Küresel piyasalarda, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) kısmen şahinleşmesi sonrası satış ağırlıklı bir seyir izlenirken, gelecek hafta gözler başta Fed Başkanı Jerome Powell olmak üzere Fed üyelerinin yapacağı açıklamalara çevrildi.
Fed, beklentiler doğrultusunda hafta içinde politika faizi ve varlık alım programında değişikliğe gitmezken, enflasyon ve faiz beklentilerindeki yukarı yönlü revizyonlar ile varlık alımlarının azaltılmasına yönelik çalışmaların yakında tartışılmaya başlayabileceği yönlendirmesi piyasalarda satış ağırlıklı bir seyir izlenmesine neden oldu.
Powell, basın toplantısında enflasyondaki yükselişin geçici olduğuna inanmalarıyla birlikte tersi duruma da hazırlıklı olmaları gerektiğine dikkati çekerken, "Komite için yakın dönemin en önemli konusu varlık alımları. Varlık alımlarını azaltmadan önce piyasa gerekli şekilde bilgilendirilecek." dedi.
Bu hafta Japonya Merkez Bankası (BoJ) da para politikasında değişikliğe gitmezken, ultra gevşek para politikasının devam edeceği yönlendirmesinde bulundu.
Hafta içinde NATO zirvesinden gelen haber akışı küresel pay piyasalarında alımları sınırlayan etkenlerden biri oldu. Zirvenin ardından yayımlanan bildiride, özellikle Çin ile ilgili kullanılan ifadeler, Donald Trump'ın ABD başkanlığı döneminde piyasalarda sıkça endişeye neden olan yaptırım uygulamalarının tekrar gündeme gelebileceği tartışmalarını alevlendirdi.
Analistler, söz konusu gelişmelerle hafta boyunca küresel pay piyasalarında yukarı yönlü hareketlerin satış baskısıyla karşılaştığını, gelecek hafta Fed Başkanı Jerome Powell ve Fed üyelerinin hafta boyunca yapacakları konuşmalarda para politikasına ilişkin ipuçlarının aranmaya devam edeceğini bildirdi.
Öte yandan, Fed'in toplantı kararları küresel bazda bir çok varlıkta oynaklığı artırırken, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi hafta içinde yüzde 1,60 sınırına kadar çıkmasının ardından artan talep ile yüzde 1,44'e kadar geriledi.
ABD'nin 2 yıllık tahvil faizi ise St. Louis Fed Başkanı James Bullard'ın "şahin" açıklamaları sonrası yüzde 0,2860 ile son 14 ayın en yükseğine çıkmasının ardından kazançlarını kısmen geri vererek haftayı yaklaşık 11 baz puan artışla yüzde 0,2620'den kapattı.
Dolar endeksi yükseliş eğilimini üst üste dördüncü haftaya taşırken, 30 Mart 2020 haftasından bu yana en güçlü haftalık yükselişini kaydetti ve haftayı yüzde 2'lik artışla 92,3'den tamamladı.
Altının ons fiyatı ise 9 Mart 2020 haftasından bu yana en kötü performansını sergiledi. Altının ons fiyatı şahinleşen Fed sonrası yüzde 5,7 değer kaybıyla 1.770 dolara geriledi.
Bu hafta bakırın libresi düşüş eğilimini hızlandırarak yüzde 6,9 azalışla 4,2 dolara inerken, Brent petrolün varil fiyatı yükseliş eğilimini üst üste dördüncü haftaya taşıyarak 74,4 dolarla 22 Nisan 2019 haftasından bu yana en yüksek seviyeyi gördü. Brent petrol haftayı ise yüzde 0,7 artışla 72,8 dolardan tamamladı.
Fed'in "şahin" tonu piyasaları salladı
New York borsasında Fed sonrası artan satış baskısı dikkati çekerken, bundan sonraki süreçte enflasyon beklentilerini etkileyecek gelişmelerin yatırımcı kararları üzerindeki etkisinin artması bekleniyor.
Varlık alımlarının azaltılmasına ilişkin yönlendirmenin uygun şekilde yapılacağının belirtilmesinin ardından Fed üyelerinin açıklamaları da fiyatlamalar açısından önemi daha da arttı.
St. Louis Fed Başkanı James Bullard'ın haftanın son işlem gününde yaptığı açıklamalar da pay piyasalarındaki satıcılı seyrin derinleşmesine neden oldu.
Bullard, Fed Başkanı Powell'ın toplantıda varlık alımlarının azaltmayı gündeme getirdiğini kaydederken, "Varlık alımı azaltımını organize etmek sağlıklı bir tartışma ile birkaç toplantı sürer." ifadelerini kullandı.
Varlık alımlarının azaltılması enflasyon ve yeniden açılma süreçleriyle yakından alakalı olduğunu ve şartlarda halen değişikliğe ihtiyaçları olduğunu vurgulayan Bullard, ilk faiz artırımını ise 2022 sonunda beklediğini bildirdi.
Bununla birlikte, ABD'de Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), mayısta yıllık yüzde 6,6 artarak beklentileri aştı ve son 11 yılın en yüksek seviyesine işaret ederek, enflasyon endişelerini beslemeye devam etti.
Söz konusu gelişmelerle satıcılı bir seyir izleyen New York borsasında, haftalık bazda Dow Jones endeksi yüzde 3,45, S&P 500 endeksi yüzde 1,91 ve Nasdaq endeksi yüzde 0,28 değer kaybetti.
21 Haziran ile başlayan haftanın veri takviminde, pazartesi Chicago ulusal aktivite endeksi, salı Fed Başkanı Powell'ın Temsilciler Meclisi'ndeki konuşması ile ikinci el konut satışları ve Richmond Fed sanayi endeksi, çarşamba, ödemeler dengesi, yeni konut satışları ile Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), perşembe Gayrisafi Yurt içi Hasıla (GSYH) toptan stoklar ve dayanıklı mal siparişleri ve cuma kişisel gelirler ve harcamalar ile Michigan Tüketici Güven Endeksi verileri takip edilecek. Bununla birlikte Fed üyelerinin hafta boyunca yapacakları açıklamaların yatırımcıların odağında bulunması bekleniyor.
Avrupa'da gözler tekrar merkez bankalarına çevrildi
Avrupa'da haftanın ilk yarısında G7, NATO, ABD ve Avrupa Birliği arasındaki zirveler gündemin odağında bulunurken, gelecek hafta gözler perşembe İngiltere Merkez Bankası'nın (BoE) faiz kararı ile Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde'ın pazartesi günü yapacağı konuşmaya çevrildi.
BoE'nin faiz oranlarında varlık alım büyüklüklerinde değişikliğe gitmesi beklenmezken, karar metnindeki değişiklikler ile BoE Başkanı Andrew Bailey'nin yapacağı açıklamalarda para politikasının geleceğine ilişkin ipuçları aranacak.
Fed'in şahinleşen para politikası tutumuyla küresel bazda güçlenen satış baskısı Avrupa endekslerinde de etkisini gösterirken, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşılamasındaki olumlu gidişat pay piyasalarındaki düşüşü sınırladı.
Öte yandan, Avrupa Merkez Bankası (ECB), bankalar için mevcut kaldıraç esneklik oranının 2022 yılının mart ayına kadar uzatıldığını duyurdu.
Söz konusu gelişmelerle Almanya, Fransa, İtalya ve İspanya'nın 10 yıllık tahvil faizlerindeki dört haftalık düşüş eğilimi son buldu.
Almanya'da açıklanan Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) aylık bazda yüzde 0,5 beklentiler doğrultusunda gerçekleşirken, İngiltere'de TÜFE aylık bazda yüzde 0,6 artışla piyasa öngörülerini geride bıraktı.
Avro/dolar paritesi bu gelişmelerle düşüş eğilimini üst üste üçüncü haftaya taşırken, 30 Mart 2020 haftasından bu yana en hızlı düşüşünü kaydetti. Parite haftayı yüzde 2 düşüşle 1,1872'den tamamladı.
Bu gelişmelerle Avrupa borsalarında satıcılı bir seyir izlenirken, haftalık bazda Almanya'da DAX endeksi yüzde 1,56, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 1,63, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,48 ve İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 1,9 değer kaybetti.
Gelecek hafta; salı Avro Bölgesi'nde Tüketici Güven Endeksi, çarşamba bölge genelinde PMI, perşembe BoE'nin faiz kararı ve devamında BoE Başkanı Bailey'nin konuşması ile Almanya'da Ifo iş ortamı güven endeksi verileri takip edilecek.
Asya'da Çin negatif ayrışmaya devam ediyor
Asya borsalarında bu hafta NATO zirvesinden ve Fed'den gelen haber akışıyla karışık seyir göze çarparken, BoJ, politika faizini değiştirmeyerek yüzde eksi 0,1'de bıraktı. Söz konusu kararı 1'e karşı 8 oyla alan BoJ, sınırsız miktarda devlet tahvili ve yıllık 12 trilyon yen borsa yatırım fonları (ETF) ile yıllık 180 milyar yen Japon gayrimenkul yatırım fonları (J-REIT) alımına devam edeceğini duyurdu.
Kovid-19 etkilerine karşı finansman desteği sağladığı özel programının süresini 6 ay uzattığını duyuran BoJ, iklim değişikliği ile mücadele için yeni bir fon sağlama programı açıkladı.
Öte yandan, NATO zirvesinden gelen Çin'e yönelik açıklamalar risk algısının yükselmesine sebep olurken, Şanghay bileşik endeksi yüzde 1,8 değer kaybıyla 22 Şubat haftasından bu yana en hızlı düşüşünü kaydetti.
NATO bildirisinde "Çin'in hırsları ve iddialı davranışlarının" uluslararası düzene ve İttifak güvenliğiyle ilgili alanlara yönelik sistematik zorluklar ortaya koyduğu belirtilerek, Çin ve Rusya uluslararası sorumluluklarını yerine getirmeye davet edildi.
Çin'in zorlayıcı politikalarından endişe duyulduğu vurgulanan bildiride, söz konusu ülkenin nükleer cephaneliğini hızla genişlettiği ve Rusya ile askeri iş birliği yaptığı da kaydedildi.
Bildiri dışındaki açıklamalarda ise ABD'nin, müttefiklerini Çin'e karşı daha sert bir tutum almaya çağırması dikkati çekerken, Çin, herhangi bir yaptırım durumunda seyirci kalmayacakları uyarısında bulundu.
Bu hafta Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,1 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,6 değer kazandı.
21 Haziran ile başlayan haftanın veri takviminde, çarşamba günü Japonya'da PMI, cuma günü enflasyon verileri bulunuyor.
Turizm sektörü Borsa İstanbul'a can suyu olabilir
Yurt içi piyasaların odağında bu hafta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz kararı, ödemeler dengesi verileri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı görüşme bulunurken, Fed'in şahinleşen tutumuyla birlikte yurt içi pay piyasalarındaki satıcılı seyir derinleşti.
TCMB Para Politikası Kurulu, piyasa beklentileri doğrultusunda politika faizini değiştirmeyerek yüzde 19 düzeyinde bıraktı.
Karar metninde, söz konusu karara gerekçe olarak, "Enflasyon ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler" gösterilirken, para politikası duruşuna ilişkin "Nisan Enflasyon Raporu tahmin patikasındaki belirgin düşüş sağlanana kadar para politikasındaki mevcut sıkı duruş kararlılıkla sürdürülecektir." mesajı verildi.
Karar metninde, para politikası duruşuna ilişkin geçen ay kullanılan "mevcut duruş sürdürülecektir" ifadelerine "sıkı" ve "kararlılıkla" ibarelerinin eklenmesi dikkati çekti.
Analistler, karar metninde yapılan değişikliğin faiz indirimlerine en erken 3. çeyrekte başlanabileceğine ilişkin beklentileri ötelediğini kaydetti.
Erdoğan-Biden görüşmesinde ise iki ülke arasındaki konular ele alınırken Erdoğan, "İlişkilerin devamı açısından olumlu. Kendisini ayrıca Türkiye'ye davet ettim, gelebileceğini söyledi." değerlendirmesinde bulundu.
Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada ise, Erdoğan-Biden görüşmesinde iki ülkenin Kabil Havalimanı konusunda genel bir mutabakata vardığını ve Biden'ın bu sürece destek vereceğini belirttiği ifade edildi.
Türkiye'nin cari işlemler açığı, dış ticaret açığındaki gerileme ve turizm ile taşımacılık gelirlerindeki artış öncülüğünde nisanda 1,7 milyar dolar ile son 6 ayın en düşük seviyesine inerek, AA Finans'ın beklenti anketine katılan ekonomistlerin 2,43 milyar dolarlık beklentilerin altında gerçekleşti.
Öte yandan, Rusya, piyasalar kapandıktan sonra Türkiye'ye tüm uçuşların 22 Haziran itibarıyla tekrar başlatılması kararı aldığını duyururken analistler, söz konusu gelişmenin haftaya Borsa İstanbul'da sektör bazlı hareketlilik getirebileceğini bildirdi.
Bu gelişmelerle BIST 100 endeksi satıcılı bir seyir izleyerek yüzde 4,78 azalışla 22 Mart haftasından bu yana en hızlı düşüşünü kaydetti ve haftayı 1.391,06 puandan tamamladı.
Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 1.390 seviyesinin aşağı yönlü kırılması halinde 1.377 ve 1.330 seviyelerinin gündeme gelebileceğini belirterek, 1.470 puanın önemli direnç olduğunu söyledi.
Dolar/TL de kısmen şahinleşen Fed'in ardından haftayı yüzde 4,2 artışla 8,7418'den tamamladı.
21 Haziran haftasında yurt içinde salı tüketici güven endeksi, perşembe kapasite kullanım oranı, reel kesim güven endeksi ile sektörel güven endeksleri ve cuma yabancı ziyaretçi sayısı takip edilecek.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı