Toplantının açılış konuşmasını yapan EFD Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Ocak, finans tadında sohbetlere alanında yetkin kişileri çağırarak hem üyelerin hemde misafirlerin bilgilendiğini belirtti. Yaşadığımız teknolojik çağ ile birlikte bilgi edinmenin kolay olduğunu fakat doğru bilgiye ulaşmanın zor olduğunu belirten Ocak, “Çin ve Korona virüsü üzerine çok fazla görüşbildiriliyor. Finans tadında sohbetlerin amacı doğru bilgiyi doğru kişiden temin etmek.Ticaret savaşlarının bir diğer kutbu olan Çin’in yaşam skalasına daha yakından bakmak için bir araya geldik” diye konuştu.
Korona virüsünün hızlı bir şekilde yayılmasının Çin ekonomisini etkilediği gibi dünya ticaretini de sekteye uğrattığını belirten Prof. Dr. Berna Kırkulak Uludağ, Korona virüsü ile ilgili spekülasyonların çok fazla olduğunu söyledi. İki haftalık sürece bakıldığında ticaretin doğrudan etkilendiğini ifade eden Prof. Uludağ,“Korona virüsü sebebiyle can kayıpları giderek artıyor. Korona virüsü dünya ticaretini ve ekonomik büyüme rakamlarını olumsuz etkileyecektir. Bu salgınla beraber çeşitli sektörlerde üretim noktalarının değişkenlik göstermesi doğaldır.Bu anlamda Türkiye bir yandan koronavirüsü ile mücadele ederken bir yandan da üretim merkezini ülkemize çekmek için vasıflı projelere İhtiyacı var.Korona ve ticaret savaşlarının olumsuz ekonomik etkilerini ülkemize firmaları çekerek azaltabiliriz.Bu projeler için yetişmiş insan gücüne ihtiyacımız var” dedi.
“Türkiye ile Çin komşu”
Çin’in 1979 yılında aldığı kararlar neticesinde kapılarını dünyaya açtığını söyleyen Prof. Dr. Berna Kırkulak Uludağ,“Bir Kuşak Bir Yol” projesi ile Çin, ticaret yoluyla dünyayı etkilemeye çalıştığını belirtti. Çin’in ticaret yaptığı ülkelerde yerel halkı istihdam ederken kendi işsiz vatandaşlarına da istihdam sağladığını ve oralara Çinli işgücünü taşıdığını vurgulayan Prof. Uludağ,“Çin,Yunanistan’ın Pire Limanı’nın yüzde altmışını işlettiği için Türkiye’nin komşusu durumunda. Komşumuz olduğu için devletimizin çok ciddi stratejiler geliştirmesi gerekiyor” dedi.
2025 hedefleri
Made in China 2025’in Çin Devlet Başkanı Şi Cinping,iktidardaki onuncu yılında neler yapacaklarını belirlediği bir proje olduğunu vurgulayan Prof. Uludağ,2025 yılının sonuna kadar Çin’de kırk tane üst düzey Ar-Ge merkezi kurulacağını belirtti. Çin’deki üretimlerde hata payının giderek düştüğünün altını çizen Prof. Uludağ, Çin, uzay ve bilişim teknolojilerinde kullanılan ürünlerde yüzde yetmiş oranında kendi kendine yetecek hale gelecek. Yeşil üretime geçerek kirletici emisyonu yüzde yirmi oranında azaltacak” diye konuştu.
“Çin’in dışa bağımlılığı azalıyor”
Çin’in dışa bağımlılığını gündengüneazaltması Ticaret Savaşları’nın başlamasına neden olduğunu ifade eden Prof. Uludağ, “Ticaret savaşları ile birlikte dünya tek kutuplu olmaktan çıktı. Amerika ile Çin’in ticar ianlamda verdiği savaş pek çok anlam taşıyor. Çin her geçen üretim kapasitelerini ve teknolojilerini geliştirmek için çalışmalar yapmaya devam ediyor” dedi.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı