2021 yılında dünya ticaretinde korumacılık önlemleri, hammadde ve enerji kıtlığı, karbon salımını azaltma hedefi doğrultusundaki üretim kısıtlamaları sebebiyle, piyasada bir takım belirsizlikler meydana geldiğini söyleyen V. Yayan, "Tüm olumsuz koşullara rağmen, kriz anlarındaki tecrübesi sayesinde çelik sektörümüz oldukça başarılı bir yılı geride bıraktı." Dedi.
Türkiye Demir Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Dr. Veysel Yayan sözlerine şöyle devam etti:
"2020 yılının Haziran ayından itibaren artış eğilimine giren Türkiye’nin ham çelik üretimi, 2021 yılının ilk çeyreğinde de yükselişini sürdürdü. 2021 yılının Nisan ve Mayıs aylarında Türkiye’nin çelik üretimindeki yüksek oranlı artışlar büyük ölçüde, 2020 yılında, pandemi döneminde yaşanan üretim kayıplarının sebep olduğu baz etkisinden kaynaklandı. Yılın ikinci yarısından itibaren ise üretim, tüketim ve dış ticaret dengeleri kademeli bir şekilde oturmaya başladı. Haziran ayına gelindiğinde, göstergelerde normalleşme sürecine girildiği gözlendi. Ham çelik üretimi, yılın tamamında, bir önceki yıla kıyasla %12,7 artışla 40 milyon tonu aşarak, tüm zamanların en yüksek üretim miktarına ulaştı.
Diğer taraftan, nihai mamul tüketimi; Ağustos, Eylül ve Ekim ayları haricinde artış göstererek, 11 aylık dönemde %12,9 artışla 30,5 milyon tona ulaştı. 30,5 milyon tonluk nihai mamul tüketiminin, 9,9 milyon tonluk kısmının diğer bir deyişle %32,5’inin, yassı ürünlerde ise 16 milyon ton seviyesindeki nihai ürün tüketiminin %54’ünün ithalat ile karşılandığı ve yurtiçi tüketimdeki ithal ürünlerin payının olağanüstü bir seviyelere ulaştığı görüldü.
Küresel çapta devam etmekte olan koruma önlemleri sebebiyle, geçtiğimiz yıllarda çelik sektöründe toplam ihracatımızın yaklaşık %40’ını oluşturan AB ve ABD’nin payları, 2021 yılının ilk 11 ayı itibariyle %34 seviyesine kadar geriledi. Ancak sektörün yeni pazarlara yönelmesi sonucu, Latin Amerika ülkeleri başta olmak üzere, birçok bölgeye çelik ihracatımız artış gösterdi. Uzak Doğu/Güney Asya pazarlarına yönelik ihracatımız da, Çin’in söz konusu pazarlardan çekilip kendi iç pazarına yönelmesi sonucu önemli ölçüde arttı.
Çelik ürünleri ithalatı, 11 aylık dönemde %23 oranında yükseldi. Yıl boyunca ithalattaki artışa ek olarak, ithalatın içindeki Dahilde İşleme Rejimi paylarının yüksek olması, sektörün en önemli sorunlardan biri olmaya devam etti. Ocak-Kasım dönemindeki toplam 10,7 milyon tonluk çelik ithalatının %67’sinin, toplam 8,6 milyon tonluk yassı ürün ithalatının ise %59’unun DİR kapsamında gerçekleştirildiği gözlendi. Çelik ithalatında DİR uygulamasının yol açtığı artışın kontrol edilememesi, gerek Türk çelik sektörü, gerekse dış ticaret dengemiz açısından sürdürülemez boyutlara ulaştı.
2021 yılının ilk yarısında çelik ürünleri ihracatı, ithalatı dengeleyemez durumda iken, özellikle yarı ve yassı ürün ihracatında değer bazındaki yüksek oranlı artışlar sayesinde, Eylül ayından itibaren ihracatın ithalatı karşılama oranı yükseliş eğilimine girdi. İlk 11 aylık dönemde ihracatın ithalatı karşılama oranı, geçen senenin aynı dönemine göre %109’dan %114 seviyesine yükseldi.
2021 yılında ulaşılan 40,4 milyon ton ham çelik üretiminin yanı sıra, 33 milyon ton nihai mamul tüketiminin gerçekleştirilmesi, önümüzdeki dönemde yatırımları devam eden yeni kapasitelerin devreye girmesi ile, üretim artışının 2022 yılında da devam etmesi, önümüzdeki yıllarda iç tedariğin ağırlıklı olacağı daha sağlıklı bir yapının oluşturulacağı değerlendirilmektedir.
Doğal gaz ve elektrik kesintilerinden kaynaklanan üretim kayıplarına son verilebilmesi halinde, sektörlerdeki canlılığın, yurt içi çelik tüketimini destekleyeceğini ve yurtiçi çelik tüketimindeki artışın, önümüzdeki yıl da devam edeceğini öngörüyoruz. Öte yandan, ihracattaki artış beklentisi ile sektörümüzün Türkiye’nin dış ticaret ve ödemeler dengesi açığının kapatılmasına olan katkısını artıracağını değerlendiriyoruz."
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı