2. Avrupa Yeşil Çelik Zirvesi'nde United States Steel Corporation'dan Hammadde ve Sürdürülebilir Kaynaklar Genel Müdür Yardımcısı John Gordon, yüksek kaliteli demir cevherinin yeşil çelik dönüşümü konusundaki perspektiflerini paylaştı.
Gordon, sektörün dekarbonize edilmesi için yalnızca demir cevherinin değil, çeşitli kaynakların önemli olduğuna inandığını belirterek, "Birleşik Devletler'de bulunan yüksek kaliteli ve uzun ömürlü demir cevheri kaynaklarımız nedeniyle avantajlı konumdayız" dedi. Ayrıca, üretimlerinin çoğunun Amerika'da olmasının nadir bir avantaj olduğunu vurguladı ve firmanın yeşil çelik için kaynakları ile desteklediğini belirtti. Gordon, Amerika'da iki demir cevheri madenleri olduğunu ve global bağlamda fabrikalarının lokasyonları hakkında bilgi verdi.
İklim değişikliğinin yeşil çelik üzerindeki etkisine değinen Gordon, 2030'a kadar net sıfır projelerini detaylandırarak öncelikle demir cevheri tüketimlerinden bahsetti. Karbonsuz faaliyetlerin enerji ve kimyasal kullanımlarla sınırlı olmaması gerektiğini, inşaat sektöründe ve yüksek fırın faaliyetlerinde de kritik bir rol oynadığını belirtti.
Çelik sektöründe piyasa mekanizmasının teknolojiyle nasıl adapte olduğunu açıklayan Gordon, Avrupa'da yeşil çelik operasyonlarını yeşil hidrojen projeleriyle ilişkilendirerek örnekler verdi. Ayrıca, Avrupa ve Asya piyasalarında karbon emisyonlu çelik ücretlerinin fiyat düzenlemeleri olduğunu belirtti.
Yeşil çelik üretiminin yeni bir üretim modeli olduğunu vurgulayan Gordon, kaynağının demir cevheri olduğunu ve pik demirin hala önemli bir bileşen olduğunu söyledi. Pik demirin yeşil çelik üretimindeki değeri konusunda hala belirsizlikler olduğunu ifade etti.
Gordon ayrıca 75 milyon ton DRI üretimine de değinerek bu rakamın önemli olduğunu belirtti ve teknolojik zorlukları aştıkları varsayılsa bile sektörde enerji kaynaklarının geliştirilmesi gibi zorlukların hala devam edeceğini dile getirdi.
Tedarik sorunlarına da değinen Gordon, özellikle Avrupa'da talep DRI seviyelerinden kaynaklanan tedarik sorunları olduğunu belirtti ve tedarik ile talep seviyelerinin birbirini karşılayacak durumda olmadığına dikkat çekti. 2040'a kadar yaklaşık 3.5 milyon tonluk bir boşluk olacağını söyleyerek bu sorunu çözmek için çeşitli çözümler önerdi.
US Steel olarak, var olan madenleri geliştirdiklerini ve genellikle düşük maliyetle yüksek marjlı projeler gerçekleştirdiklerini vurgulayan Gordon, yeşil alan projeleriyle aktif olduklarını belirtti. Yeni yeşil alan projelerinin zorlu olabileceğini belirterek, yeniden madenlerini kullanarak Amerika'da çelik üretiminde öncü olduklarını ve DRI için düşük karbon kullanımının mümkün olduğunu sözlerine ekledi.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı