İzmir Ticaret Odası Meclis Üyesi İnşaat Mühendisi Levent Bendeş, riskli yapı tespiti yaptırılan ve özellikle beton değeri 10’un altında çıkan binalarda oturulmaması gerektiği söyledi.
30 Ekim’de İzmir’de yaşanan depremin ardından birçok ev orta ve hafif hasar aldı. Ağır ve orta hasarlı binalara oturulmaya izin verilmiyor. Fakat hafif hasarlı binalarda oturulmasına karşın herhangi bir yaptırım yok. Fakat özellikle 20 yılın üstündeki hafif hasarlı bina sakinleri evlerinin güvenliğinden şüpheli. Bu sebeple riskli yapı tespiti yapan kurumlara gerekli testleri yaptırıyorlar. Bu testler sonucu riskli yapı çıkan binalarda ise süreç maalesef yavaş işliyor. İzmir Ticaret Odası Meclis Üyesi İnşaat Mühendisi Levent Bendeş’e riskli yapılarda yaşanan sorunları sorduk.
Şu an süreç nasıl işliyor? Pandemi nasıl etki etti?
Bürokrasi çok ağır işliyor. Pandemi herkesi çok etkiledi. Memur sayısı çok az. Yeni memur gelmiyor. Projeler zaten ağır çıkıyordu şimdi pandemiyle birlikte daha da yavaşladı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndaki mühendisler de deprem bölgesinde çalıştığı için görevlerine yeni başladılar bu sebeple riskli yapı raporları da yavaş çıkıyor. İzmir’de maalesef depremler olmaya devam ediyor. Her depremle bina zarar görür. Bu süreçte kararların daha hızlı alınması insanların bir an önce güvenli binalara kavuşması gerekiyor.
Riskli yapı tespitine itiraz edilince o evde oturulmaya devam edilir mi?
Hasar durumuna göre zaten boşaltmanız gerekiyor. Bina sakinlerinden birinin dava açma sürecinde de bina boşaltılacaktır. Bina riskli çıktıysa hiçbir hakim oturun demez. Beton ve demirin dayanımı çok düşmüştür. Artık taşıyıcı özelliği kalmamıştır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı risk tespitinde beton değeri 10’un altında çıkan binalarda oturulması doğru değil. Beton dayanımı çok düşük binalarda güçlendirme yapmadan yeniden yapılması gerekir. Beton değeri 13'ün üstünde çıkan binalarda güçlendirilme yapılabilar fakat güçlendirme yapıldığında tapuya güçlendirilmiş bina olarak geçecektir.
Binalarımızı nasıl koruma altına alabiliriz?
Aslında 20-30 yıllık binalar yıkılmak zorunda değil. Binalar korunsaydı şimdi bu sıkıntılar yaşanmazdı. Bohçalama ve mantolama dediğimiz sistemlerle binalarınızı dış etkenlere karşı korumak zorundasınız. Eğer bir binayı korumuyorsanız, istediğiniz kadar günün yeni teknolojilerine göre yapın yıllar içinde yine yıpranacaktır. Aslında aynı araba gibi düşünün. Nasıl arabayı her yıl servise veriyorsunuz, bakımını yaptırıyorsunuz, bina da böyle bir şey aslında. Belirli periyodiklerde bakımı yapılması gerek. Binalara su yalıtımı çatıda zorunlu fakat binada zorunlu değil. Önümüzdeki süreçte binalara da yalıtım zorunlu olacak.
Haber: Nihal ÖZKEN
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı