Türkiye’den beğendiğim üçüncü örnek de bir kamu inisiyatifi: Başakşehir Living Lab.Şu anda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan Mevlüt Uysal’ın Başakşehir Belediye Başkanı’yken yaptığı bir proje. Şehirde yer alan gençlerin o şehrin problemlerini çözmek üzere kodlama, robot geliştirme öğrendiği, dolayısıyla biz nasıl olur da katı atık yönetimini optimize ederiz diye düşünebildiği yöntemlerin geliştirildiği bir merkez burası. 21. yüzyılın şehrinde en önemli şeylerden bir tanesi şehirlinin o şehrin problemlerini çözmek için aktif rol alabildiği örnekler. Pesimist olmaya gerek yok, pesimist olmak için çok neden var ama iyimser olmak için de nedenler var. Bunun Türkiye’de örneklerini görüyoruz.”

Bütün sektör içinde marka değeri en düşük sektör
Akademetre Araştırma Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Halil İbrahim Zeytin ise “X veya Y kuşağı da olsa yeni hedeflerde doğrudan bir korelasyon var aslında. Talep açısından baktığımızda potansiyel alıcıların yüzde 69’u bir ‘site’ içerisinde yaşamlarını sürdürmek istiyor. Yüzde 65’i de ikinci bir evi almak istediklerini söylüyor. Sektördeki genel bir satın almaya ilişkin genel bir duruma bakalım: 6 bin dolar geliri olan ailelerde ne kadara ne alabilirime bakılıyor. Konut sektöründe kaç liraya ne kadar metrekare alabilirim konusu önemli. Dolayısıyla toplumdaki oranı yüzde 35 olan bir sınıf için konutun varlığı önemli. Yani temel hedef konut satın alabilmek. Geliri 6-8 bin dolar olanlar ise çeşit istiyor; aradığı evin nitelikleri değişiyor. 10 bin doların üzerinde geliri olanların ise aradığı konutlarda farklı özellikler aranıyor. İnsanlar konuttan daha önce sosyal statüleri satın alıyor. İki yıl önce baz konut 100’ken markalı konut projesi 104-105 civarında değer ediyordu tüketici için. Bugün bu oran yüzde 25’e çıktı. Baz bir konut 100’ken markalı konut projesi 125 şu anda. Bu, belki bütün sektörler içerisinde marka değeri en düşük sektör olduğumuzu gösteriyor” diye konuştu.
 

Comments

No comment yet.

Only +plus subscribers can access this content.

SUBSCRIBE now to share your thoughts on the markets and get more comments.
SUBSCRIBE If you already have an account Sign In

Most read news

Global carbon storage capacity increased by 27 % in 5 years

Thursday, April 17, 2025

Egypt offers “golden license” incentives to Saudi investors

Tuesday, April 15, 2025

UK's GBP 80 billion boost for industry

Tuesday, April 15, 2025

Clean energy surpasses 40% of global electricity generation in 2024

Wednesday, April 9, 2025

MKE to invest TRY 2 billion in defense industry

Thursday, April 3, 2025
Follow List
Expand
Your watch list is empty

Add your favorite commodities for quick access and don't miss the latest price change news.


There are no news categories you follow
Edit Notification Preferences
E-bulletin subscription
Sign up to receive the latest news and daily iron prices by e-mail and sms
Become a Plus Subscriber Now!
Try it free for 3 days!
Subscribe Now
Neutral Prices
Be informed
Provincial Iron Prices
Comments and Analysis
Subscribe Now