Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) İnovasyon Komitesi Başkanı Tahsin Öztiryaki, öğrencilerle sanayicilerin bağlantı kurabileceği girişim evlerinin kurulduğunu ve bunların olduğu il sayısını kısa sürede artıracaklarını belirtti. Girişim evlerine inovatif fikri olan herkes başvurabilirken, komiteden geçen projelerin hayata geçmesi için destek veriliyor.
Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) ev sahipliğinde Adana’da devam eden ‘Türkiye İnovasyon Haftası’ etkinliklerinin ikinci gününde konuşmacılar, yaratıcılık ve inovasyondan tasarım ve mimariye, girişimcilikten STK’larda inovasyona ve sanayi üniversite işbirliğine kadar birçok alanda katılımcılara inovatif olmaları yönünde ipuçları verdiler. Etkinliğin ikinci gününde ayrıca ‘3. Mobilya Ar-Ge Proje Pazarı Yarışması’nda başarılı olan en yenilikçi ve inovatif tasarımların ödülleri verildi. 500 milyar dolarlık ihracat hedefine destek olacağını düşündükleri bu tip organizasyonları yapmaya devam edeceklerini ifade eden Tahsin Öztiryaki, Türkiye’nin geleceğini inovasyonla olacağını göstermeye çalıştıklarını kaydetti.
100 üniversiteden 2 binin üstünde öğrenciyle birlikte çalıştıklarını bildiren TİM İnovasyon Komitesi Başkanı Tahsin Öztiryaki şunları söyledi: “Üniversite sanayi işbirliği kapsamında bu sayede öğrencilerle direkt kontak kurarak yapıyoruz. Girişim evleri kuruyoruz. Türkiye’nin her yerinde olmak istiyoruz. İstanbul, İzmir, Denizli ve Gaziantep’te var. Önümüzdeki dönemde Bursa, Mersin, Antalya, Trabzon, Konya gibi birçok ilde yenilerini açmayı hedefl iyoruz. Düşünceleri hayata geçirecek girişim evleri kuruyoruz. Adana’daki organizasyon yaklaşık 6 bin kişinin takip ettiği bir organizasyon olacak” dedi.
Duysal: Güney Afrika’da önemli gelişmeler var
Adana’da ciddi bir potansiyel olduğunu savunan Arçelik İnovasyon Direktörü Erkan Duysal global stratejilerine ortak olan Türk gençliğiyle beraber çalışmalarının Türkiye’ye büyük katkı sağlayacağını bildirdi. Güney Afrika’da çok önemli gelişmeler olduğuna dikkat çeken Duysal şöyle konuştu:
“Orada 3 fabrikamız var. Orada her yıl 15 milyon insan orta gelir düzeyine çıkıyor. Endonezya ve Tayland’da çok büyük bir nüfus var. Dünyada 1,5 milyar insanın buzdolabı yok. Bu insanlara beyaz eşya götürmek için de çaba sarf edeceğiz. Arçelik olarak inovasyon ekibinin amacı yeni ürün yapmak değil. Bunu zaten Ar-Ge merkezlerimiz yapıyor. 5-10 sene sonra bizi kim pazardan yok edebilir diye düşünen bir ekibimiz var inovasyonda. Beyaz eşya pazarındaki liderliğimize karşı oluşacak risklerden korunmak için geleceği kurgulamak zorundayız. Ürettiğimiz ürünleri internete bağlıyoruz. 20 milyon ürün üreten şirketin ürünlerden gelen bilgilerinin toplanması çok farklı iş alanları ve nakit akışı sağlayabilir. Karar verme mekanizmaları veriye dayanıyor. Ürünlerimizin yazılıma dayanması çok büyük önem taşıyor. Dünyada 5- 10 sene içinde değişecek sektörlerden biri otomotiv olacak. Bir arabayı yazılımla çok farklı özellikler yüklenebiliyor. Biz de beyaz eşyalarımıza insanın evrimine dayanan bir sistemle bütün kontrol mekanizmalarını kurarak çok farklı şekilde çalışmasını amaçlıyoruz.”
Leblebici: Girişim bankacılığıyla 3 yılda 50 bin insana ulaştık
Etkinlikte anlatılan hikayelerin Türkiye’nin bundan sonra yapacaklarının çok önemli olduğunu belirten TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici ise şöyle devam etti:
“Bunları uyguladığımız zaman katma değerli ürünler üreten, daha fazla ihracat yapan ve etkin olan bir ülke olabiliriz. Bu çağın başlangıcının taşları buradaki konuşmalarla oluşturulabilir. Ülkeyi ileri taşımak için bunu yapmak zorundayız. Son 3 yıldır girişim bankacılığı başlattık. Türkiye’nin her yerinden 50 bin insana ulaştık. Türk insanı ve girişimcileri dünyanı çok iyi takip ediyorlar. Hepimizin bu ekosistemi yaratabilmesi için katkıda bulunması gerekiyor. Biz de bunu bankacılık ile yapıyoruz. İhracatçılar meclisi ile girişimciler evini Anadolu’ya yaymaya başladık. Anadolu’da daha fazla potansiyel var.”
Okyay: Çalışanların hata yapmasına izin veriyoruz
Kale Grup Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Bodur Okyay da firmalarının kurumsal girişimcilik anlayışıyla inovasyona önem verdiğini, çalışanlarının hata yapmasına izin verip bir takım değerler zinciri oluşturarak yenilikler peşinde koştuklarını söyledi. İnovasyon kültürünü izlemek yerine içine daha fazla girmek gerektiğinin altını çizen Okyay, inovatif yaklaşımın Türkiye için bir seçenek değil zorunluluk olduğunu vurguladı. Okyay şöyle devam etti:
“Teknolojiyi alıp tekrarlama, kopyalama mantığına dokunmak gerekiyor. Hata yapmaktan çekinmemeli. İnovasyon çalışmalarında biraz ticarileşme sorunu var, bu moralimizi bozmamalı. İnovasyonu bugünkü etkinlik gibi seyretmemeli, içselleştirmeliyiz.”
İnovasyon için ‘hadi yapalım’ demek yeterli değil
Adana’da İnovasyon Haftası etkinlikler kapsamında Dijital Dünya ‘Mobil Hayatlarımız’ konulu panel düzenlendi. Moderatörlüğünü DÜNYA Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ’ın yaptığı panelde, mobil iletişimde yaşanan gelişmeler anlatıldı.
Panelde, mobil dünyasındaki inovasyon ile yatırım altyapısının güçlendirilmesi ile fırsatların artacağı vurgulandı. Panelde konuşan Güldağ, geleceği bugünden yaşamaya başladığımızı belirterek, inovasyona bir süreç olarak bakılması gerektiğini aktardı. Türkiye’nin geleceğinin Digimax devrimle geleceğini bildiren Güldağ, programlanabilir bir dünyanın geldiğini bunun da anahtarının 5G olduğunu dile getirdi. Panelde konuşan Zomato Ülke Müdürü Ali Servet Eyüboğlu, şirketi öğrencilik yıllarında kurduklarını aktardı. İnovasyon gündeme geldiğinde ‘hadi yapalım’ demenin yeterli olmadığını belirten Eyüboğlu, “İnovasyon tamamen ruh olarak hissettiğiniz ve tutku ile bağlandığınız bir şey olmalı. Keyif alınıyorsa inovasyon yapılabilir. Ticari amaçla yapıldığında çok başarılı olmayabilir. Bugüne kadar inovasyonu yapanlar tutku ile bağlı olanlardır. Jobs milyon dolarlar kazanmak için Apple yaratmadı. Tutkusu ile bunu yansıttı. Girişimcilik ile girişkenlik arasında fark var. Bizim ülke olarak ilk önce maddi kaygılarımız var. Bunun için inovasyona hemen gelmek imkansız. Birşeyler üretmek için aşkla çalışan biri yoksa inovasyon da olmaz” dedi. Panelde konuşan Nokia Networks İnovasyon Programı ve Münih Teknoloji Merkezi Başkanı HeikoStraulino da şunları aktardı:
“İletişim endüstrisinde çok heyecanlı zamanlardan geçiyoruz. 2005’te 1 milyon olan sabit internet bağlantısı şimdi 5 milyara ulaştı. TV’de 4 milyardı. Mobil internetle tvyi aşmış durumdayız. Ama şimdi başlangıçtayız. Programlanabilir bir dünyayız. 2020’de bağlantılanabilirlik açısından 50 milyara kadar gidilebilir. Farklı endüstrileri düşünürseniz bağlantı sağlayan endüstrideki güvenlik kameralarına baktığınızda insanları birbirine bağlıyor. Araçları, uçakları, gemileri, fabrikaları birbiri ile bağlantılandırıyorsunuz. Bu da akıllı şehirlerin nasıl ortaya çıktığını gösteriyor.”
“4,5G ile 5G’ye en çok yaklaştığı noktadan giriyoruz” diyen Turkcell Teknolojiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı İlker Kuruöz, Eğitim’in teknolojiye kaydığını fakat çocukların sosyal yönünün de geri kalmaması gerektiğini belirtti. Turkcell olarak işlerini 3 eksende büyütmek istediklerini aktaran Kuruöz, “Biri data. En hızlı büyüyen işimiz olan data Yüzde 34’lük bir hızla büyüyor. İkinci servisler ve çözümler. Yüzde 40’lık bir performansla büyüyor. Yeni girdiğimiz alan olan TV. Turkcell TV ile eğlenceyi bütün ekranlara getirmeyi hedefl iyoruz. Gerçek çoklu ekran TV anlayışını değiştiriyor. Bulutta sınırsız kayıt yapılabiliyor ve yayın geriye
KAYNAK: DÜNYA
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı