Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinde son 10 yılda kazanılan hızlı büyüme ivmesinin 2016 yılında kaybedildiğini belirterek; Varlık Fonu'nun kuruluşunun ise altyapı yatırımları ve inşaat sektörü için olumlu bir hikaye yaratabileceğine işaret etti.
TMB'nin "2017 İnşaat Sektörü Analizi"ne göre dünyada ve Türkiye'de belirsizliğin arttığı ve küresel ekonomide sürekli durgunluk tezinin genel kabul gördüğü 2016 yılında Türkiye ekonomisi zorlu bir süreçten geçerken; üçüncü çeyrekte sadece inşaat sektöründe reel büyüme kaydedildi.
Buna göre, 2016 yılının ilk yarısında olumlu bir toparlanma ivmesi yakalayan inşaat sektöründe dokuz aylık toplam büyüme yüzde 7.4 olarak ölçüldü.
Buna karşın genel konjonktürden ve ana pazarlardaki gelişmelerden en ağır etkilenen sektörlerden biri olan yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinde, 2016'da son 10 yıllık dönemde kazanılmış olan hızlı büyüme ivmesi kaybedildi.
Buna göre, Türk müteahhitlerin yurtdışında üstlenilen yıllık yeni proje tutarı son beş yıllık dönemde 25-30 milyar dolar bandına oturmuş durumdayken, 2016 yılında yurtdışında üstlenilen yeni proje tutarı 10.1 milyar dolara geriledi.
Beklentiler olumlu
Yılın ilk yarısındaki dalgalı seyrin ardından ikinci yarıda atılacak adımların ise olumlu sonuç yaratmasının beklendiği ifade edilen analizde, "Türkiye ekonomisi için özellikle yılın ilk yarısının gerek dışsal, gerek içsel risk unsurlarıyla büyük oranda dalgalı olacağı değerlendirilmektedir. Jeopolitik risklerin yurt genelinde artan terör olayları ile güvenlik riskine dönüşmüş olması ve hali hazırda karışık olan siyasi ajanda ve hızlı değer kaybını sürdüren Türk Lirası gibi faktörlerin, özellikle yılın ilk çeyreğinde ekonomik görünümü daha da bozabileceği öngörülmektedir" denildi.
Analizde yılın ikinci yarısına ilişkin olarak ise, "Buna karşılık, mevcut belirsizlik ortamında iş insanları yatırımları sürdürmek, devlet de destek mekanizmalarıyla bu süreci teşvik etmek için var gücüyle çalışmaktadır. Özellikle yılın ikinci çeyreğinden sonra atılacak hızlı ve etkin adımlar, iç ve dış politikada yatıştırıcı bir atmosferin hakim olması, yılın ikinci yarısına büyük oranda olumlu yansıyabilecektir" ifadeleri kullanıldı.
"Varlık Fonu yeni hikaye olabilir"
Varlık Fonu'nun da olumlu bir hikaye yaratma potansiyeline sahip olabileceğine dikkat çekilen analizde , "Etkin, şeffaf ve sürdürülebilir bir rota çizilip uygulanması halinde, ekonominin büyüme performansı ve finansal sistemin direnci dışında altyapı yatırımlarını ve inşaat sektörünü desteklemek adına da Türkiye Varlık Fonu'nun son derece memnuniyet verici sonuçlar yaratabileceği değerlendirilmektedir" denildi.
Ana faaliyet konusu fonların kurulması ve yönetimi olan, sermaye piyasalarında araç çeşitliliği ve derinliğine katkı sağlamak, yurt içinde kamuya ait olan varlıkları ekonomiye kazandırmak, dış kaynak temin etmek, stratejik, büyük ölçekli yatırımlara iştirak etmek için Türkiye Varlık Fonu AŞ kurulmuştu.
Hafta sonunda Başbakanlık'tan yapılan açıklamada da, Hazine bünyesinde bulunan bazı kamu sermayeli şirketlerle özelleştirme programında bulunan bazı şirketlere ait hisselerin Türkiye Varlık Fonu'na (TVF) devredilmesine karar verildiği belirtildi.
TMB analizinde, 2017 yılında küresel ekonominin seyrinde ise Trump yönetimindeki ABD politikaları ile ABD-Çin gerginliğinin etkili olacağını vurgulanarak, ayrıca FED'in faiz artış süreci, Avrupa seçimleri, Rusya'nın uluslararası siyasette artan rolü, petrol fiyatlarının seyri, jeopolitik gelişmeler ve güvenlik riskleri gibi unsurların da belirleyici olacağı kaydedildi.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı