Koronavirüs ile birlikte vatandaşın tercihleri değişmeye başladı. Bazı kurumsal firmalar pandemi sonrasında uzaktan çalışma modeline geçerken, eğitimin de online’a dönmesi ile birlikte, insanların şehirlere bağlılığı kalmadı. Hal böyle olunca yazlıklar kışlığa döndü, pandemiden kaçanlar sahil kentlerine akın etti. Talep çoğalınca yazlık bölgelerde konut satış fiyatlarında büyük artışlar yaşanıyor. Konuyu; İzmir’de sosyal amaçlı bir topluluk olan ve aralarında inşaat sektöründe faaliyet gösteren firmaların temsilcilerinin bulunduğu 200 üyesi bulunan İzmir Emlak Kulübü’nün Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Akgün’e sorduk …
İnsanların tercihlerini değiştirmesindeki en büyük etken ne oldu?
İnsanların tercihlerinin değişmesindeki en büyük etken deprem ve pandemi oldu. Depremden sonra insanlar zorunlu istikamet ‘müstakil’ yaşam dedi. Hal böyle olunca gözler hemen metropole yakın alanlara çevrildi. Yani insanların tercihi metropole yakın olsun, kısa zamanda geleyim gideyim şeklinde.
İzmir’de özellikle nereler değer kazandı?
Urla, Güzelbahçe, Çeşme, Ildırı, Foça, Ürkmez, Özdere, Seferihisar ve çevresi çok fazla tercih ediliyor. Ama deniz görmeyen yerler de revaçta. Bir toprağımız olsun, 10 metrekare olsun, prefabrik olsun, villa olsun fark etmez diyorlar. Bu da tabiî ki 1 yıl içersinde fiyatları yüzde 100 etkiledi. Değeri 600-700 bin TL arasında olan sayfiye yerlerindeki yazlıkların fiyatları bugün 1 buçuk milyon TL’ ye çıktı. Başta Urla bir banliyo oluşturdu. Urla’da mega projelerin fiyatları 8-10 milyon TL arasında değişirken, normal villalar ise 2-3 milyon TL’den başlayarak satılıyor. Çeşme ve Urla artık baş başa gitmeye başladı…
Bir yandan vatandaş geçim sıkıntısı çekerken, bir yandan da konuta olan talebin çok arttığını görüyoruz. Bunun sebebi nedir?
Bu süre içinde zengin daha zengin, fakir daha fakir duruma geldi. Bazıları krizi, fırsata çevirmiş vaziyette. Elindeki nakitlerinin dışında, ayni dediğimiz değerlerini, gayrimenkullarını nakite çeviriyorlar, stabil kalmak istemiyorlar. Piyasanın ne olacağını bilmiyorlar. İzmir’de şu vardır; bir şahsın var olanla birkaç dairesi var. Tek bir dairesi yok, alternatifleri bitmiyor. 1,2,3 dairesi olan insanlar var. Bunlar güçlerini birleştirerek yaşayabilecekleri sayfiye alanlarında bir yazlık veya müstakil bir alan almak için satıyorlar. Bugünkü koşullarda satışlar aslında var. Tapu dairelerine baktığımızda eski konutlar için satışlar devam etmekte ama hiçbir gayrimenkul değerinde satılmıyor. Yeni konutlar da zaten maliyetlerin yüksek olmasından dolayı artış trendinde.
Peki geçen yıla oranla konut fiyatlarındaki artıştan bahsedersek…
Yeni konutlarda, geçen yıla oranla 1+1, 2+1, 3+1’lerde bile; yüzde 50 gibi fiyat değişimi var. Sayfiye yerlerde özelikle de müstakil, bahçeli yerlerde fiyat değişimi yüzde 100’e yakın durumda. Eski Foça yolunda Bağarası’nda bile o kadar fazla inşaat var ki… Bunlara talep de oldukça fazla. Bundan 3-5 yıl önce 10-15 bin TL’ye satılan parseller, bugün 200-300 bin TL’ye satılıyor. Bu da taleplerin çokluğundan dolayı.
İnsanlar artık prefabrik yapılara da yönelmeye başladı… Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Eskiden gece kondular vardı, şimdi karavan kondular var. Karavanlar istenilen yere yerleştirilebiliyor. Karavanları depremden korkan, doğa özlemi çeken, pandemiden çekinen insanlar tercih ederken, fırsat ve rant peşinde koşanlar da var. İmar barışı gündeme geldiğinde, tekerlekleri söküp, bakın evimiz var diyecekler ve af isteyecekler. Böyle olunca da konteyner, prefabrik ev üretimi son 2 yıl içinde yüzde 400-500 arasında artmış durumda. Talep çok fazla. Fiyatları da yüzde 150 arttı.
Haber: Gülçin Sezen Karaegemen Soylu
Yayınlayan: Nihal Özken
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı