Bankacılık sektörü, 2001 krizinden sonra yapısal reformlar ve son yıllarda ekonomi yönetimi ile regülatörlerin aldığı tedbirlerle sağlam bir yapıya kavuştu. Küresel kriz ABD ve AB'de başta bankacılık sektörü olmak üzere birçok sektörü etkilerken, Türk bankacılık sektörü, bu dönemde gücünü koruması ve sağlam yapısıyla gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler tarafından ilgiyle izlendi.
Türk bankacılık sektörü ABD'den Avrupa'ya, Avrupa'dan Uzakdoğu'ya tüm dünyada odak sektör haline gelirken, yüksek sermaye yeterlilik rasyosu ve düşük tahsili gecikmiş alacak oranı ile her zaman örnek gösterilen sektör oldu.
Doğuş Grubu'nun, bu hafta içinde Garanti Bankası hisselerinin yüzde 14,89'unu 5,5 milyar milyar liraya Banco Bilbao Vizcaya Argentaria'ya (BBVA) satması, yabancı yatırımcıların Türk bankalarına olan güvenin ve ilginin en net göstergesi oldu.
Bankacılıkta geçen yıl gerçekleşen en büyük satın alma işlemi, Commercial Bank of Qatar'ın (CBQ) Alternatifbank’ın yüzde 70,84 hissesini Anadolu Endüstri Holding'den alması oldu.
2012 yılında Rusya'nın en büyük bankası Sberbank, Denizbank'ın yüzde 99,85 hissesini yaklaşık 6,5 milyar liraya satın aldı. Aynı yıl Yunan Eurobank EFG, Türkiye’deki bankası Eurobank Tekfen’in yüzde 99,26'sını merkezi Kuveyt olan Burgan Bank Grubu'na satmıştı.
Bir yandan banka satın alma işlemleri gerçekleşirken, bir yandan da yabancı bankalar Türkiye'de banka kurmak için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BBDK) iznini bekliyor.
Bank Audi'nin Türkiye'deki yüzde yüz iştiraki olan Odeabank, 2012 yılında Türk bankacılık sektöründe 15 yıl aradan sonra sıfırdan lisans alan ilk banka oldu. Bir yıl sonra BDDK, Bank Of Tokyo Mitsubishi UFJ Turkey AŞ'ye faaliyet izni verdi. BDDK ağustos 2013'te kuruluş izni verdiği Rabobank'a eylül 2014'te faaliyet izni verdi.
Küresel piyasalardaki kırılganlıklara rağmen, satın alma ve faaliyet izni verilmesi Türk bankacılık sektörünün gücünü ve performansını ortaya koyuyor.
"Türkiye'ye yatırım isteğini artırıyor"
AA muhabirine konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Odeabank Stratejik Planlama Müdürü Ferhat Yükseltürk, son dönemde yabancı bankaların Türk bankacılık sektörüne girme yönünde iştahlarının arttığını gördüklerini belirtti.
2014 yılında karlılıkta kötüleşme yaşansa da özellikle gelecek dönemde dezenflasyon sürecinin ve buna bağlı olarak faizlerde aşağı yönlü hareketin devam edeceği beklentisiyle Türk bankalarının karlılık beklentilerinin yukarıya çekileceğini söyleyen Yükseltürk, "Ayrıca, hükümet tarafından açıklanan yapısal reformlar ve emtia fiyatlarındaki düşüş trendinin ülkenin hem cari açık hem de büyüme beklentilerini iyileştirmesi, sektörün büyüme beklentilerine de olumlu yansıyor" dedi.
Yükseltürk, 2002 yılından sonra yeniden yapılandırılan ve güçlü bir denetleme ve düzenleme çerçevesine kavuşan sektörün, diğer ülke örnekleriyle kıyaslandığında geçmişten bu yana süregelen düşük sorunlu kredi oranına, güçlü sermaye ve karlılık performansına sahip olduğunu vurguladı.
Güçlü yapısal göstergelerin olumlu makroekonomik beklentilerle birlikte ele alındığında son dönemde gelişmiş ülke piyasalarında büyüme sorunu yaşayan yabancı bankaların Türkiye'ye yatırım yapma konusunda neden istekli olduklarını daha iyi ortaya koyduğunu dile getiren Yükseltürk, "Bu beklentiler devam ettiği sürece de büyük uluslararası bankaların yatırım tercihlerinde Türkiye’nin her zaman ön sıralarda olacağını düşünüyoruz" ifadesini kullandı.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı