Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, risklere değil fırsatlara odaklanılması ve olumlu düşünülmesi gerektiği belirterek, "Türkiye 2015'te yüzde 4, krizden sonraki 2008-2015 döneminde ortalama yüzde 3,4 büyüdü. Bu yıl yüzde 4'ün üzerinde, yüzde 5'e yakın bir ortalama yakalayacağımızı düşünüyorum" dedi.
Hisarcıklıoğlu, Ekonomi Gazetecileri Derneğinin (EGD) bu yıl 12'ncisini düzenlediği Kartepe Ekonomi Zirvesinde, "Dünyada ve Türkiye'de Ekonomik Görünüm" başlıklı bir sunum yaptı.
Kısa bir süre önce açıklanan Türkiye'nin 2015 büyüme verilerine değinen Hisarcıklıoğlu, 2016'nın kolay bir yıl olmayacağını, gelişen ülkelerdeki ekonomik sıkıntıların devam ettiğini, Türkiye'nin en uzun sınır hattını bulunduğu Suriye'de çatışmaların sürdüğünü söyledi.
Kötümserliğin bulaşıcı olduğunu ve salgın hastalık haline getirilmemesi gerektiğini dile getiren Hisarcıklıoğlu, "Türkiye zor bir coğrafyada ve zor bir dönemden geçiyor. Böyle dönemlerde ülkenin meselelerini daha orta vadeli bir perspektiften bakmanın daha sağlıklı olacağını düşünüyorum. Hadiselere 'zoom' yapmak yerine genel trendlere bakmak daha faydalı. Tek tek ağaçlar yerine ormanın tümüne bakmalıyız. Bugünlerde tam da böyle bir dönemdeyiz. 2016 kolay bir yıl olmayacak. Ancak yarın neyi daha iyi yapabileceğimize, risklere değil fırsatlara odaklanmalıyız. Fırsatlara odaklanırsak başarırız" diye konuştu.
Hisarcıklıoğlu, dünya ekonomisine dair pek çok rakam olduğunu, kendisinin özel sektörün başkanı olarak sık sık iş makineleri satış rakamlarını incelediğini kaydederek, bu rakamların dünyadaki altyapı yatırımlarının durumunu gösterdiğini anlattı.
İş makinelerinde başı çeken şirketin Caterpillar olduğunu anımsatan Hisarcıklıoğlu, bu firmanın satışlarında son 3 yıldır gerileme yaşandığını dile getirdi.
Hisarcıklıoğlu, 21'inci asırda ilk defa 2015'te gelişmiş ülkelerin büyüme hızının Çin ve Hindistan hariç gelişen ekonomilerin üzerine çıktığını ifade ederek, "Fakirin zengine yaklaşmasını engelleyen durum. Küresel gelir eşitsizliğini azaltmak için gelişmekte olan ülkelerin daha hızlı büyümesine ihtiyaç var. Hindistan ve Çin'i çıkardığımızda gelişmiş ülkeler gelişen ülkelerin üzerinde büyümüş" ifadelerini kullandı. Hisarcıklıoğlu, Çin ve Hindistan hariç gelişmekte olan ülkelerde sıkıntı olduğunu aktardı.
"Küresel kriz gelişmekte olan ülkeleri fazla etkiledi"
Hisarcıklıoğlu, küresel krizin gelişen ülkeleri daha çok etkilediğinin görüldüğünü belirterek, gelişmiş ülkelerin 2005-2007 büyüme hızının yüzde 2,7 iken son 3 yılda bu hızın yüzde 1,6 ya düştüğünü bildirdi.
Hisarcıklıoğlu, söz konusu dönemde gelişen ülkelerin büyüme hızının yüzde 7,9'dan yüzde 4,7'e düştüğünü ifade ederek, küresel krizin gelişmekte olan ülkeleri daha fazla etkilediğini, belirtilen dönemde büyüme farkının gelişmekte olan ülkelerde daha yüksek olduğunu söyledi.
"Küresel ekonomi toparlanıyor"
Küresel ekonominin geçen yıl yüzde 3,1 büyüdüğünü ve toparlanmanın görüldüğünü dile getiren Hisarcıklıoğlu, 2016'da dünya geneli büyümenin binde 3'lük bir toparlanma ile yüzde 3,4 olarak gerçekleşmesinin beklendiğini anlattı.
Hisarcıklıoğlu, "2016'da gelişmiş ülkelerin büyüme oranı yüzde 1,9'dan yüzde 2,1'e, gelişen ülkelerinki ise yüzde 4'ten yüzde 4,3'e çıkacak. AB ekonomisi 1,7 büyüyecek. 2015'te yüzde 1,5 büyümüştü. Bu güzel bir gelişme. Bizim en önemli pazarımız" diye konuştu.
Küresel ticaret hacminin 2015'te yüzde 2,8 arttığını belirten Hisarcıklıoğlu, 2016'da da yüzde 2,8 artmasının beklendiği bilgisini verdi.
"Son 1 ayda gelişmekte olan ülkelere para girişi var"
Gelişmiş ülkelerin ithalatının 2015'te yüzde 0,2 arttığını, bu yıl söz konusu rakamı yüzde 1,8 yükseleceğini belirten Hisarcıklıoğlu, "Bu bizim için önemli. İhracatımızı genel olarak bu pazarlara yapıyoruz. Bizim için iyi olan petrol fiyatların yüzde 18'lik düşme öngörülüyor" dedi.
Hisarcıklıoğlu, avro bazlı faizlerde sıfıra doğru gidişin görüldüğünü ifade ederek, avro bölgesinde bankaların kredi hacminin uzun dönem sonra artmaya başladığını ve bunun güzel bir gelişme olduğunu bildirdi.
Son dönemde gelişmekte olan ülkelere para girişi olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, "Bunun altında Fed'in faiz artışını yavaşlatması, Avrupa Merkez Bankasının faizi sıfıra yakınlaştırması yatıyor. Gelişmekte olan ülkelere 37 milyar dolar para girdi. Bunun 1 milyar doları ülkemize dışarıdan geldi." ifadelerini kullandı.
"Başbakanımız işi sıkı tutuyor"
Hisarcıklıoğlu, 2016 yılı için Türkiye ekonomisine bakıldığında risklerin de fırsatların da görüldüğünü belirterek, "Risklerimizin herkesin bildiği gibi coğrafyamızdaki karışıklık, terör olayları, Fed kaynaklı belirsizlik, petrol ihraç eden ülkelerin alım gücünün zayıflaması ve özel sektörün borçluluk oranının yüksekliği" diye konuştu.
Türkiye'nin fırsatlarına işaret eden Hisarcıklıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hükümet eylem planına odaklandı. Geçen hafta son 3 ayda gerçekleşen reformlar açıklandı. Başbakanımız bu işi sıkı tutuyor. AB sürecinin canlanması, petrol ve doğalgaz fiyatlarının düşmesiyle azalan enerji maliyetleri, kamu disiplininin sürmesi bizim için büyük fırsat. Özel sektör borcuna karşılık risk yönetiminde tecrübelendi. Reel sektör olarak söylüyorum; odaklanmamız gereken riskler değil fırsatlar. Kötümser baktığınızda etrafınızdaki herkes negatif enerji alıyor ve herkes olumsuz bakıyor. Fırsatlara odaklanmıyoruz.
Türkiye yüzde 4’lük büyüme yakaladı. Dünya ortalaması yüzde 3,1. Gelişen ülkeler ortalaması yüzde 4. Bu yıl yüzde 4'ün üzerinde bir büyüme bekliyorum. Krizden sonra 2008-2015 döneminde büyümede yüzde 3,4 ortalama yakaladık. Bu yıl yüzde 4'ün üzerinde, yüzde 5'e yakın bir ortalama yakalayacağımızı düşünüyorum."
"Yüzde 4'ün üzerinde büyüyen sektörlere odaklanılmalı"
Hisarcıklıoğlu, büyümede sektörel katkılara da yoğunlaşılmasının önemine değinerek, genel olarak yüzde 4 büyümenin tartışıldığını, sektörel olarak bakıldığında daha yüksek büyüme rakamını rakalayan sektörlere odaklanılması gerektiğini vurguladı.
Geçen yıl 2014'e göre finans sektöründe yüzde 10, tarımda yüzde 7,6, turizmde yüzde 4,6, eğitimde yüzde 5,4'lük büyüme yakalandığı bilgisini veren Hisarcıklıoğlu, sanayinin Türkiye ortalamasının altında yüzde 3,8 büyüdüğünü aktardı.
Hisarcıklıoğlu, yüzde 4'lük büyümenin 3,7'sinin iç tüketimden geldiğini kaydederek, yatırımların katkısının yüzde 0,9, ihracatın katkısının yüzde -0,3 olduğunu, başarılı bir büyüme için bu 3 kalemin dengede olması gerektiğini vurguladı.
"İstihdamda özel sektörün katkısı çok yüksek"
Özel sektör makine teçhizat yatırımlarının 2015'te tekrardan büyüme trendine girdiğini belirten Hisarcıklıoğlu, "Bu gerçekten çok önemli. Kişi başına düşen özel sektör makine teçhizat yatırımları tekrar yukarıya doğru çıkmaya başladı." dedi.
Hisarcıklıoğlu, geçen yıl iş gücü piyasasına 892 bin kişinin katıldığından bahsederek, "2015'te 688 bin kişi işe başlamış. Bunun 611 bini özel sektör. Kamu kaynaklı istihdam ise 77 bin. Bu çok güzel. Ayrıca kayıt dışılık azalıyor, özel sektör kayıt altına giriyor. İstihdam hizmetler sektöründe rekor düzeyde 658 bin artmış. En üzüldüğümüz yer sanayi, artış 16 bin. İnşaatta 2 bin, tarımda 13 bin istihdam artışı var." ifadelerini kullandı.
Kamu bütçesinin çok iyi yönetildiğini dile getiren Hisarcıklıoğlu, bu alanda Avrupa Birliğinin 28 ülkesinin 22'sinden iyi konumda olduklarını, 2015'te bir önceki yıla göre bütçe gelirinin yüzde 14, bütçe giderinin ise yüzde 13 arttığını anlattı.
Hisarcıklıoğlu, "Burada faiz giderleri ne kadar artarsa bize vergi olarak dönüyor. Bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 1,2. Bu bütçenin iyi yönetildiğini gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.
"Cari açıkta iyileşme var"
Hisarcıklıoğlu, 2014-2015 mukayesesi yapıldığında cari açıkta iyileşmenin görüldüğünü belirterek, toplam cari açığın 44 milyar dolardan 32 milyar dolara düştüğünü aktardı.
2016'da 35 milyar dolar cari açık beklediklerini ifade eden Hisarcıklıoğlu, kamunun 5 milyar dolar, mali sektörün 108 milyar dolar, reel sektörün 59 milyar dolar vadesi gelen kredi ödemesi bulunduğunu, bunların toplamının 207 milyar dolar tuttuğunu bildirdi.
Reel sektörün aldığı borcu yatırımlarda kullandığını bildiren Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin geleceğine yatırım yaptığını ve borçların ödenmesinde sıkıntı yaşanacağını düşünmediğini aktardı.
Hisarcıklıoğlu, "Ağacın dalına konan kuş dalın kırılmasından korkmaz çünkü dala değil kanatlarına güvenir" dedi.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı