Enerji Ekonomisi ve Finansal Analiz Enstitüsü (IEEFA) göre MENA bölgesi, yeşil teknolojilere ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan önemli yatırımlar sayesinde sürdürülebilir çelik üretiminde hızla küresel bir lider haline geliyor.
Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesi, yeşil çelik girişimlerine büyük yatırımlar yapan çok sayıda ülke ve şirket ile sürdürülebilir çelik üretiminde hızla küresel bir lider haline geliyor. Dünya çevresel sürdürülebilirliğe giderek daha fazla öncelik verirken, MENA bölgesi bu geçişin ön saflarında yer alıyor ve çelik endüstrisinde karbon emisyonlarını azaltma konusundaki kararlılığını sergiliyor.
Moritanya'da CWP Global, GREEN HBI projesiyle bu konuda öncülük ediyor. Bu girişim, yenilenebilir enerji kaynakları kullanarak yüksek kaliteli Sıcak Briketlenmiş Demir (HBI) üretmeyi ve geleneksel çelik üretim süreçleriyle ilişkili karbon ayak izini önemli ölçüde azaltmayı amaçlıyor.
Cezayir'deki Tosyalı, 2,4 milyon ton DRI ve EAF teknolojisini uygulamaya koymaya hazırlanıyor. Bu gelişmiş yöntem sadece verimliliği arttırmakla kalmayıp aynı zamanda sera gazı emisyonlarını da en aza indirerek Cezayir'i sürdürülebilir çelik üretiminde kilit bir oyuncu olarak konumlandırıyor. Libya, yeşil çelik projelerinde bir artışa tanıklık ediyor ve birçok şirket bu amaca katkıda bulunuyor. Libya demir ve çelik şirketi, DANIELI ile birlikte 2 milyon ton DRI/HBI üretmeyi planlıyor. Ayrıca, Tosyalı ve SULB şirketleri de ilk aşamada 2,5 milyon ton DRI üretmeyi hedefleyerek 8,1 milyon ton DRI/HBI üretme konusunda iddialı planlara sahip.
Suudi Arabistan, sürdürülebilir teknolojilere yatırım yapan çok sayıda şirket ile yeşil çelik üretimi için önemli bir merkez olarak ortaya çıkıyor. Suudi Arabistan Tosyalı ile 4 milyon ton DRI-EAF üretmeye hazırlanırken, ESSAR Gruop ile de
Aramco, Baosteel ve PIF iş birliğiyle entegre çelik üretim tesisi ve 1,5 milyon ton kapasiteli H2-DRI-EAF projesi hayata geçiriliyor. ESSAR Group ve Suudi Arabistan Ulusal Sanayi Geliştirme Merkezi (NIDC) 4 milyon ton kapasiteli H2 hazır yassı çelik tesisi inşa ederken, Tosyalı ve NIDC ortaklığı da 4 milyon ton kapasiteli benzer bir projeyi yürütüyor.
EMSTEEL, ADP, ITOCHU ve JFE Steel ortaklığıyla Abu Dabi'de 2,5 milyon ton kapasiteli DRI/HBI tesisi kuruyor. Ayrıca EMSTEEL ve Masdar iş birliğiyle H2-DRI-EAF pilot tesisi geliştiriliyor.
Umman, yeşil çelik gündemini ilerletmek için stratejik ortaklıklardan yararlanıyor. Vulcan Green Steel, Kobe Steel, MITSUI CO. ve OPAZ toplamda 5 milyon ton DRI-EAF veya DRI-HBI üretmeyi planlıyor.
MENA bölgesindeki bu yatırım ve girişimlerin çelik endüstrisinin karbon ayak izini önemli ölçüde azaltması ve iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik küresel çabalara katkıda bulunması beklenmektedir. DRI-EAF gibi ileri teknolojilerin benimsenmesi ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılmasıyla bu projeler sadece bölgenin rekabet gücünü artırmakla kalmayacak, aynı zamanda sürdürülebilir kalkınmayı da teşvik edecektir. İleriye baktığımızda, MENA bölgesi küresel çelik endüstrisinin geleceğini şekillendirmede önemli bir rol oynamaya hazırlanıyor. Daha fazla ülke ve şirket sürdürülebilir uygulamaları benimsedikçe, bölge yeşil çelik üretimi için bir model haline gelecek ve daha çevre dostu ve ekonomik olarak uygulanabilir bir geleceğin önünü açacaktır.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı