61 üye firmanın katılımıyla gerçekleşen konferansta, ihracatta yeşil dönüşüm sürecine dair Responsible Programı, yurtiçi ve yurtdışı fuar destekleri, pazara giriş stratejileri, sektörel ve alım heyetleri, belgelendirme süreçleri, küresel tedarik zinciri yönetimi, Turquality/marka teşvikleri, yurtdışı birim kira, marka tescil ve tanıtım destekleri gibi birçok kritik konu ele alındı.
Konferansın açılış konuşmasını yapan Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Uğur Dalbeler, Türkiye’nin dünya çelik üretiminde beşinci, Avrupa’da ise Almanya’nın ardından ikinci sırada yer aldığını belirtti. Dalbeler, sektörün 1997 yılından bu yana devlet desteği almadan büyük bir gelişim gösterdiğini ve 5-6 milyon tonluk üretimlerden 40 milyon tonlara ulaştığını vurguladı. Ancak son yıllarda küresel ölçekte çelik sektöründe ciddi değişimler yaşandığını ve sektörün globalden bölgesel üretime kaymaya başladığını ifade eden Dalbeler, korumacılık önlemlerinin çelik ticareti üzerindeki etkilerine dikkat çekti.
Korumacılık Önlemleri ve Sektöre Etkileri
Dalbeler, ABD’nin Trump dönemiyle birlikte çelik sektörüne yönelik ciddi ek vergiler ve korumacılık önlemleri getirmeye başladığını belirterek, çeliğin stratejik bir ürün olarak tüm dünyada öne çıktığını söyledi. "Eğer ülkenizde çelik yoksa, ülkeniz de yok" söylemiyle ABD yönetiminin önce ithal çeliğe yüzde 25 ek vergi koyduğunu, ardından sektöre 100 milyarlarca dolarlık kaynak aktardığını hatırlattı. Bu sürecin ardından Avrupa Birliği’nin de benzer adımlar attığını ve çelik üretimini desteklemek için 10 milyarlarca dolarlık teşvikler sunduğunu kaydeden Dalbeler, Türkiye’nin ise hiçbir devlet desteği almadan pandemi sürecinde büyümeyi başardığını ve 22 milyar dolarlık ihracata ulaştığını vurguladı.
Ancak küresel çelik ticaretinde korumacılığın artması ve sektörün giderek daha rekabetçi hale gelmesi nedeniyle Türk çelik sektörünün ihracatta daha fazla desteklenmesi gerektiğini belirten Dalbeler, finansmana erişim başta olmak üzere sanayinin ihtiyaç duyduğu mekanizmaların devreye alınmasının önemine dikkat çekti. “ABD ve AB, kendi çelik sanayilerini koruyarak küresel rekabetin şartlarını belirliyor. Türkiye’nin de benzer şekilde stratejik adımlar atması gerekiyor” dedi.
Devlet Destekleri ve Yeşil Dönüşüm Öne Çıkıyor
Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ali Fincan, küresel pazardaki rekabetin her geçen gün arttığını ve Türkiye’nin ihracatının sürdürülebilir bir şekilde büyümesi için devlet desteklerinin kritik bir rol oynadığını ifade etti. ÇİB olarak üyelerinin küresel rekabette daha güçlü olabilmesi adına fuar teşviklerinden kümelenme desteklerine, markalaşma ve tasarım desteklerinden yeşil dönüşüm programlarına kadar geniş bir yelpazede bilgilendirme sağladıklarını vurgulayan Fincan, Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde devreye alınan Responsible Programı’nın Türk çelik sektörüne büyük avantajlar sunduğunu söyledi.
Fincan, Responsible Programı kapsamında çevre dostu üretim süreçlerine entegre olmanın, Avrupa pazarına erişimi kolaylaştıracağını ve sürdürülebilir ihracatın önünü açacağını ifade etti. Yeşil dönüşüm sürecinde devlet desteklerinin daha etkin kullanılması gerektiğini vurgulayan Fincan, ÇİB’nin bu alandaki faaliyetlerini artırarak devam ettireceğini belirtti.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı